Holstein translate Portuguese
46 parallel translation
Jersey ineği görmeyeli çok oldu. Birçok göreceksin. Jersey ve Holstein ve benzerlerini.
Jerseys, Holsteins... e outras.
Albay Baron Manfred Von Halstein yarıştan önce hesaplaşmak istiyor.
O Coronel von Holstein exige explicações antes da corrida.
- Holstein!
- Holstein!
İki, çuvallarsın ve Holstein seni duyar ve sonra...
Dois : você erra e Holstein te ouve. Aí...
- İyi akşamlar, Bayan. Holstein. - Nasılsınız?
- Boa noite, Sra. Holstein.
Bayan Holstein'e her yeri kitlemesini söyle.
A Sra. Holstein que tranque as portas.
Bayan Holstein?
Sra. Holstein?
Sabah Holstein ineklerini sağacağız, yardım edebilirsin.
Ordenhamos as Holsteins de manhã. Se quiser ajudar...
Hem de 900 poundluk bir Holstein. Bir damla kanı kalmamış, tıpkı burada da olduğu gibi.
Uma Holstein de 400 kg morta, com o corpo completamente drenado de sangue.
'1754 yılında Büyük Dük Peter Holstein ile evlendi'
"Casou com o Grão-Duque Peter de Holstein em 1754."
Dün geldiğinde zihnin biraz bulanıkmış. Holstein mı ne bir testi geçememişsin.
Ontem, quando foi internado, disseram que estava muito confuso e que chumbou no seu "Holstein", sei lá...
"Sneider-Holstein lokomotif alımı tarafımızca uygun görülmüştür..."
"Aprovamos a compra de uma locomotiva Sneider-Holstein..."
BATILI BAKANIN SARAYI # akşam karanlığı çökene dek gökyüzü beni evime götürene kadar #
Rainha Elizabeth II. Grande Patrona da Maçonaria Mundial. Duque de Edimburgo, verdadeiro nome : Schleswig-Holstein-Sonderburg-Glucksburg
Bizim tanımımız Roger Holstein, 31, eski ordu Özel Kuvvetler.
Identificámo-lo como Roger Holstein, 31 anos, ex-agente das Forças Especiais.
Bu Holstein, ordudan atıldığından beri sivil olarak tamamen aynı iş yapıyormuş.
Este Holstein tem feito exactamente o mesmo tipo de trabalho no sector privado desde que foi dispensado do exército.
Holstein emir vermiyordu, alıyordu.
O Holstein não estava a dar ordens, estava a recebê-las.
Mirabo Labs a kadar, Holstein, Small ve Olerud hepsi inşaat, ev-yapı malzemeleri ve elektronik toptancılarda çalışmışlar.
Antes da Mirabo Labs, o Holstein, o Small e o Olerud trabalharam na construção, venda de materiais de construção e revenda de material electrónico.
"Guernsey", "Holştayn"?
Corrientes? Holstein?
Schleswig-Holstein Kontu.
Conde de Schleswig-Holstein!
Acaba Bay Holstein bize, beyin cevherini ve kemik parçalarını da bağışlamış mıdır?
Por acaso o Sr. Holstein... também doou a sua massa encefálica e fragmentos de osso?
Ezekiel Holstein.
Ezekiel Holstein.
Evet, Holstein olayı ile ilgili balistik raporuna bakacaktım.
Sim, eu estou à procura do exame de balística em Holstein.
Holstein'ı öldüren kurşun, 9mm'likmiş. Zamesca'yı öldürenle aynı kalibre, ama ikisi uymuyor.
A bala que matou o Holstein era uma nove milímetros, o mesmo calibre de Zamesca, mas não correspondem.
Nick, Holstein davasında bir parmak izi bulduk.
Nick, nós conseguimos uma impressão do caso Holstein.
Daha sonra da Bay Holstein'ı da bir mal pazarlığı sırasında... ihtilafa düştükleri için vurmuş.
Mais tarde atirou sobre o Sr. Holstein... durante uma disputa sobre um negócio de drogas.
Holstein davasındaki kurşun, Fare'nin arabasında bulduğun silahtan atılmış.
Bem, a bala da cena de Holstein foi disparada... da mesma arma que encontraste no carro do Rat.
Holstein davasındaki delili bulamıyorum.
Não consigo achar as provas do caso Holstein.
Holstein delilini bulamıyorum.
Eu não consigo encontrar as provas de Holstein.
Holstein mermisi, olması gerekenden daha temizdi. Ve Keppler bundan dolayı hiç endişeli görünmüyordu.
A bala do caso Holstein estava um pouco limpa demais, e o Keppler não parecia minimamente preocupado com isso.
Holstein kanıtlarından herhangi birine erişebilir miyiz?
Temos acesso a alguma das provas do caso Holstein?
Holstein'ın arabasında bulunan kanda, EDTA düzeyleri çok yüksekti.
O sangue encontrado no carro de Holstein... tem níveis elevados de EDTA.
Peki ya Gracie? Güya hayatının aşkıydı. Ta ki birinci sınıfta Holstein'ınkini ağzına alırken yakalayana kadar.
E a Gracie, amor da tua vida até a apanhares a fazer um broche a um caloiro?
- Holstein'dan gelme. Yazar. Abwehr'de üst rütbeli ve Gilbert'in sekreteri.
Ocupa um posto elevado nas Abwehr e é secretária do Gilbert.
Ralph Lauren'in bir resmini koyalim.
Calvin Klein, que parece um pouco enrugado, e quem sabe Holstein... que está morto e então dizemos : "tu és o próximo" que é um tipo velho de cabelo branco ;
Holstein cinsi.
- É um bezerro. Holstein.
- Friesian. - Bizde Holstein vardı.
Nós tínhamos Holandesas!
Holstein, lisede... bir gelmeyenler listesi hazırlıyor.
O Holstein está a arranjar uma lista de ausências à escola.
Bir bakalım... Bakalım Holstein'ın getirdiği Güvenlik kitindekine uyacak mı?
Bem, vamos ver se correspondem com as do kit de segurança que o Holstein trouxe.
iste bu tam da dedigim siyah beyaz Holstein durumu.
Esse é exatamente o tipo de rotulagem dada às vacas Holstein.
Bir inek sütçüsü kazanmıştı.
Ganho por um Holstein.
Sen Gordon Shumway'sin ve New York dışında 500 hektarlık bir mandıran var 600 tane süt veren Holstein'in ve iki büyük başın var.
Tu és o Gordon Shumway, e tens uma quinta de lacticínios de 500 hectares em Nova Iorque, com 600 Holsteins e duas salas de ordenha Herringbone.
St. Nazianz, Marytown, Chilton, New Holstein, Kiel dâhil tüm civar kasabalar.
As pequenas cidades, até St. Nazianz, Marytown, Chilton, New Holstein, Kiel...
Gerçek soyadı, hatırlatılmaya ihtiyacınız olmasa da Danimarka, Norveç ve Yunanistan Kraliyet hanedanlarından Schleswig-Holstein-Sonderberg-Glucksberg olarak biliniyordu.
Seu nome real, não preciso lembrá-la, era Schleswig-Holstein-Sonderburg-Glücksburg das casas reais da Dinamarca e Noruega e, por fim, da Grécia.
Şimdi Holstein tanıyoruz.
O Holstein já conhecemos.
Holstein, Almanya
HOLSTEIN, ALEMANHA