Hoşuma gitmedi translate Portuguese
1,534 parallel translation
Bak, bu kıyafet hiç hoşuma gitmedi.
Olha, tenho sérias dúvidas quanto a este vestido.
Tarzı hoşuma gitmedi.
Não gosto do tom dele.
Bu hoşuma gitmedi.
Não me agrada.
Kavga etmen hoşuma gitmedi ama anneni savunmandan gurur duydum.
Não estou nada contente por teres andado à luta, mas estou orgulhoso por teres defendido a tua mãe.
Bay Perkins, burada çürük bir şeyler kokuyor ve bu hiç hoşuma gitmedi.
Sr. Perkins, está alguma coisa a cheirar mal e não gosto disso.
Bu gerçekten hiç hoşuma gitmedi.
Não tou a gostar nada, mesmo nada disto.
- Bu öksürük hiç hoşuma gitmedi.
- Não estou a gostar dessa tosse.
Bu hoşuma gitmedi.
Não gosto disto.
Bu pek hoşuma gitmedi.
Não estou a gostar nada disto.
- Bu hiç hoşuma gitmedi.
Eu não gosto disso.
Hiç hoşuma gitmedi.
Não gosto nada disto.
Denedim, ama hoşuma gitmedi.
Experimentei mas não gostei.
- Pek hoşuma gitmedi.
- Não gosto deste lugar.
Bu hoşuma gitmedi.
Não estou a gostar disto.
Benim hiç hoşuma gitmedi. Ama gerçekle yüzleşmeliyiz ve durumu düzeltmek için çalışmalıyız.
Eu também não gostei, mas há que enfrentar a verdade e trabalhar para dar a volta às coisas.
- Hiç hoşuma gitmedi.
- Não gosto.
Bu laf hiç hoşuma gitmedi Irwin.
Não gosto de como isso soa, Irwin.
- Bu pek hoşuma gitmedi.
- Não sei se gosto disso.
Seninle vakit geçirdiğim için memnun oldum, Wilson çünkü kendim oldukça gördüklerim o kadar hoşuma gitmedi.
Estava contente por estar perto de ti, Wilson, pois quanto mais perto estou, menos gosto do que vejo.
Hoşuma gitmedi.
Eu não gosto disto.
Hoşuma gitmedi.
não gosto disto.
Hiç hoşuma gitmedi.
Não gosto nem um bocado.
Burası hoşuma gitmedi anne.
Não gosto disto, mãe.
Haydi, Nikolai, burası hiç hoşuma gitmedi.
Vá lá, Nikolai, não gosto disto aqui.
Hey, bu hoşuma gitmedi. Bekle biraz!
Não estou a gostar disto!
- Hoşuma gitmedi. Kırıldım.
- Eu não gosto, magoa-me.
Ve bu hiç hoşuma gitmedi. Öyle mi?
Eu não tenho isso.
Hayır, geçen yaptığım şeyi yapmak hoşuma gitmedi... Onu yapınca iyi hissetmedim.
Não, aquilo lá eu não gostei de fazer... não me senti bem fazendo aquilo.
Hoşuma gitmedi bak bu.
O que se passa contigo?
Çünkü duyduğum şey hoşuma gitmedi.
Porque oiço algo e não me agrada.
Bu gizlilik hoşuma gitmedi, Jack.
Não me agrada tanto secretismo.
Bu gizlilik hoşuma gitmedi, Jack.
Não me agrada todo este secretismo.
Bilgin olsun, hoşuma gitmedi bu.
E fica já a saber que não me agrada.
Bu sabah tartışmanın kaldığı yer hoşuma gitmedi.
Não gostei da maneira como deixámos as coisas, hoje de manhã.
Üzgünüm Bay Larson ama bacağının görünümü hiç hoşuma gitmedi.
Lamento, Sr. Larson, mas não estou a gostar do aspecto dessa perna.
Bay Finnerty, kusura bakmayın uzun sürdü, ama CT'de gördüğüm bazı şeyler hoşuma gitmedi bundan dolayı MRI istedim.
Sr. Finnerty. Desculpe a demora, mas detectei umas coisas na TAC que não me agradaram. Foi por isso que pedi a RM.
Yalan de, ne dersen de, bu hoşuma gitmedi.
A meu ver, chama-lhe mentira ou omissão, eu não gosto.
Samantha'nın soruları hoşuma gitmedi.
Não gostei das perguntas que a Samantha andou a fazer.
- Yemek hoşuma gitmedi.
- A comida não era boa.
Hoşuma gitmedi.
Não gosto disto.
- Hoşuma gitmedi.
- Não estou a gostar do som disto.
Sen ve Brooks'un yaptıkları hiç hoşuma gitmedi.
Foi um trabalho e peras aquele que tu e o Brooks fizeram.
- Marisol. Vaziyet hoşuma gitmedi.
- Não gosto do aspecto disso.
- Yazanlar benim de hoşuma gitmedi.
Não gosto do que diz aí.
O mağaranın çıkmaz sokak olması hiç hoşuma gitmedi.
Apenas lamento que a caverna tenha sido um beco sem saída.
Tanrım! Bu hoşuma gitmedi.
Isto não me agrada nada!
Bu hiç hoşuma gitmedi.
Não gosto disso.
- Cal, böyle konuşman hoşuma gitmedi.
- Cal, não gosto do modo como estás a falar.
- Hoşuma gitmedi.
E esta nave aqui, é bem maior.
Ses tonun hoşuma gitmedi James.
Não gosto desse tom, James.
Jack, bu iş hoşuma gitmedi.
Não estou a gostar disto.