English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ I ] / Idealist

Idealist translate Portuguese

210 parallel translation
Delikanlıca, hararetli, idealist.
Vigoroso, apaixonado, idealista.
- Belki de idealist olduğumdan.
Talvez por ser um pouco idealista
Bu aşamada idealist olmam pek uygun olmaz.
É incongruente ser idealista num momento como este.
Bu yüzden, idealist, hayal dünyasındaki bir kızı, bu megalomanyak cemiyetin.. .. amfetamin ayarındaki bu bar odasında yargılamaya kalkarsan, bunu kabul etmem!
Por isso quando começas a julgar uma rapariga idealista pelos padrões desta sociedade megalómana, não aceito isso!
İdealist bir düşkünlük bu.
Essa dedicação é idealista. Você é jovem!
Hayatın boyunca idealist olamazsın.
Não podes ser idealista toda a tua vida.
Seferler o kadar aptalcaydı ki bunu ancak bir idealist düşünmüş olabilir.
A nossa cruzada foi tão estúpida que apenas um idealista a podia ter pensado.
- Mesmer'in şüpheli yöntemlerine göre ilaç denemesi yapan bir idealist Dr. Vogel var. Diğer taraftan ev yapımı formüller, tüm bu hokus-pokus numaraları sihirbaz Vogel üzerinde tatsız bir kanı oluşturuyor.
- Há o Dr. Vogler idealista... que pratica medicina segundo os métodos duvidosos de Mesmer... e há a noção menos elegante do feiticeiro Vogler... que pratica todo o tipo de truques a partir de fórmulas caseiras.
Ben, mahkemelerimizin ve jüri sistemimizin dürüstlüğüne... inandığım için bir idealist değilim.
Não sou um idealista que acredita com firmeza... na integridade dos nossos tribunais e do nosso sistema de jurados.
Önce bir haydut, sonra da büyük bir haydut olduğumda, beni tıpkı sizin gibi bir kahraman, bir idealist diye çağırabilirler, tıpkı senin gibi.
Primeiro bandido, depois tornas-te um grande bandido talvez me chamem de herói, um idealista assim como tu.
Senin gibi genç ve idealist biri için daha da sarsıcı...
Ainda maior para alguém com a sua juventude e idealismo, mas...
İdealist bir hayalcisin.
É um sonhador idealista.
Şöyle olduğu sürece. - Sen idealist değilsin. - Beni tanıyorsun.
Vocês sabem que eu sempre tentei ver o lado positivo das coisas.
Barışa kendini adamış bir idealist.
Um convicto ideólogo da paz.
Miguel de Cervantes, seni idealist kötü şair ve dürüst biri olmakla suçluyorum.
Miguel de Cervantes, acuso-te de ser idealista, péssimo poeta e homem honesto.
Bir idealist!
Idealista?
Sadece idealist bir politikacı mı?
Mais um político ambicioso. Escuta.
Yaşlı Obi-Wan'ı ve... baban gibi lanet aptal bir idealist savaşı izleyeceğinden korktu.
Temia que seguisses o velho Obi-Wan numa louca e idealista cruzada como fez o teu pai.
Bazen, çocukların bir şey yapma becerisinin olmadığını düşünüyorum. İdealist konuşmalar yapmak, hiçbir zaman basılmayacak romanlar yazmak hariç elbette.
Às vezes acho que este rapaz é incapaz de fazer alguma coisa que não sejam discursos idealistas ou escrever romances que ninguém publicará.
Genç, idealist.
Jovem, sonhadora.
Zavallı Jimmy.Sadece yardım etmek isteyen idealist Jimmy.
Pobre Jimmy. O idealista Jimmy que apenas queria ajudar.
Bu şartlarda idealist olmak çok kolaydır ama madalyonun iki yüzü vardır.
É fácil gostar dos desgraçados, mas há que ver a face e o reverso.
