English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ H ] / Hödük

Hödük translate Portuguese

389 parallel translation
Ne derdin var hödük?
Que se passa convosco, seus saloios?
Kendinden başkasını düşünmeyen muhteris hödük!
Seu ambicioso palhaço.
Hödük. Tam bir hödük.
Um campónio e só isso!
Hödük!
Palhaço!
Sana bakmak hiç keyifli değil, hödük!
Eu não sou divertido olhar para você, idiota!
Bana "hödük" diyenin yanına bırakmam.
Ninguém me chama de "idiota".
Hödük, evet, ama Griswold güçlü.
Grosseiros, sim. Mas Griswold é muito forte.
Kaba veya değil, hödük veya değil, ben öyle karar verirsem, Griswold'la evlenirsin.
Bruto ou não, estúpido ou não, casas-te com Griswold, se eu quiser.
Bir kamp dolusu hödük madencinin ve senden nefret eden bir babanın arasında yalnız kalmak nasıl bir şeydir, biliyor musun? Çünkü sen onun hep beklediği oğlu değilsin.
Não sabe o que é sentir-se só... num campo de mineiros grosseiros, com um pai que a odeia... porque não fui o filho que desejava.
Kadının biri seni bu lanetli dünyaya getirmek için... cehennem acılarıyla boğuşmasaydı... sen şimdi nerede olurdun, hödük?
Onde estarias tu agora, grosseirão... se uma mulher não tivesse suportado todas as dores do inferno... para te por neste mundo amaldiçoado?
Hadi oradan hödük!
Montanheiro!
Ben senin amcan değilim hödük herif.
Não sou teu tio, pica-pau de pescoço vermelho.
Seni hödük.
Isto é demais.
Gidin şimi dansçılarınızı bulun o zaman, hödük herifler!
Então vão procurar as vossas "Chabavanaises". Belas peças!
- Hödük, çık dışarı! Git buradan!
Subornador, fora daqui!
- Bir hödük!
Um pulha!
Ve sen bana, basit bir şeyi yapamayacağını söylüyorsun. Sokaktaki herhangi bir hödük bile karşılık beklemeden yapar.
E tens o descaramento de recusar uma coisa de nada que qualquer mendigo na rua faria de graça!
Beni hödük mü sanıyorsun sen?
O que é que pensas, que sou algum merdas?
Esrar, hödük!
Um charro, Hilly!
Şemsiyeye mi benziyor sence, hödük?
Não é um guarda-chuva, palerma.
Buna ne diyorsun hödük?
Que achas disso, tosco?
O yobaz hödük herifi gördünüz mü? "Kanun ona servis yapmamı emrediyor."
Viste aquele idiota? " "A Lei diz que eu tenho de servir este..." "
- Dene bakalım, seni hödük.
- Experimente para ver, safado.
- Dene bakalım, seni hödük.
- Experimente para ver, safado. August!
Su istediğimi nerden çıkardın, hödük?
Quem pediu água, camponês?
O benim bir hödük olduğumu ima etti ama?
Será que ele pensa que eu sou um canalha?
Hassas bölgelerinizde de çabuk bir kontrol yaparız. Ama, hödük ne olacak?
Dávamos uma olhadela nas suas zonas erógenas.
Çocuklar, torunlar, akrabalar ve hödük kiracılar...
Filhos, netos, familiares, inquilinos saloios...
Seni mızmız sümüklü geri zekalı hödük!
Seu cretino de nariz empinado choramingão e bastardo!
Görmeye çalıştığım kız oydu... Avustralyalı hödük değil!
Eu estava a tentar ver essa e não a australiana.
Hödük görmeye Long lsland'a gitmek istemiyorum.
Não me apetece ir a Long Island ver selvagens.
Herkes hödük olmak ister.
Toda a gente quer ser agricultor.
- Hayat boyu hödük mü kalacaksın?
- Não sejas um idiota toda a vida.
Hayır, korku ve kibir, seni hödük, cehalet değil.
Não. "Medo e arrogância." Entendeu, burro? Não ignorância.
Seni pis hödük!
Sacana dissimulado!
Evet, hödük şu anda kağıtları imzalıyor.
Sim. O campónio está agora a assinar os papéis.
Dinle Marce, hödük birşeylerden huylandı.
Escuta, Marce, o campónio está a olhar para mim.
Ağzını topla hödük.
Vai-te foder, peidoso.
Eşim benim sadece işi düşünen, takıntılı bir hödük olduğumu düşünüyor.
A minha mulher acha que eu sou um idiota obsessivo.
Sürücü kursuna git, kahrolası hödük!
Volta para a auto-escola, imbecil do raio!
- Hödük.
- Pateta.
Bana karşı gelme, seni koca mavi hödük.
Não me respondas, seu palhaço azul.
Yani sen bu hödük için mi iddiaya girdin?
Rejeitou-me por causa do idiota do porco?
Bencil hödük.
Um patife egoísta.
- Öldürsene hadi, hödük!
- Pois mata-me, coarde!
- Hödük!
- Grosseirão!
Küstah hödük!
Desavergonhado.
Hödük mü?
Como nos chamam vocês?
Kendini beğenmiş hödük.
Que grosseiro...
Seni aptal, hödük hergele!
Seu babaca sem cabeça.
O tam bir hödük.
- Ele chega de Tataouine...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]