English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ H ] / Herb

Herb translate Portuguese

696 parallel translation
İşte böyle, Herb.
Aí está, Herb.
- Güzel bir şarkı, Herb.
- É uma boa canção, Herb.
Devam et, Herb.
Anda, Herb.
Kurşun içinden geçip dışarı çıkmış, Herb.
A bala atravessou-o, Herb.
Herb, gerçekten iyi bir adamdı.
Herb era um bom tipo.
Merhaba, Herb.
Olá, Herb.
İşte, Herb. Seni kayınbiraderimle tanıştırayım.
Olha, Herb, quero apresentar-te o meu cunhado.
- Charles, bu Herb Hawkins.
Charles, este é o Herb Hawkins.
- Annen nasıl, Herb?
Como está a tua mãe, Herb?
- İyi geceler, Herb.
- Boa noite, Herb.
Neden bahsediyorduk, Herb?
Que estavas a dizer, Herb? Se eu reparei em quê?
Herb, annen nasıl?
- Boa noite. - Herb, como está a tua mãe?
Herb beni öldürmekten bahsediyor, ve ben onu öldürmekten bahsediyorum.
O Herb está a falar em matar-me e eu estou a falar em matá-lo.
Herb kapıya vurduğunu duydu.
O Herb ouviu-te bater à porta.
İyi ki oradan geçiyordun, Herb.
Fico contente por vir a passar, Herb.
Herb, Roger'ı alır mısın?
Herb, leva o Roger.
- Sırf sana yardımda bulunmak için, Herb.
- Mais um pouco, Stan? - Só para acompanhá-lo, Herb.
- Sana yardım edebilir miyim, Herb? - Teşekkürler, Stan.
- Posso ajudá-lo, Herb?
- Sanırım seni unuttum, Herb.
- Acho que me esqueci de ti, Herb.
Evine, çocuklarına git, Herb.
Vai para casa ter com os teus filhos, Herb.
Eve git, Herb.
Vai para casa, Herb.
Herb Potter'in ateşi var. Kulübesinde yalnız yaşıyor.
Herb Potter está com febre, e está na sua cabana sozinho.
Herb, çok çekici olmadığını ama sürüyle takısı olduğunu söylemiştim sana.
Eu disse-lhe que ela não era nenhuma beldade, mas tinha um bocado de charme.
Bak, Herb, gerçekten hoş bir çocuk.
Ela é uma óptima moça.
Bir masa bulup, içmek mi istersiniz, yoksa dansa başlamak mı? Ee, Herb...
Querem sentar-se e tomar uma bebida, ou começar já a dançar?
Herb, sen ve Pete hiç kimseye gözükmeden, şu restoranın üzerine çıkın adamı görür görmez İspanyola en yakın pencereyi ateşe boğun.
Herb, você e o Pete subam naquela casa de comida. A menos que algum deles mostre a cara, apenas fique atirando na janela mais perto do Spanish quando ele avançar.
Herb, şu andan itibaren hayatının değeri 40.000 dolar.
Herb, a partir de agora, sua vida vale 40 mil dólares.
Herb hep çek kullanırdı.
Herb pagava tudo com cheque.
Herb Clutter'ın kanı.
O sangue de Herb Clutter.
Amcam Herb'in adını almış.
Dei-lhe o nome do meu tio Herb.
Herb, geri git!
Herb, anda para trás!
Herb?
Herb?
- İyi şey, Herb.
- Muito bem, Herb.
Herb henüz bize söylemedi.
O Herbie ainda não nos disse.
Gidelim, Herb.
Vamos embora, Herb.
En azından Hukuki İşler'den Herb Thackeray ve tabii ki Standartlar ve Uygulamalar'dan Joe Donnelly ile konuşmak istiyorum.
Preciso de falar com o Herb Thackery... e Joe Donnelly do Contencioso, sobre os aspectos legais.
Herb'in telefonu hiç susmadı.
Conte-lhe. O telefone do Herb não parou de tocar.
Telefon sana Herb, ofisine geri dön.
Está bem. É para si Herb.
- Kiminle konuşuyorsun Herb? - WCGG, Atlanta.
- Com quem é que está a falar?
Ve hâlâ Bay Jensen'in kararından taviz vermeyeceğini mi söylüyorsun?
- Já sabemos tudo, Herb. Descreveria a posição do Sr.Jensen sobre o Beale, como inflexível?
Durum şu elimizdeki uçak ve gemileri 747'nin... kaybolduğu yere doğru yönlendiriyoruz.
Phil, daqui Herb Corrigan. Temos aviões e navios a caminho do local onde o 747 desapareceu.
Teşekkürler, Herb.
Obrigado, Herb.
Çok sağol, Herb.
Muito obrigado, Herb.
- "Dr Herb aradı", bu ne?
- O que é isto "Telefonou o Dr. Herb"?
Endişelenme, Herb.
Não te preocupes, Herb.
ZANFIELD REVÜ KIZLARI.
MÚSICA DO NACIO HERB BROWN LETRA DO Arthur FREED
Herb!
Herb!
Herbert, Joe'nun arkadaşı.
Charles, o Herb é um amigo do Joe.
Şöyle böyle. Affedersin, Herb.
Com licença, Herb.
- İyi düşünmüşsün, Herb.
- Bem pensado, Herb.
Hepsini biliyoruz Herb.
- Quer ouvir a crítica das filiadas?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]