Hükümet translate Portuguese
5,001 parallel translation
Hükümet ve Heliogenics şirketi arasında bağlantı kurabiliriz.
Podemos associar o Governo à "Heliogenics".
Sadece şunu bilmeni istiyorum, Senden takip etmeni istediğim kişi yüksek seviyeli bir hükümet üyesi.
Só para que saiba... A pessoa que quero que siga é um importante membro do governo.
Bizim görevimiz mevcut hükümet'in alt yapısını bozmak.
O nosso objectivo é fazer desmoronar a infraestrutura do actual governo.
Hükümet için yaptığınız çalışmalar hakkında neler söyleyebilirsiniz?
O que pode contar-me sobre o seu trabalho para o Governo? Começou como um trabalho normal.
Ama şunu söyleyebilirim, hükümet için yaptığınız gizli iş, artık gizli değil.
Mas acho que posso dizer que o seu trabalho secreto para o Governo já não é um segredo.
Dünyada o bilgiyi almak için her şeyi yapacak çok sayıda hükümet var.
Não há Governo neste planeta que não matava para o apanhar. E mataram, Sr. Dillinger.
Hükümet ajanlarının maaşını düşünürsek McLane umutsuz durumdaydı.
O McLane devia estar desesperado e com o salário do Governo.
Ultra adındaki gizli bir hükümet organizasyonu bizi avlıyor.
Somos perseguidos por uma organização secreta do governo chamada Ultra.
Ayrıca hükümet önemli miktarda sezyum-137'nin kayıp olduğunu bildirdi.
E o governo também participou que uma quantidade considerável de césio-137 também desapareceu.
Ama öncelik, terörle mücadele konferansındaki hükümet görevlilerinde... özellikle de Amerikan Milli İstihbarat Şefi'nde.
A prioridade é matar membros do governo na conferência de contra terrorismo... e especialmente o Director de Inteligência Nacional americano.
Derek hükümet adına çalıştığı için bir sürü ikramiye alıyor.
- Sim. O Derek trabalhar para o Governo, tem vantagens.
Neden, artık yanında hükümet avukatları var diye mi?
Não vais querer. Porque agora tens advogados do Governo? - Não vou ser intimidada.
Suçlularla mücadelede suçu kesinleşmiş insanların hükümet tarafından kamu yararına cezalandırılmasına inanıyor.
Alguém que, comprovadamente, considere a felicidade de todos e ainda acredite que o governo pode ser uma força para o bem.
Hükümet gerekli adımları atarsa tabii.
Se o governo se decidir.
Mahkemeye çıkaracaklar ve kararı hükümet verecek.
Ela vai ter um julgamento... e o estado vai decidir o que é certo.
Hükümet, ordu falan.
Sim, governo, militares...
Hükümet uzun süredir İSU kullanmadığını söylüyor, değil mi?
O Governo tem negado a utilização de "drones" a nível doméstico, há muito tempo, está bem?
Yani hedefimiz, hükümet seviyesinde savunması olan gizli saklanma yerindeki paranormal bir süper kötü mü?
Então, procuramos um vilão paranormal escondido no seu covil secreto com defesas iguais às do governo?
Her dakikamı bir grup hükümet işbirlikçisine hizmet etmek yerine top oynamaya veririm daha iyi.
Prefiro cumprir cada minuto do que cooperar com um monte de idiotas do governo.
Orada ne haltlar dönüyor söyle bize yoksa hükümet antlaşmasına veda edebilirsin.
Diga-nos o que raio se passa lá fora, senão pode dizer adeus ao contrato do governo.
Hayali bir Kanada'da, yeni hükümet 2015 federal seçimleri sırasında iktidara geldi.
Num Canadá fictício, um novo governo assume funções após as eleições federais de 2015.
Hükümet bu insanları alâkasız olarak görüyor.
Pessoas que o Governo considera irrelevantes.
Bayan Wainwright hükümet adına çalışıyordu. Vigilance da hükümetin mahremiyet hakkı ihlalini bitirmeye yemin etmiş durumda.
Ela trabalhava para o Governo, e a Vigilância jurou acabar com o abuso da privacidade do Governo.
Evet, Bayan Wainwright'ın elinde bölümündeki gizli bilgilere erişim imkanı olan muhasebeciden senatörlere kadar bütün hükümet yetkililerinin isimleri olmalı.
Exacto. Ela tinha acesso a todos os nomes do Governo, desde contabilistas a senadores, que podiam aceder a informações confidenciais do seu Dept.
Büyük olasılıkla yüksek rütbeli hükümet yetkilileri tarafından.
