English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ I ] / Idam

Idam translate Portuguese

3,634 parallel translation
Eğer İsa giyotinle idam edilmiş olsaydı hepimiz büyük parlak bir bıçak karşısında dua edecektik.
Se Jesus tivesse sido morto numa guilhotina rezávamos a uma lâmina luzidia.
Ya da elektrikle idam edilseydi, sandalye önünde diz çökecektik.
Ou se tem sido eletrocutado ajoelhávamo-nos diante duma cadeira.
Bunun için sizi idam ettireceğim!
Vou querer a vossa cabeça por isto, malvados!
En kötü şöhretli "hacktivist" olmanın eşiğindeyim... ömrümün kalanını hapiste geçirmek veya idam edilmek umurumda değil... keşke dünya basınında boy boy fotoğraflarım çıkmasa çocukken çekilenler
Estou possivelmente prestes a tornar-me o "hacktivista" mais infame... não me importaria de ir preso para o resto da vida ou de ser executado... se não fosse a possibilidade de ter fotografias minhas... espalhadas por toda a imprensa mundial... vestido de rapaz.
Manning bu suçlamalar karşısında müebbet hapse veya idam cezasına çarptırılabilirdi.
Por essas acusações, Manning enfrentava prisão perpétua e uma possível pena de morte.
Tekrar anlatayım Marybeth Dunston Samson Dunston'ın kızı iflah olmaz alkolik idam cezanı imzalayacak kadar eğitimli olsa bile, bunun için bir barda aranıyor olurdu.
Vamos começar tudo outra vez, Marybeth Dunston, filha de Samson Dunston, conhecido bêbado local, que se tivesse educação o suficiente para assinar a sua pena de morte teria que ser tirado de um bar para isso.
Louisina'da seni idam ederler.
O estado da Louisiana vai-te executar.
"... idam edilecek.
" terá que morrer.
Kahn, eğer o binayı ele geçirmezsen... seni idam ederim.
Kahn, se não tomares aquele edifício, eu mando-te executar.
Jürinin ikisine birden idam cezası vermesi 14 dakikalarını aldı.
O juri levou apenas 14 minutos para sentenciar ambos à morte.
Sonra Lannisterlar beni yakalayıp, hıyanetten idam ettiler.
Depois os Lannister apanharam-me e executaram-me por traição.
Ya da beni yakalayıp idam edilmem için kuzeye gönderdiğini öğrenince en büyük bedeli kimin ödeteceğini.
Ou vos faria pagar mais se descobrisse que me havíeis capturado e enviado de volta para norte para uma execução sumária.
Hücre hapsi süresince 5 kez Bay Holden'ın ölmesi planlanmıştı, fakat her seferinde idamı temyiz yüzünden askıya alındı.
Durante 5 vezes do seu encarceramento, o Sr. Holden, teve data marcada para morrer, mas de todas as vezes a execução a execução foi adiada...
Bugün bir yahudiyi idam ediyorlar.
Vão executar um judeu hoje.
Bugün idam edilen bir adam gördüm.
Hoje, vi um homem ser executado.
İnsanlar idam için toplandı.
O povo juntou-se para assistir a uma execução.
Fakat Gentile Becchi dolunaya kadar idam edilmeyecekti.
O Gentile Becchi só deveria ser executado na noite de lua cheia.
Goruyorum ki bizi bir idam külfetinden kurtarmışsın.
Vejo que nos poupaste o trabalho de uma execução.
Bu onun için idam cezası.
Isto é uma sentença de morte para ele.
Idam edildi
Ele foi executado.
O zaman idam edin.
Executem-lho.
Ve Mary Surratt, ABD federal hükümeti tarafından idam edilen ilk kadın oldu. Powell, Atzerodt ve Herold ile birlikte, eski cephanelik cezaevinde kurulan bir darağacında idam edildi
E Mary Surratt torna-se na primeira mulher a ser executada pelo governo federal dos Estados Unidos quando se junta a Powell, Atzerodt e Herold no cadafalso da penitenciária Old Arsenal.
Babası Güney Kore'ye karşı işlediği suçlardan idam edilince daha çocukken arındırılmış bölgeye getirilmiş.
Ele foi levado através da zona desmilitarizada, quando era criança, depois da execução do pai, por crimes contra o Estado da Coreia do Norte.
