Hermes translate Portuguese
218 parallel translation
Çevik Hermes, haberci, böyle dururdu göklere yakın bir tepenin başında.
A estatura de Mercúrio, numa colina que o céu beijava.
- Hermes...
- Hermes...
Hayır, bu heykel Tanrı Hermes'e ait diyordum.
Näo, eu disse que a estátua era do deus Hermes.
- Selam sana Hermes.
- Saudaçöes, Hermes.
Zeus, Hermes,
Zeus, Hermes,
Aphrodite'nin çocuğu ve Hermes...
Filho de Afrodite... e Hermes... Hermafrodito.
Hermes, oğullarını koruyabilsin diye koçu Nefele'ye verdi.
Deus tinha o dado a Néfele, aquela que rege as nuvens... porque Néfele tinha de salvar seus filhos.
Eşarp, Hermes marka. Pahalı.
O lenço era Hermes.
Hermes, Afrodit, Gaia, Selena, Areus, Zeus ve Kronos.
Hermes, Afrodite, Gaea, Selene, Ares, Zeus e Cronus.
Hermes oldu Merkür, Afrodit oldu Venüs, Gaya oldu Zemi ( dünya ), Selena oldu Luna ( ay )...
Vamos ver Hermes tornou-se no Mercúrio, Afrodite em Vénus, Depois a Gaea em Terra, Selene em Luna, a Lua.
Burada öylece yatmış, Harmes'e kendimi adamıştım yolcuların Tanrısı hani. Yalvar yakar Amphipolis'e giden birini yollaması için dua ediyordum. Birdenbire karşıma siz çıkıverdiniz.
Eu estava aqui deitada a suplicar ao poderoso Deus Hermes, protector dos viajantes, a implorar para que ele mandasse alguém, que fosse para Amphipolis....
- Ares'in gücü ve Hermes'in ( Tanrılar'ın habercisi ) hızıyla dövüştü.
Lutou com a força de Ares e a velocidade de Hermes.
Hermes, ne güzel çiçekler.
São lindas, Hermes!
Hermes, sen ve Labarbara şurda kalacaksınız.
Hermes, tu e a tua querida esposa, ficam com aquela suite ali.
Sen tüm bu insanların limbosunu çıkarırsın!
Vá lá, Hermes. Fazes a dança do limbo melhor do que eles.
Şimdi de Dünya takımından limbo yapacak olan, Hermes Conrad.
No limbo, a representar a equipa da Terra, Hermes Conrad.
Sen benim kahramanımsın, Hermes!
És o meu herói, Hermes!
Tıpkı Hermes gibiyim!
Eu sou como o Hermes!
Oh, Hermes!
Oh, Hermes!
- İşte benim erkeğim.
- É o meu homem. - Boa, Hermes!
Ben Hermes.
Fala o Hermes.
Hermes Conrad.
Hermes Conrad.
Ama Hermes'e bir çift toka alabilmek için saçlarımı peruk yapanlara sattım.
Mas eu vendi o cabelo a uma loja de perucas para poder comprar uns pentes para o Hermes.
Ah, Hermes!
Ah, Hermes!
Tayfa, Hermes Conrad'la tanışın.
Tripulação, conheçam Hermes Conrad.
Hermes, sessiz ol!
Cala-te, Hermes.
Şimdi de Hermes kayboldu.
E o Hermes também desapareceu, misteriosamente.
Hermes'ın saçı? Ve kolu?
As tranças e o braço do Hermes?
Hermes'i öldürdüğümü umursamıyor musun?
Espera lá. Não te aflige que tenha matado o Hermes?
Dikkat, Hermes Conrade :
Atenção : Hermes Conrad.
Hermes, poker partisi veriyoruz.
Hermes, espera. Vamos todos jogar póquer.
Hermes Conrad, 36. derece.
Hermes Conrad, burocrata de nível 36.
Vay be Hermie, müthiş sakin görünüyorsun.
Hermes, pareces demasiado calmo.
Bunu yapma, Hermes! Yaşamak için çok sebebin var!
Não faças isso, Hermes, tens tanto por que viver.
Normalde Hermes'in yerine bir bürokrat atamam lazım.
Lógico que tenho de nomear um burocrata para o lugar do Hermes enquanto ele está fora.
Hermes rahatlayacak ve Zoidberg karnını doyuracak.
O Hermes vai descansar e o Zoidberg vai comer.
Kahretsin Hermes, atlayacaksan atla!
Raios partam, Hermes! Salta de uma vez!
Hermes'ım cehennem deliğinden kaçtı o yüzden tüm fiziksel işi tek başına bir Avustralyalı adam yaptı.
O meu Hermes pôs aquele inferno a funcionar tão bem que todo o trabalho físico é feito agora por um australiano.
Sorun değil, Hermes.
Não faz mal, Hermes.
Normalde Hermes'in yerine bir bürokrat atamam lazım.
Claro, rastafarian. Somos ambos unidades de dobragem.
Hermes, rahatlayacak ve Zoidberg, karnını doyuracak.
Tás a gozar!
Kahretsin Hermes, atlayacaksan atla!
São lixo! Lixo humano!
Hermes'ım cehennem deliğinden kaçtı o yüzden tüm fiziksel işi tek başına bir Avustralyalı adam yaptı.
- É o mais próximo sem ultrapassar. Vamos embora. Pode assinar a acusar a recepção do átomo?
Sorun değil, Hermes.
- Esperem, mas eu... - Levem-no.
Hermes Conrad Bürokrat
HERMES CONRAD BUROCRATA
Kes şunu, Hermes!
Desista, Hermes!
Dikkat, Hermes Conrade.
A vida não me corre bem.
Hermes, poker partisi veriyoruz.
Sabes como anseio por uma época mais simples.
Hermes Conrad, 36. derece.
Conduziste muit no século XX, Fry?
Atlama, Hermes!
É como andar de bici...
- Hermes ve Amy.
- O Hermes e a Amy.