Humphrey translate Portuguese
978 parallel translation
Humphrey Bogart buraya geldi.
Humphrey Bogart entrou no bar.
Muhtemelen bahçenizde, Bayan Humphrey.
Bem, Sra. Humphrey, provavelmente em seu jardim.
Kendisini Humphrey Bogart falan sanıyordu herhalde.
Parecia Humphrey Bogart.
Anladım. Vali Humphrey başkanlığında bu konuyu konuşacağız.
Sei que o Governador Humphrey vai presidir esse encontro.
Duruşmaya Vali Humphrey başkanlık ediyor.
Presidida pelo Governador Cuthbert Humphrey.
Fakat sayın Vali Cuthbert H. Humphrey'i desteklemiyorsanız gözümden düşersiniz ona göre.
Mas certamente descerá na minha consideração se defender Cuthbert H. Humphrey, Governador deste território.
Şu Vali Cuthbert H. Humphrey var ya tam bir ıskarta.
Cuthbert H. Humphrey, Governador do nosso território é um refugo.
Benimde söylemek istedi- - Curtbert H. Humprey'in onun için deli divane olduğunu düşünüyor.
Bem, ela pensa que Cuthbert H. Humphrey está a suspirar por ela como um búfalo no início da primavera.
Bayanlar ve baylar Size bölge valimiz Sayın Cuchbert H Humprey'i takdim etmekten onur duyarım.
Senhoras e senhores, tenho a honra de vos apresentar o governador do nosso território, Cuthbert H. Humphrey,
"Londra, Chapman ve Hall Şireketi ve Humprey Milford."
"Londres, Chapman e Hall, Ltd., e Humphrey Milford."
Treasure of the Sierra Madre'de Bogart'ı hatırlar mısın?
Lembra de Humphrey Bogart em "O Tesouro de Sierra Madre"?
Humphrey Bogie.
Humphrey Bogie.
Yeni bir numara : "Yaramaz Humphrey." Partiler için bire bir.
Um belo número : "um Humphrey maroto." Para animar as festas.
Humphrey Bogart'tan daha fazla Kazablanka'ya gitmiştir [5].
Já foi mais vezes a Casablanca que o Humphrey Bogart!
Doktor, cerrah, anüs uzmanı ve insan acılarının özverili savaşçısının kapı zili, bu akşamki kahramanımızınkinin üzerindeydi. Tuğamiral Humphrey De Vere.
Médico, cirurgião, proctologista que luta altruisticamente contra o sofrimento humano, cuja campainha ficava por cima da do herói da nossa história, o Contra-Almirante Humphrey De Vere.
Evet bu, Tuğamiral Humphrey De Vere'in daha doğrusu, kızının öyküsü.
Sim, esta é a história do Contra-Almirante Humphrey De Vere, ou melhor, a história da sua filha, pois foram a sua coragem, a sua previdência e a sua compreensão que nos permitiram ir além do verniz
McGovern ve Humphrey kahvaltıda, sırıtıyorlar.
McGovern e Humphrey ao pequeno-almoço, a sorrirem como parvos.
- McGovern Humphrey, Kennedy ve Ribicoff'a vekillik teklif etti. Ama kabul etmediler.
Humphrey, Kennedy e Ribicoff recusaram.
McGovern kendi kendini yok ediyor, tıpkı Humphrey, Muskie ve diğerleri gibi.
O McGovern é autodestrutivo, tal como o Humphrey, o Muskie, todos eles.
Yani, Muskie'ye Senatör Hubert Humphrey'nin tele kızlarla görüştüğünü yazan bir mektup gönderdiğiniz gibi mi?
Como a carta em papel timbrado do Muskie... dizendo que o Senador Humphrey saía com prostitutas?
CIA, Senatör Humphrey'nin mektuplarını didiklerken yakalanmış.
A CIA foi apanhada a violar a correspondência do Senador Humphrey.