Üç yıl önce cadılar bayramı için, İskoç Kraliçe Marry'nin idam elbisesinin tam olarak aynısını yapmıştım ve kalıbım bile yoktu.
Há três anos, fiz uma réplica perfeita do vestido que a Maria Stuart usou no dia da sua execução para levar no Dia das Bruxas.
Yerel milis kuvvetlerince idam edilmişti.
Ele foi executado pela... milícia local.
Judy Dean'in Daniel'ın idam edilmesi gerektiği yönündeki demecine bir yorumda bulunmak ister misiniz?
Tem alguma a dizer sobre o comentário que a Judy Dean fez ontem, que o Daniel deveria ter sido executado pelo assassinato da Hannah?
Vikingler Hıristiyanları kaburgalarını kırıp, onları geriye eğip kanatları andırması için akciğerleri üzerilerinde asılı kalacak şekilde idam ederlermiş.
Vikings usados ​ ​ para executar cristãos por quebrar suas costelas, curvá-los para trás, e drapejar os pulmões sobre eles assemelhar-se asas.
Bence idam cezasıyla karşı karşıyasın.
- Podes ser condenado à morte.
ve beni buraya koydular iki seçenek arasına eğer seni idam etmelerine izin verirsem birlikte öleceğiz
E estou entre duas opções péssimas. Se permito que a vossa condenação à morte se cumpra, também morrerá a União.
Yarın idam edileceksin.
Serás executado amanhã.
Tamam ama, eğer bir Amerikalı idam cezalık bir suç işlerse Meksika'da bir cinayet gibi.
Então... se um americano cometer um crime capital, como um assassinato no México,
Belki idam edilecek.
Talvez apanhe a sentença de morte.
Ya yanlış adamı idam ettiysek?
E se condenámos o homem errado?
Düşünsene.. ikna edildi yapmadığı bişeye idam edilmek için
Consegues imaginar... seres condenado, seres executado por algo que não fizeste?
Biz suçluyu idam ettik
Nós condenamos um homem culpado! Juraste-me!
Bu arada Hakim Cornelly de 2 yıl önce onu idam ettirmişti.
Entretanto um juiz está a considerar a revisão das provas contra Evan Lucas, que foi executado há dois anos pelos assassinatos.
Ya Beau Randolph içinde mafya babasının kızının bulunduğu bir video çektiyse ve sütyen de mafyanın idam şekli olduysa?
E se o Randolph fez um vídeo filmando a filha do chefe da máfia e o sutiã tornou-se o estrangulador da máfia?
Bayan Barrett'in eski kocası altı yıl önce Teksas eyaleti tarafından idam edildi.
O seu ex-marido foi executado pelo estado do Texas há seis anos atrás.
Kraliçenin idamını izlemeye gelmiştim.
Vim testemunhar a execução da Rainha.
Önce idamımı durduruyor, sonra da beni görebilmek için prensine karşı geliyorsun.
Primeiro impedes a minha execução e depois desafias o teu Príncipe para me ver.
Sonra Maul ve şu haydutları idam edeceğiz.
Então executaremos Maul e esses bandidos.
Başkan Grant seni kendi elleriyle idam edecek.
Vais ser frito pelas mãos do Presidente Grant.
Bir diğeri iyi bir avukata parası yetmediği için idam sehpasında.
Outro está no corredor da morte pelo crime de não ser capaz de pagar um bom advogado.
Troy Davis zehirli iğneyle idam edildi, neredeyse 10 dakika önce Georgia Eyaletinde
Troy Davis foi executado por injecção letal há aproximadamente 10 minutos pelo Estado da Georgia.
Yüksek mahkeme özel görüşmeler sonucunda Bay Davis'in idamın iptaline ilişkin isteklerini reddetti.
O Supremo Tribunal numa revisão privada negou o pedido de adiamento do Sr. Davis.
Bir idam cezası.
Uma sentença de morte.
İdam etmek mi?
Executar?
- İdam?
- Executá-lo?
İdam edileceğiz, cenneti bok görürüz.
Vamos ser executados, não vamos para o paraíso!
İdam cezası almış.
Ele estava no corredor da morte.
Eve gelip karısını becerdiğini düşündüğü adamı baltayla doğradığı için onursuzca atılmış. İdam sehpası için kendine bilet çıkartmış yani.
Desonrosamente dispensado quando voltou para casa e matou um homem com um machado, porque achou que ele estava com a sua mulher.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]