Tom Baxter, nasıl söylesem... Şairane, idealist bir tavırla ve...
Dei a Tom Baxter qualidades poéticas... e idealistas que...
İdealist biridir.
Ela é uma idealista.
Genç, idealist öğrencilerin üzerine, altın öğütler serpiyordu.
Ele distribuia pérolas de sabedoria aos jovens estudantes idealistas.
Senin gibi bir idealist daha çıktı.
Oiça só... temos um idealista no gabinete.
Neden Bay Kessler, gerçek bir idealist olduğunuzdan mı?
Mas o senhor saiu-me um verdadeiro idealista!
- Bir idealist.
- É um idealista.
Ben de onun bir idealist olduğunu sanmıştım.
E eu que pensava que ele era um idealista.
İdealist ajanlar, tıpkı diğerlerimiz gibi.
Agentes idealistas, como todos nós.
Vergi avukatları idealist olmaz.
Os advogados fiscais não são idealistas.
Demek ikimiz de idealist değiliz?
- Então, não somos dois idealistas.
Adi bir idealist olduğunu biliyordum.
- Eu sabia que ele era um idealista.
Şu Federasyon'un idealist salakları her zaman çirkin burunlarını başka insanların işlerine sokuyorlar.
São aqueles benfeitores da Federação. Sempre a meterem o nariz na vida dos outros.
O sadece idealist, yaşlı bir adamdı.
Só era um velho idealista.
Çok tehlikeli derecede de bir idealist. Bizzat kan görmesi hiç gerekmeyen biri.
É um idealista muito perigoso... que nunca viu a violência em primeira mão.
Bu kadar idealist olmaya gerek yok.
Não fiquemos idealistas de mais.
Yağmur ormanlarını kurtarmaya çalışan bir grup aklı beş karış havada idealist.
Ecologistas a defender as florestas tropicais!
Zeki ve zorlu bir maceraperest olan o kızgın adamın kendi neslinin en ünlü yazarına dönüştüğünü duydum. Sabırsız....... idealist ve duygulu Ufaklık her zaman kalbimde yaşadı.
O miúdo ferido, tornou-se num homem amargo, um talento brilhante, resistente aventureiro, que foi, o mais famoso escritor da sua geração... e o miúdo que ele tinha sido, ardente, idealista e terno... só viveu no meu coração.
Ben senin kadar idealist değilim.
Eu não sou como você.
Ben idealist değilim ama onları durduramıyacagımızı biliyorum Onlara cesaret vermemeliyiz.
Eu não sou, mas se pudermos pará-los... Não devemos encorajá-los.
İdealist biri değilimdir.
Eu não sou um idealista.
Kesinlikle ve idealist bir romantikten dirsek istiyor.
O problema é que ela consegue "ler-me" independentemente do que eu estiver a dizer.
Sen benim arzularımı tedavi edebilir misin genç idealist?
Você pode curar-me do meu desejo jovem idealista?
Benim sevgili, genç ve idealist Nasıralı'm.
Nazareno meu jovem idealista.
Seni yanlış yönlendirilmiş bir idealist sanırdım, ama sen tehlikeli bir adamsın.
Pensei que era um idealista enganado mas é um homem perigoso.
Genç ve idealist iki adam ; 2.
Dois homens, jovens, idealistas, finos exemplares de uma geração endurecida pela guerra mundial.
6 ay sonra, Washington'da idealist, sıcak kalpli ve güzel FBl ajanı Karen Sympathy FBl müdürü Cappy Von Trappment'ın yanına çağrılmıştı.
Isto até, seis meses depois, em Washington DC, a idealista e bela agente do FBI, Karen Sympathy, ser chamada pelo duro director do FBI, "Cappy" Von Trappment.
İdealist olarak tanınmazsın.
Nunca te conheci moralista.
) Hakkında idealist davrandığı yeğeni var.
Espere.
İdealist işçiler.
Eager beavers.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]