Evet Sör Humphrey tebrikler. Jim artık tamamen ehlileşti.
Sim, Sir Humphrey, dou-lhe os meus parabéns, o Jim já está perfeitamente domesticado.
Roma bir günde kurulmadı.
Roma não foi feita num dia, pois não, Sir Humphrey?
Hayır, Humphrey, Frank'ın haklı olduğuna karar verdim. Bob McKenzie'nin de.
Não, Humphrey, decidi que o Frank e o Bob MacKenzie têm razão.
- Leb demeden anladın, Humphrey.
- Nem mais, Humphrey.
Veritabanı kuralları değiştirilecek.
Humphrey, as regras da Base de Dados têm de ser alteradas.
Yağcılığa gerek yok Humphrey.
Deixe-se de graxa, Humphrey.
Bu daha önceden denenmedi mi? Veritabanı yıllardır tasarlanıyor.
Humphrey, tudo isto deve ter sido estudado antes, há anos que a Base de Dados está em preparação, não surgiu de um dia para o outro.
Humphrey, hangi sonuçlara ulaşıldı?
A que conclusões chegaram, Humphrey?
Humphrey, beni duyuyor musun?
Está a ouvir-me, Humphrey?
Güvenlik hakkında onlara ne diyeceğim Humphrey?
O que lhes vou dizer sobre as ressalvas, Humphrey?
- En azından şimdilik. - İpin ucu kaçıyor mu?
O Humphrey tem-no controlado?
Peşinden gitmezsen Sör Humphrey'e iş yaptıramazsın.
Porque Sir Humphrey não fará absolutamente nada, a todos os níveis, a não ser que ande atrás dele.
- Neden Humphrey'i arayıp ona katılmadığını söylemiyorsun?
Porque não telefonas ao Humphrey e lhe dizes que discordas? - Falo com ele logo pela manhã.
Humphrey, bu saatte aradığım için affedersin.
Desculpe ligar tão tarde, Humphrey...
Biraz ecele edersen Humphrey...
Seja rápido, Sir Humphrey.
Evet Humphrey, veritabanı.
Muito bem, Humphrey... acerca da Base de Dados.
- Hayır, hayır Humphrey.
Não, não, não, não, Humphrey.
Çok suskunsun Humphrey.
Está muito calado, Humphrey.
- Humphrey güvenlik duvarının derhal erişilebilir olmasını istiyorum.
Quero as ressalvas da Base de Dados disponíveis imediatamente.
Sanırım... Şah ve Mat, Sör Humphrey.
Penso que foi xeque-mate, Sir Humphrey.
Dün gece beni seyrettin mi Humphrey?
Viu-me ontem na televisão, Humphrey?
Aferin Humphrey.
Muito bem, Humphrey.
Şimdi Humphrey, güvenlik hakkında sende ne var önce sen oku sonra da ben okuyayım ve mukayese edelim.
Agora, leia alto quais são as suas ressalvas que eu leio as minhas, para podermos compará-las.
Görülüyor ki aynı fikirdeyiz Humphrey.
Parece que pensamos da mesma maneira, Humphrey.
Humphrey, dudaklarım mühürlü. Çeviri :
Humphrey, a minha boca é um túmulo.
Öğleden sonra iki de, Sir Humphrey.
Às 14h00, Sir Humphrey.
- Umutsuz.
- Impossível, Sir Humphrey.
Sizin kararlarınızı sorgulamak haddim değil ama...
Sir Humphrey, não estou a pôr em causa o seu bom senso, mas...
Bu biraz işin üstünü örtmek değil mi, Sir Humphrey?
Sir Humphrey, isto é uma operação de encobrimento, certo?
E. Bickerstone, J. Curtis E. Fraser, L. Humphrey G. Nixon, A. Schofield L. Chandler, A. Flower S. Horan, C. Nixon...
J. Curtis, E. Fraser, L. Humpford G. Nixon...