Her şeyin bir ilki vardır translate Portuguese
154 parallel translation
- Her şeyin bir ilki vardır.
- Há uma primeira vez para tudo.
- Her şeyin bir ilki vardır, değil mi?
- Sempre há uma primeira vez, não?
- Her şeyin bir ilki vardır.
- Há sempre uma primeira vez.
Her şeyin bir ilki vardır.
Sempre há uma primeira vez para tudo.
Haydi, her şeyin bir ilki vardır.
Deve ter havido uma primeira vez.
Her şeyin bir ilki vardır.
Bem... há sempre uma primeira vez.
Ama her şeyin bir ilki vardır.
Há uma primeira vez para tudo.
Her şeyin bir ilki vardır.
Há uma primeira vez para tudo.
Her şeyin bir ilki vardır.
Tem que haver uma primeira vez para tudo.
Her şeyin bir ilki vardır.
Bem, há uma primeira vez para tudo.
Her şeyin bir ilki vardır, teğmen.
Há sempre uma primeira vez para tudo.
Bu da, "Her şeyin bir ilki vardır" sözünü doğruluyor.
Só prova o velho ditado : "Há uma primeira vez para tudo."
Her şeyin bir ilki vardır.
Há sempre uma primeira vez para tudo.
Her şeyin bir ilki vardır.
Alguma vez tinha de ser a primeira.
Her şeyin bir ilki vardır.
É cómodo. Acostumar-te-ás.
Her şeyin bir ilki vardır.
Há sempre uma primeira vez.
Her şeyin bir ilki vardır.
Para tudo há uma primeira vez.
Ama her şeyin bir ilki vardır.
Mas há uma primeira vez para tudo.
Tamam. Her şeyin bir ilki vardır.
Há uma primeira vez para tudo.
Her şeyin bir ilki vardır doktor.
Há sempre uma primeira vez, doutor.
Her şeyin bir ilki vardır.
Existe sempre uma primeira vez.
Kız arkadaşım gibi konuşabileceğimi hissediyorum. Her şeyin bir ilki vardır.
Sinto que posso falar-lhe como a uma amiga.
Her şeyin bir ilki vardır. Burada olduğun için çok mutluyum.
Bom, começando pelo princípio, gosto de te ter aí.
Her şeyin bir ilki vardır.
Sempre existe a primeira vez para tudo.
Her şeyin bir ilki vardır.
Há uma primeira vez para tudo...
- Oh, her şeyin bir ilki vardır.
- Há sempre uma primeira vez.
- Buraya sağa dön. Her şeyin bir ilki vardır.
Há uma primeira vez para tudo.
- Her şeyin bir ilki vardır.
As primeiras vezes são lixadas, não são? Está a tentar apelar ao meu lado sentimental?
Her şeyin bir ilki vardır.
- Há sempre uma primeira vez.
Her şeyin bir ilki vardır.
- Há uma primeira vez para tudo.
Şimdiye kadar hiç saklamadım. Ama her şeyin bir ilki vardır.
- Não, mas há sempre uma primeira vez.
- Her şeyin bir ilki vardır.
- Para tudo há uma primeira vez. - Pois há.
Bakın, Bay Podell, her şeyin bir ilki vardır.
Olhe, Sr Podell, há sempre uma primeira vez para tudo.
Her şeyin bir ilki vardır.
Pois, mas há sempre uma primeira vez.
Her şeyin bir ilki vardır değil mi?
Há uma primeira vez para tudo, certo?
Hiç denenmedi. Her şeyin bir ilki vardır.
- Há uma primeira vez para tudo.
Her şeyin bir ilki vardır.
Há uma primeira vez para tudo, Bernard.
Pekâlâ, her şeyin bir ilki vardır.
Vamos por prioridades.
Her şeyin bir ilki vardır, değil mi?
Há uma primeira vez para tudo, certo?
Her şeyin bir ilki vardır, Don.
Há uma primeira vez para tudo, Don.
Her şeyin bir ilki vardır.
Bem, há sempre uma primeira vez para tudo.
Her şeyin bir ilki vardır. Neyse.
Há uma primeira vez para tudo.
Her şeyin bir ilki vardır, öyle değil mi?
Há uma primeira vez para tudo, não há?
Sanırım her şeyin bir ilki vardır.
Parece que há sempre uma primeira vez para tudo.
- Her şeyin bir ilki vardır.
- É uma pena.
- Her şeyin bir ilki vardır.
Deve ter havido uma primeira vez.
- Her şeyin bir ilki vardır, Sammy. Neden bahsediyorsun, Red?
O que você é talkin'sobre, Vermelho?
Her şeyin bir ilki vardır.
Bem, há sempre uma primeira vez.
Her şeyin bir ilki vardır.
- Somos espertos, certo?
Bunu yapamam. Her şeyin bir ilki vardır.
- Há uma primeira vez para tudo.
Her şeyin bir ilki vardır.
- Bom, há sempre uma primeira vez.