English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ H ] / Hâla

Hâla translate Portuguese

351 parallel translation
Hâla benim bebeğim
Minha querida de verdade.
Hayır Bay Birnbaum hâla çok iyi durumdasınız.
Não, Sr. Birnbaum, ainda tem um bom jogo.
Her ne kadar G.W.'den nefret etme konusunda hem fikir olsak da, sen hâla gülünç aptalın tekisin.
Por mais que deteste concordar com o G.W. em alguma coisa, o senhor não mudou nada. Continua a ser um tolo histérico.
Sen hâla burada mısın?
Ainda estás aqui em baixo?
- Hâla boşanmak istiyor mu?
- Ela ainda quer o divórcio?
Eski yara, hâla acıyor mu?
Ferida antiga. Ainda dói?
Hâla kardeşimle dans etmek istiyor musun? - Ayağa kalk ve baştan başlayalım.
Agora, se continuas com ideias de convidar a minha irmã para dançar, levanta-te e podemos recomeçar isto tudo.
Şimdi sayıca çok azaldık, fakat hâla onurluyuz.
" Agora somos poucos, mas ainda somos orgulhosos,
Şu vagon hâla demiryolunda mı?
O vagão ainda está no desvio?
Yatırım gibi düşün, hâla oyundayım.
Estou investindo. Ainda estou no jogo.
Burası hâlâ Japonya.. ... ve Japonlar da hâla Japon.
Continua a ser o Japão e os Japoneses continuam a ser Japoneses.
Hâla muhteşemsin.
Continua bonito.
- Çocukluğumuzdan beri hep seni sevdim, İvan'ı sevdiğin zaman kalbim kırıIdı ama hâla seni seviyorum!
Sempre te amei. Desde crianças. Fiquei destroçado por causa do Ivan, mas ainda te amo!
Evet, Kaşubyalılar hâla bir işe yarıyorlar.
Para assar um ganso os Cassubianos ainda são bastante bons.
Ama hâla harcı karıştırıp beton döküyorsunuz.
Mas você mistura e esmaga!
Hâla suçlayacak birini arıyor musun Quentin?
Ainda procura uma vítima, Quentin?
Hâla buradayım, Happer! Ve sen de hâlâ beş para etmezin birisin!
'Ainda aqui estou, Happer, e ainda és um inútil fi...'
Onun durumu hâla aynı. Eğer zamanında yardım getirirsek ikisi de iyi olacaklar.
Ela continua na mesma.
Biliyor musun Bud, yukarıdaki valizlerimizi indirecek birisini hâla arıyoruz.
Foi só uma votação, Bud. Não teve qualquer significado.
Sizi neden hâla çevremizde tutuyoruz?
Por que razão vos mantemos por perto?
Ama Lwaxana Troi hâla elinizde..
Mas ainda retém a Lwaxana Troi.
Onu hâla üzüyorsun!
Vais acabar por traumatizá-la
Hâla!
Agora é tarde.
Ben olmasaydım hâla hapishanede olacaktın!
Se não fosse eu, ainda estaria na prisão!
- Ooo. - Aynı olmayacak ama hâla Minsk olacak. Mutlu yeni yıllar.
Não será a mesma coisa mas continuará a ser Minsk.
Hâla sokaklardaymış.
Parece que anda na rua.
- Hâla bakire misin?
- Ainda és virgem?
Her ne kadar özgür olsak bile düşüncelerde hâla köleyiz.
Acho que, apesar de sermos livres, continuavamos escravos... na mente.
Burası hâla annemin evi!
Esta ainda é a minha filha da puta da minha casa!
- Hâla benim gönderdiğim şapkaları giyiyor musun?
- Tens usado aqueles chapéus do Jimmy como os que a avó te deu?
- Ama hâla seni altedebilirim.
- Mas ainda me consigo mexer.
Hâla bir sürtük gibi vuruyorsun, o... çocuğu.
Continuas a acertar como uma puta, filho da puta.
Çok fazla dışarda kalmasına rağmen, hâla içerdeymiş gibi yaşıyor.
Tanto tempo que ele mesmo cá fora, vive como se ainda estivesse lá dentro.
Sonra o bekçinin geldiğini görür', ve seni gizler, ama sen hâla bu korkuyu kıçında hissedersin.
Tu vês o mauzão a chegar, não o consegues ver mas sentes a vara dele no teu cu.
Ve büyükannem, Şey, hâla büyükannem.
E a avózinha, bem, ela continua a avózinha.
Bak, Spiker, hâla büyüyor!
Olha Espigão, ainda está a crescer.
¢ İ Ne kadar sarılsamda yüz kolum hâla boş. ¢ İ
Eu gostava de por as minhas mãos à volta de cem.
Kenshin'i yenebileceğine inanıyordu. ... Onibawan grubunun hâla güçlü oldugunu kanitlayacakti.
Ele acredita que quando derrotar o Kenshin provará a superioridade do grupo Oniwaban.
Doktor hâla hayatta olmasinin mucize oldugunu söyledi.
O médico disse que é um milagre ele estar vivo.
Misao hâla 16 yasinda bir kiz!
A Misao ainda tem só 16 anos!
Tamam seni anlıyorum Mek'leth'in avantajları var ama bence hâla Bat'leth daha uzağa erişebildiği için belirleyici bir etkisi var.
Está bem... Vejo o seu ponto de vista. Não há dúvida que o mek'leth tem as suas vantagens, mas ainda acho que o bat'leth, com o seu alcance maior, é normalmente o fator decisivo.
- Seslenmeye çalıştım ama hâla ses düzenim bozuk.
Tentei chiar, mas continuo estragado.
Bunu hâla ürettiklerini bilmiyordum.
Não sabia que ainda existia.
Hâla nişanlının üstüne gül kokluyor musun?
Ainda estás chateado por causa da tua namorada?
Hâla neden buralarda dolaşıyorsun?
Porque é que ainda não te foste embora?
Sanırım herşey hâla yerine oturmadı.
Ainda não pensei em tudo.
- Hâla dönmedi mi?
- Ela já voltou? - Não.
Hâla yapabiliriz.
Ainda podemos ir.
Hâla Memphis'e gitme planları yapıyor musun?
Ainda pensas ir para Memphis?
- Skorumuz hâla sıfır mı? Yani krikette.
Ainda estamos no zero sobre a Ascensão?
Onunla görüşüyor musun hâla?
Não.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]