Se calhar por funcionários de alto escalão do Governo.
Ancak, hükümet ekipmanlarını yenilemek konusunda ihmalkar davranıyor.
No entanto, o Governo foi omisso na actualização do equipamento.
Bugün şok edici bir gelişme yaşandı. İsimsiz bir kaynak, gizli hükümet belgelerini yayınladı.
Uma chocante revelação hoje quando uma fonte anónima publicou um relatório confidencial do Governo.
Raporda Senatör Ross Garrison'un da içinde olduğu üst düzey hükümet yetkililerinin isimleri geçiyor.
Autoridades do Governo de alto nível, onde se inclui o Senador Ross Garrison foram citadas no relatório.
Yani hükümet Amerikan halkını izlemiyor, öyle mi?
Então, está a dizer que o Governo não está a espiar a população americana?
Hükümet makineyi kaldırıp kutusuna koyamaz.
O Governo não vai acabar com a Máquina.
Eğer hükümet bilgilerine erişirse, gücünün sınırı olmaz. Onu kontrol eden kişinin edineceği bilginin sınırı olmaz.
Se ele ganhar acesso às informações do Governo, não vai haver fiscalização ou limites para o conhecimento possuído pela pessoa que o controlar.
Ancak McCourt Hükümet'in gözetim sistemine karşı olduğunu belirtmişti.
No entanto, McCourt é contra a vigilância do Governo.
Bugünlerde Hükümet'i kimse sevmiyor.
Ninguém gosta do Governo, actualmente.
Ve gelecek sene yapılacak yeni bir Hükümet ihalesinde seni en ön sıraya koyacak.
Coloca-o no primeiro lugar, para um contrato maior, com o Governo, que está para vir no próximo ano.
- Haberlere çıkmak isteyen Hükümet karşıtı manyağın teki işte.
Só algum maluco anti-governo a querer aparecer no noticiário.
Hükümet'in gözetim sistemine karşı çıkanların başında siz varsınız.
Você lidera as acusações contra a vigilância governamental.
Çünkü Hükümet'in sır tutamayacağını anladım.
Porque percebi que o Governo não sabe guardar segredo.
Hükümet tarafından kullanılan bir sisteme alternatif olduğunu biliyorum.
Apenas que é uma alternativa a um sistema do Governo.
Makine Hükümet'e bir teröristin numarasını verdiğinde ne oldu sanıyorsun?
O que acha que vai acontecer quando ela der ao Governo o número de um terrorista?
Hükümet'ten misin?
O que você é, Governo?
Samaritan'ın yapay zekası Greer Hükümet verilerini alana kadar açılmayacak.
A IA do Samaritano não vai ser ligada enquanto Greer não conseguir o acesso do governo.
- Hayır, Finch. - 2009'da Hükümet'e teslim edene kadar makine 54 terör saldırısının önüne geçilmesine yardım etmişti.
Não, Finch. Até o dia em que a entregámos para o governo em 2009, a Máquina tinha sido capaz de parar 54 ataques terroristas.
Hükümet için bir kitle gözetim silahı yaparken insan haklarını düşündüğüne inanmamızı mı bekliyorsun?
Espera que acreditemos que pensou nos direitos das pessoas quando construiu uma arma de vigilância para o governo?
- İhtiyacımız olan tek şey Hükümet verileri.
Só precisamos das imagens do governo.
Sumner, NATO karşıtı protestolarda gizli polislik yaparken hükümet karşıtı bir sürü kaçık tanıyordun değil mi?
Sumner, lidaste com aqueles malucos anti-governo, quando trabalhaste disfarçada nos protestos NATO, certo?
Watts'ın birkaç sert hükümet karşıtı grupların web sitelerinde takıldığı ortaya çıktı.
- Só que o Watts era membro de grupos radicais on-line contra o Governo.
Büyük bir hükümet karşıtıdır.
Ele era importante no grupo contra o Governo.
Radikal hükümet karşıyı internet sitelerinin başından beri destekçisi.
É um frequentador regular, de um site radical contra o Governo desde então.
Ted Powell az önce pek tanınmayan hükümet karşıtı bir internet sitesine bunu gönderdi.
O Ted Powel acaba de postar isto num site radical anti-governo.
Çeşitli hükümet karşıtı gruplarla bağlantısı var. Ordudayken patlayıcı eğitimi almış.
É filiado em vários grupos anti-governo, conhece explosivos, foi militar durante um tempo.
Hükümet evrak işlerini çok sever.
O governo adora a papelada.