Hound translate Portuguese
82 parallel translation
Köpeklerinizi alın! Elvis'in "Sen hiçbirşeysin, sadece bir av köpeği" köpeklerinizi alın.
Comprem o cão da canção do Elvis, "You Ain" t Nothing But a Hound Dog ".
- Zamana kıyasla bu hiçbir şeydi... Av Köpeği Harry'e ilişkin bir olaya karışmış.
Não foi nada comparado com a vez que Tommy correu para apanhar o Hound Dog Harry.
"iskoç geyik av köpeği."
"Scottish Deer Hound."
Got this one from a basset hound.
Esta era de um cão.
- Av köpeğine ne dersiniz?
- E um basset hound?
Kamburüzümü Köpeği? Şef Wiggum? Ayı Yogi?
Huckleberry Hound, Chefe Wiggum, Yogi Bear.
- Ona "Tazı" deriz, çünkü hep kız peşinde koşar.
Chamamos-lhe "Hound" ( cão ) por ser um tarado com as mulheres.
Ah, Horse And Hound.
"Horse Hound" ( Caça a Cavalo ).
- Evet, teşekkürler. Ve siz de, Horse And Hound'dansınız.
E você é do... "Horse Hound"?
Siz Horse And Hound'un favori aktrisiniz.
É a actriz favorita de "Horse Hounds".
Horse And Hound okuyucuları buna bayılacaklar.
Os leitores de "Horse Hound" vão ficar encantados!
Redbone köpekleri vardı. Erkek kardeşinde de Blue Tick ve Plott Hound vardı. Ailenin diğer fertlerinde, kuzenlerde falan da av köpekleri vardı.
Ele tinha vários Redbones e o seu irmão tinha um Blue Tick, e o seu outro irmão um Plott Hound e os outros membros da família tinham também Stock Hounds, e alguns tinham Cataloona Hounds.
- Tazı grubu.
- O Grupo Hound.
Tazılar görme ve koku alma duyusu kuvvetli olanlar diye iki gruba ayrılır.
O Grupo Hound pode ser dividido em dois grupos, visão e olfacto.
Altı aylıkken, seni annenden ayırdılar... ve bir rock şarkısı ile kalça kıvırmayı öğrettiler.
Aos seis meses, tiraram-te da tua mãe e ensinaram-te a abanar as ancas ao som de "Hound Dog".
Onu Hound Dog'ta dikkatle izleyin. Tıngırdatıyor, yarışıyor. Dövüşüyor.
Veja aquele "Hound dog" com dois punhos correr mais, lutar mais e ser mais esperto que os vilões.
"Thunderbolt Versus the Hound of the Baskervilles".
"O Trovão contra o Cão dos Baskervilles."
Adınla ilgili şaka bilmiyorum.
Não conheço piadas sobre o seu nome. Huckleberry Hound.
Çocukken en sevdiğim eşyam Akıllı Bıdık bebeğimdi.
Em miúdo, adorava positivamente o meu boneco do Huckleberry Hound.
"The Hound Of The Baskervilles". Ben bu kitabı 10. sınıfta okumuştum.
O Cão dos Baskervilles.
İşte ; "Hound of the Baskervilles".
Aqui está : "O Cão dos Baskervilles".
"The Hound"'ın 1902 yılındaki Birinci İngiliz baskısını mı?
A primeira edição inglesa de 1902 de "O cão"?
Basset hound'a 10 dolar koyuyorum.
Aposto 10 dólares no Basset Hound.
.. oylamaya katkılarından dolayı teşekkür ederiz. Bayanlar ve baylar, ve kazanan... Basset hound ile yarışan Bayan Pinochle.
Senhoras e senhores, O vencedor deste ano do Melhor Exemplar é o número 29, Basset Hound.
Mrs. Hansen-Tagen'in için bu, sadece Hush-Puppies köpeği ile karıştırılmanın biraz geciktirilmesidir.
No caso da Sra. Hansen-Tagen, é salvá-la de ser confundida com um basset hound.
