Herr translate Portuguese
1,122 parallel translation
Bugün uçuyoruz Herr Rumpelstrosse.
Hoje, vamos pô-lo a voar, Rumpelstoss.
Anlaşıldı Herr Albay, tarlayı geçip, havalanıp, bir daire...
Entendido. Rolar no campo, descolar...
Herr Rumpelstrosse, hayır! Yine mi!
Outra vez, não.
Herr Albay, şimdi ne yapacağım?
- O que hei-de fazer agora?
Herr Albay! Geri gelin!
Volte aqui.
Geçmek imkansız, Herr Albay.
- É impossível atravessar.
Herr Albay, bu iyi değil.
Não adianta.
Hiçbir soruya cevap vermem Herr Oberst.
Não respondo a nenhuma questão, Herr Oberst.
Teşekkürler, profesör.
Obrigada, Herr Professor.
- Bitte, mein Herr?
Pois não, cavalheiro?
Sayın orkestra şefi, orada mısınız?
"Herr" Maestro, está aí?
Orkestra şefi! Orkestra şefi!
Herr, Maestro!
Bakın komutanım... - Tamam işte!
"Herr" Major, veja isto.
Sayın orkestra şefi. Bakın bakaIım bizim orkestra şefinde ne hünerIer varmış.
Ora... ora... ora... agora, Herr Maestro... estou á sua espera.
Bu akşamki gaIada komutanımız için konser verdikten sonra benim tutukIum oIacaksınız sayın şef.
Naturalmente, depois do espectáculo desta noite, que vai dirigir para o nosso Brigadeiro. Até lá, Herr Maestro, você é meu prisioneiro.
Lütfen Iocaya buyurun generaIim!
Danke! Por aqui, Herr General.
- Sizin için, komutanım.
Para si, "Herr" Major.
Evet efendim.
Sim senhor, Herr Major.
- Dosdoğru iIeride, komutanım. - Sağ oI.
- Sempre em frente, Herr Major.
Mutfaktan yiyecek bir şeyIer getir. Emredersiniz!
Sim, Herr Major!
Sayın orkestra şefi... Bu sefer, sopa benim eIimde.
Herr Maestro, desta vez sou eu quem tem a batuta!
- Herr Profesör. Auf Wiedersehen ( hoşçakalın ).
Herr Professor, auf wiedersehen.
Bay Haupt. Lütfen.
Herr Haupt, bitte.
Herr Gerhard çok endişeli.
Herr Gerhard está muito preocupado.
Herr Kollege ( bay meslekdaşım ), devam edin.
Continue, colega.
Herr Haupt bir soru sormak istiyor.
Herr Haupt quer perguntar-lhe algo.
Lütfen, Herr Haupt.
Bitte, Herr Haupt.
Herr Haupt Berlin'deki Ulusal Güvenlik'ten talimatlar aldı.
Herr Haupt recebeu instruções da segurança em Berlim.
Bu çiftlikte bay Gromek'e rastladınız mı?
Encontrou Herr Gromek na quinta?
Evet, Herr Profesör.
Sim, Sr. Professor.
Herr Profesör Doctor Lindt, partinizi ihmal ediyorsunuz.
Professor Lindt, está a descuidar a nossa festa.
Herr Jacobi'nin sizi oraya götürebileceğine güvenilir diyorlar.
Jacobi vai levá-los até lá. Boa sorte.
Herr Jacobi.
Herr Jacobi.
Herr Jacobi!
Herr Jacobi!
Herr Jacobi, ya geçek otobüs gelirse ne olacak? - Onlar polise ne diyecek?
Que dirá a polícia quando aparecer o autocarro verdadeiro?
Herr Albert.
Herr Albert.
Herr Albert?
Herr Albert?
- Alman meslektaşı, Dr. Müller.
... e o colega alemão, o Herr Muller.
Dr. Müller'e, patates suflenizin tarifini bana verebileceğinizi söyledim.
Prometi ao Herr Muller a sua receita de soufflé de batata.
Tekrar ediyorum, Herr Müller...
Repito, Herr Muller. Um quilo de batatas, um litro de leite, três ovos, noventa gramas de manteiga uma pitada de sal e e... noz-moscada! Repito :
Küçük hindistan cevizi, Herr Müller!
Noz-Moscada! Herr Muller!
Anlaşıldı mı, Herr Müller?
Percebeu, Herr Muller?
Affedersiniz, Bay Kahlenberge.
Perdão, Herr Kahlenberge.
Rahatsız ettiğim için özüğ dilerim ama acaba Herr...
Perdôe-me a protuberância, mas tenho o prazer de despir Herr...
Bana Herr Binbaşı diye hitap et.
Herr Major, quando me dirige a palavra.
İşleri çok zorlaştırıyorsunuz Herr General.
Está a tornar as coisas muito difíceis, Herr General.
Herr Baron von Richter.
Barão von Richter.
Kapıyı kırın, çabuk, çabuk!
"Herr" Maestro! Vamos!
- Ne var? - Pencere!
Herr Major, ele vai fugir..
Yemeğiniz efendim.
A sua comida, Herr Major.
- Hoşçakalın, Herr Müller!
Adeus, Herr Muller!