English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ I ] / I don

I don translate Portuguese

362 parallel translation
- Buna gerek yok.
- I don't need it.
- Üzgünüm, Fransızca bilmiyorum.
- I'm sorry, I don't speak French. - Não, mas... Excuse me...
# Senden daha fazlanı istemiyorum #
I don't want no more of you Eu não quero nada mais de você
# Kavga istemiyorum #
I don't want no fight Eu não quero lutar
* Ama hiç şüphem yok ki *
But I don't have any doubts
* Ama yolu bilmiyorum *
But I don't know the way
* Ama bilmiyorum ne söyleyeceğimi *
But I don't know what to say
* Ama bilmiyorum günlerden hangi gün *
But I, I don't know what day it is
* Bilmiyorum nasıl orası *
Well, I don't know what it's like out there
* Neler olduğunu bilmiyorum ama *
But I don't know what that is
* Bilmiyorum nereye ama *
But I don't know where that is
I don't know what's happening to me.
Não sei o que está a acontecer comigo.
I don't care.
Não me interessa.
I don't know anything about that!
Eu não sei nada sobre isso.
Listen, sweetheart, this may be butting in where I don't belong but don't you think someone should say something?
Ouve, querida, posso estar-me a meter onde não devo, mas não achas que se devia fazer algo?
Hayır yanılıyorsunuz. Ben kimsenin ikizi falan değilim!
"Frankly, my dear, I don't give a damn."
I don't want to walk without you
"Eu não quero ficar sem ti!"
I don't want to walk
"que eu não quero andar..."
# Seni üzmek istemedim
# I don't mean to hurt you
# Doğu batı farketmez
# East or west, I don't care
# Neden Pazartesileri sevmediğimi söyle bana!
# Tell me why I don't like Mondays!
# Seni neden böyle sevdiğimi bilmiyorum
# I don't know why I love you like I do
# Doğu ya da batı, umrumda değil
# East or west, I don't care
Riki, sanıyorum ki bu sefer kesin tutcan siki!
I don't think I've ever seen anyone as tough as yourself.
Adamım, onun son zamanlarda, neden bu kadar sert davrandığını bilmiyorum...
Man, I don't know what Ele poderia fazer para o Steel, A forma como ele foi Actua'ultimamente.
# I don't want your Dixie
* Eu não faço wantyourDixie
# Cos I don't know what's up there
* Os cos eu não sei o que estou lá em cima
Scott'un Fran'le dans ederkenki akıl almaz görüntüsü!
And I don't want to wind up... É a visão inacreditável do Scott a dançar com a Fran.
KarşıIığında iyi ücret alacaksın. Şimdi geri dön ve beni gördüğünü hiç kimseye söyleme.
Agora, volta para lá e não digas a ninguém que falaste comigo.
I don't know if you know me.
Não sei se me reconhece...
- Don Pedro oğlunun salıverilmesi karşıIığında en iyi atlarından 30 tane gönderecek.
Dom Pedro lhe entregará 30 de seus melhores cavalos... se libertar o seu filho.
Keşke şu anda Don Jarvis'i görebilseydim.
Se eu pudesse ver o Don Jarvis agora!
# # I only know I don't deserve you
Oh, que festa de aniversário mais aborrecida. Não te preocupes meu pequeno Bombie.
İhtiyar, çok pis kokuyorsun so I'm gonna see to it that you don't turn me in.
Velho, venha ca vire-se... vou me assegurar de que não me causara problemas.
You don't and I'll turn Bice loose on you.
Se não o fizer, vou deixa-la nas mãos do Bice.
Don Salluste, yarın Madrid'i terk edeceksiniz. Altın tüyünüzü Kral'a iade ettikten sonra!
Dom Salluste, deixará Madrid amanhã, depois de ter, segundo a etiqueta, entregue o seu Tosão de Ouro ao Rei.
El Cid ve Fernan Gonzalez'i kullanan Don Hernando Cortés, bu putperest yerlilerin fatihi.. ve canavar gibi topraklara inancı tanıtan,...
cúmplice das façanhas de El Cid e Fernán González, Don Hernando de Cortés, conquistador dos nativos desta terra de idólatras semelhantes as bestas, introdutor da fé,
Evet, biraz güzellik görmek istiyorsan, arkanı dön. Çünkü İri Buldok Joe Klecko arkandaki Pete'i kullanıyor. Joe, değil mi?
Sim, mas se quiseres ver um "pedaço do céu", vira-te para trás porque é o Grande Bulldog Joe Klecko que está atrás de ti.
Giz'i al, geri dön ve bir çeşit ışık düğmesi bulmaya çalış.
Leva o Giz e vê se descobres um interruptor.
ÇAVUŞ DEDEKTIF JAMES "SONNY" CROCEKTT ( DON JOHNSON ) İLE ORTAĞI ÇAVUŞ DEDEKTIF RICARDO "RICO" TUBBS ( PHILIP MICHAEL THOMAS ) SİYAH FERRARİ DAYTONA SPIDER'LARI İLE ROBERT CANN'I ZİYARETE GİDER.. "2.SEZON" ÇAVUŞ RICO : Daha önce buraya geldin mi, kanki?
- Já cá estiveste?
I don't have all the answers.
Eu não tenho todas as respostas.
If you don't tell me, Robbie... I gotta put you away for conspiracy to commit murder.
Se não me queres dizer, Robbie, vou ter de te prender por conspiração para a prática de homicídio.
I'm begging. God, don't hurt my Stevie.
Não faça mal ao meu pequeno Stevie.
Şahsi görüşüm Baba, Dominic'i kapının önüne koydu. Çünkü o Prizzi'lere göre çok aptal.
Pessoalmente, acho que o Don encontrou o Dominic na soleira de uma porta... porque ele é muito burro para ser um Prizzi. "
Don Cabeza, bu çocuğun bir hayvan olduğuna nasıI kanaat getirebildiniz?
D. Cabeza, como é possível falar desta criança como de um animal?
"Might be fallin'out of rhythm" - "Don't know what I'm doin'with'em- -"
Meu Deus.
Soul Train'i gördün mü?
Como o Don Cornelius?
Şu Holivud'a bi gitsem, olcam orda sonra çıkacam çayıra herkes siksin.
You think I'm lying? Sa's with Ricky, he's working against us now. - Don't you know that?
Bowery'ye, ait olduğun yere geri dön. Diğer ayyaşlarla takıI!
Vá até ao Bowery e junte-se aos outros bêbados como você!
Beyler, size Don Francis'i tanıstırmak istiyorum.
Pessoal... Apresento-vos Don Francisco.
Sizlere Dr. Don Francis'i Atlanta'dan Hastalık Kontrol Merkezi'nden... başlangıcından beri salgınla savaşan kişi tanıştırayım.
Quero apresentar ao Dr. Francis do Controle de Doenças que combater esta epidemia.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]