Hershel translate Portuguese
135 parallel translation
Kısa boylu olan, Hershel Kaminsky.
O baixinho é Hershel Kaminsky.
İsmim Hershel Zuckerman, bunu sakın aklından çıkarma.
O meu nome é Hershel Zuckerman e nunca se esqueça disso!
Ama, Hershel, bubbeleh- -
- Mas, Hershel, bubbeleh...
Ben Melvin Van Horn, ve bu da benim meslektaşım, Hershel Krustofski.
Sou Melvin Van Horn. E este é o meu colega, Herschel Krustofski.
Ölüyoruz. Büyükbaban Hershel'la tanıştığımda, ikimiz de on beşimizdeydik.
Quando eu conheci o teu avó Herschel tinhamos ambos 15 anos.
Pekala, bak buraya, Herschel. Yahudilerden nefret eden birini yakaladık.
Olha, olha, Hershel, é um daqueles Judeus que se rejeitam.
Tom, Dick ve Hershel'lerin hepsi rüyalarında seni görüyorlardı ama sana başka bir şişko, yardıma muhtaç kızı hatırlatmış olabilir.
Tinhas todos os gatos-pingados a ter fantasias sexuais contigo. Ela pode lembrar-te outra gorducha indefesa que conheceste há pouco.
Bugün Hershel'ın dediği bir şey aklıma geldi de.
Foi algo que o Hershel disse hoje no trabalho.
Hershel mı?
Hershel? Não conhecem o Hershel?
Hershel'ı bilmiyor musunuz?
Não vos falei dele?
Hershel çok daha iyi.
O Hershel é muito melhor.
Hershel, Hershel ile konuş. Oğluna yardım eder.
Ele ajuda o seu filho.
- Otis mi? - Hershel'i bul dedi.
- Ele disse para encontrar o Hershel.
Hershel yemek yemen gerektiğini söyledi.
O Hershel disse que tens de comer.
Bu Hershel.
Este é o Hershel.
Ben de Hershel'a eşlik edeyim.
Eu vou com o Hershel.
Hershel ve arkadaşları sayesinde iyileşecek.
- Ficará bem, graças ao Hershel, à gente dele e...
Hep beraber işe girişip Hershel ve ailesi için yemek yapabiliriz bu akşam diyorum.
Hoje podíamos fazer o jantar para o Hershel e a sua família.
Hershel bir şey demez mi? Hayır, hayır.
- O Hershel não se importa?
Hershel, aylak gelirse haber verin dedi.
O Hershel quer ser ele a tratar dos mortos-vivos.
Hershel'la aynı fikirdeyim ne yazık ki.
Odeio ter de admiti-lo, mas desta vez concordo com o Hershel.
Hershel bu konuda net konuştu.
O Hershel foi explícito.
Kusura bakmayın ama Hershel'a kendim soracağım.
Não quero ofender, mas vou ter de perguntar diretamente ao Hershel.
Hershel gitmemizi mi istiyor?
O Hershel conta que nos vamos embora?
Hershel'la konuşuyoruz daha.
Tenho falado com o Hershel.
Şu an yapacağımız en iyi şey Hershel'ı biraz rahat bırakmak.
Não, as coisas não estão fáceis. O melhor é darmos espaço ao Hershel.
Önce Hershel'la konuşayım. - Sonra düşüneceğim.
Deixa-me falar com o Hershel e esclarecer isto.
Hershel içeridekileri insan olarak görüyor.
O Hershel acha que aquelas coisas ali são pessoas.
- Dün Hershel'la konuştum.
- Tu sabias? - Ontem falei com o Hershel.
Hershel istirahat etmeni söylemişti.
O Hershel disse que isso tem de sarar.
Herhsel'la konuşmayacak mıydı bugün?
Pensei que ele estava a falar com o Hershel.
Hershel!
Hershel!
- Hershel.
- Hershel.
Rick, Hershel'la anlaşmaya çalışıyor.
O Rick está a tentar convencer o Hershel...
Hershel'la gitti.
Ele saiu com o Hershel.
Hershel, sana bir şey soracağım.
Hershel, deixe-me perguntar-lhe uma coisa.
Hershel, sopayı tut!
Hershel, pegue na vara!
Hershel, dediğimi yap yalvarırım!
Hershel, oiça-me, por favor!
Tut!
Hershel, pegue nela!
Andrea, Maggie'yi veya Hershel'ı gördün mü?
Andrea, viste a Maggie ou o Hershel?
Hershel'ı görmedim ama 20 dakika önce Maggie, Glenn'le buradan geçti.
Não vi o Hershel, mas vi a Maggie e o Glenn passarem há 20 minutos.
Hershel nerede?
- Onde está o Hershel?
Grubun lideri Rick. - Çiftlik Hershel'ın.
O Rick é o líder deste grupo e a quinta é do Hershel...
Rick benim arkadaşım. Hershel'ın bana bir zararı yok.
O Rick é meu amigo, o Hershel não me incomoda.
Veya Hershel'la evde kalmak için konuşabiliriz.
Ou podemos falar com o Hershel sobre podermos ficar na casa. - Sim.
Hershel!
- Hershel!
- Hershel diye biri yok!
Não há nenhum Hershel!
- Yarım mil daha var, şu taraftan.
Fale com o Hershel.
Hershel anlayacaktır.
O Hershel terá de compreender.
Tut hadi, Hershel!
Pegue nela!
Hershel'ı getirin.
Chamem o Hershel!