Fred Ellis köpeği Basset tazısı gibi yaşlı zayıftı. Dul anne Carla Stern'da. Pomeranian süs köpeği gibi ölü vaziyette.
O Fred Ellis era tão velho como o seu basset hound, e a mãe solteira Carla Stern era quase uma cópia do seu Pomeranian.
"Hound Dog" u ilk kim söyledi?
Quem cantou primeiro "Hound Dog"?
Edinburgh'dayken kız kardeşimle benim kar baykuşu gibi öten, basset hound cinsi bir köpeğimiz vardı.
Onde eu cresci, em Pine Bluff, eu e as minhas irmãs tínhamos um basset hound que piava como uma coruja.
İsmi neydi? Ona Basset Hound diyorduk.
- Chamávamos-lhe basset hound.
Basset hound cinsi bir köpekle yatmış Gene Simmons'a benziyorsun!
Parece que o Gene Simmons fez sexo com um basset.
" Walden'ın kaş dediği iki solucanın çiftleştiği yerin altında iki inanılmaz derecede hipermetrop göz yerçekimi altında bir tazının ki gibi çökmüş.
"Por baixo das lagartas a que Walden chama sobrancelhas " caem dois olhos míopes como um Basset Hound a sofrer a gravidade.
Roger, yine de herkes bana Tazı der.
Roger, embora toda a gente me chame Hound Dog.
Affedersin, Tazı.
Com licença, Hound Dog.
... hiçbir şey fakat bir av köpeği...
"... nothing but a hound dog "
Biliyorsun, Tazı hep sert bir darbe aldığında uyandığı zaman yastığında nerden geldiğini bilmediği bir kan olurmuş.
Sabes, o Hound Dog diz que ele leva tanta pancada, que acorda com sangue na almofada. Nem sequer sabe de onde veio.
Amerika'daki polis departmanının öz saygısı yok. Leland "Hound Dog" Stottlemeyer'ın dolu bir Silah taşımasına izin veriyor!
Nenhuma esquadra respeitável da América deixaria o Leland "Hound Dog" Stottlemeyer andar armado!
Bu arada "Trouser Hound" a bayılmıştım.
- Obrigada. - Já agora, adorei o "Trouser Hound".
"Trouser Hound" un oyuncularını seçerken Bayan Kittington'ı seçerken bayağı zorlandım.
Queres a gaja das mamas grandes. Olha, quando eu estava a fazer castings para o "Trouser Hound", perdi muito tempo a tentar decidir quem faria de Miss Kittington.
Tavanda Elvis'e benzeyen bir leke var. Ama bugün daha çok av köpeğine benziyor.
Há uma mancha no tecto que se parece com o Elvis, mas hoje parece-se mais com... um Basset Hound.
"Az önce bir av köpeğini yedin."
Acabou de comer um Basset Hound.
Bir şans.
- Basset Hound, sim.
18 yaş ve üstü köpekler için lüks Tazı Salonu'muzda kaliteli bir eğlence imkanı sunmaktan gurur duyuyoruz.
Para os cães de 18 anos e mais velhos, temos orgulho em apresentar entretenimento de qualidade, no exclusivo "Hound Lounge."
- Köpek. Av köpeği.
Cão de caça. [Hound dog]
Bu Av köpeğinden başka bir şey olamaz!
- "You Ain't Nothing but a Hound Dog"!
Tazı Projesi.
Projecto HOUND.
Tazı.
HOUND.
Tazı projesi.
Projecto HOUND.
Tazı Projesi, sisin kendisi!
Li no relatório, Projecto HOUND. Está na névoa.
Tazı, sağ kola, kralının bir soru sorduğunu söyle.
Hound, diga ao Mão que o seu Rei fez-lhe uma pergunta.
Horse And Hound'dan Bay Thacker.
Thacker é da "Horse Hound".
"Horse and Hound" olsa da fark etmez, yeter ki okumadığım bir şey olsun.
Qualquer revista, basta eu não ter lido.