Ilk olarak translate Portuguese
6,044 parallel translation
51. istasyon ekibinin buraya ilk olarak geldiğini bir çok hayat kurtardığı bilgisi geldi bana.
- Sim, é. Ouçam, fui informado que vocês, do Batalhão 51, foram os primeiros a chegar e salvaram dúzias de vidas.
- Şunu söyleyeyim ilk olarak.
Só queria vir e dizer... Vamos às prioridades.
Sen de ilk olarak bana geldin.
Vieste ter comigo primeiro.
- Toninleri de iyi tanıyor ki bu da ilk olarak Theo üzerine gidecek anlamına geliyor.
- Também conhece os Tonins. Isso significa que o Theo deve ser o seu primeiro instinto.
Sanırım ilk olarak Pameron taşındıktan sonra Merle'le birbirimize saldırmaya başladığımızda fark ettim.
Acho que reparei pela primeira vez depois da Pameron sair de casa e eu e o Merle começarmos a atacar-nos.
Pekâlâ, o zaman ilk olarak iyi haberi ver.
Está bem. Então diz-me primeiro as boas noticias.
Bir gelinin düğününü ilk olarak kendisinin bilmesi eski moda bir düşünce galiba.
Deve ser um pensamento à moda antiga, a noiva ser a primeira a saber de seu próprio casamento.
Krala ilk olarak erkek bir çocuk vermelisin.
Podes ter o filho de um Rei como teu primogénito.
Aslında ondan da eski. Kadehten ilk olarak milattan önce 2018'de bahsediliyor.
A menção mais antiga feita a este cálice foi em 2018 a.C.
Donna bu anlaşmada Mike ile ilk olarak Harold'ın temas kurduğunu ispatlamak için çalışıyor. Tam tersi değil.
A Donna mandou o Mike conseguir cada comunicação durante o acordo para provar que o Harold nos contactou antes, e não o contrário.
Belki de biz ilk olarak bir yemeğe gidebiliriz ya da o çeşit bir şeye?
Talvez devêssemos ir jantar ou algo primeiro, um dia destes?
Pekâlâ, ilk olarak öyle bir şey hiç olmadı.
Tudo bem, primeiro de tudo, isso nunca aconteceu.
Onun ilk hamilerinden biri olarak üstadın varlığıyla bizi şereflendirmesi yerinde olur diye düşündüm.
Como um dos seus benfeitores originais, pensei que era adequado ter um mestre a agraciar-nos com a sua presença.
Jones 51'e ilk geldiğinde başı sıkıştığında yardım için geleceği kişinin ben olmadığımı net olarak ifade etmiştim.
Quando a Jones chegou ao 51 eu deixei claro que não era alguém a quem ela podesse recorrer.
Üniformalı olarak ilk haftamdı bir 7-Eleven dükkanına girdim ve doğruca çikolata çalmakta olan bir çocuğun arkasına gittim.
A minha primeira semana com o uniforme Eu fui a uma loja e caminhei mesmo atrás de um miúdo que estava a roubar um chocolate
İlk olarak...
Primeiro que tudo...
İlk müvekkilim olarak Başbakan'ı temsil etmek istemem.
Eu não vou conseguir o presidente para meu primeiro cliente.
İlk olarak, şunu satarız. Kârı paylaşırız. Ve Las Vegas, Nevada'da unutulmaz bir hafta sonu geçiririz.
A primeira coisa a fazer é vender aquilo, dividimos os lucros e passamos um grande fim de semana em Las Vegas, no Nevada.
Sabah ilk iş olarak gelip onları alır mısın?
Podiam vir buscá-las logo de manhãzinha?
İlk olarak o sesini bir kıs.
Em primeiro lugar, fala mais baixo, meu.
İlk kez haklı olarak kazandı.
Por uma vez... ela ganha legitimamente.
Bir son sınıf olarak, üniversite başvurularımda ilk randevumdaki tutumu sergiliyorum. Güzel bir tişört giyiyorum ne kadar muhteşem olduğumla ilgili konuşuyorum ve zalimce reddedilmek için 80 dolarımı harcıyorum.
Como finalista, abordo a minha candidatura à universidade tal como abordo um primeiro encontro : visto uma camisa bonita, falo de como sou bestial, e pago oitenta dólares só para ser brutalmente rejeitado.
İlk olarak, şehrin elektrik şebekesi içine dokunun.
Primeiro, ligamo-nos à rede eléctrica.
İlk olarak oral yoldan gireceğiz sonra göbek deliğinden geçip, çocuktaki reflüyü yara izi bırakmadan iyileştireceğiz.
- É muito fixe. Primeiro entramos via oral e depois vamos pelo umbigo para reparar o refluxo sem deixar cicatriz.
- Harika. Yarın sabah ilk iş olarak hizmetçiyi arayıp evi hazır hale getirmesini söylerim.
Vou ligar aos funcionários pela manhã e pedir-lhe para começarem a preparar a casa.
İlk olarak işten kaytarma niyetiyle başladı ama daha sonra birçok faydası olan keyif veren bir alışkanlık olduğunu keşfettim.
Bem, sabem, de inicio era uma maneira para sair do trabalho, mas depois descobri que é um hábito encantador - que tem muitos benefícios. - Sim?
sana kendimi yeni partnerin olarak ilk tanıttığımdaki yüzünü asla unutmayacağım.
Nunca me esquecerei da tua cara quando me apresentei como tua nova parceira.
İlk olarak, en kısa zamanda kim olduğunuzu onun kim olduğunu açıklayacak ve kızı hazır edeceksiniz.
Primeiro, em breve, têm de lhe dizer quem são, quem ela é, prepará-la.
İlk olarak Skye, tehdit analizi için lazımsın bana.
Primeiro, Skye, avalie as ameaças.
İlk başarımız, konuk-konak dokunun iyileşici özelliklerinde oldu fakat ilk fiziksel iyileşmeden sonra denekler zihinsel olarak çökmeye başladı. Hipergrafi, afazi, katatoni veya sadece tam psikoz gözlendi.
Tivemos sucesso de início com as propriedades regenerativas do tecido do hospedeiro, contudo, após a recuperação física inicial, os pacientes começam a deteriorar-se mentalmente, apresentando hipergrafia, afasia, catatonia ou psicose completa.
Hanımlar ve beyler, bu ilk örnek, dakikalar içinde bir askerin yarılmış uzvunun yerine geçebilir hem de 10 kat daha güçlü askerin biyometriğine ve optik hedef sistemine tamamen bağlanmış olarak.
Senhoras e senhores, este protótipo pode substituir o membro amputado de um soldado numa questão de minutos por um dez vezes mais forte, ligado à biométrica do soldado e ao seu sistema ótico de tiro.
İlk olarak parayı eline almasını bekleyin. - Sonra da girin.
Esperem o dinheiro ser entregue, depois ajam.
Sabah ilk iş olarak onu görmeye gidebiliriz.
Podemos ir vê-lo logo de manhã.
İlk iş olarak benimle ofiste buluş, böylece hakkında konuşabiliriz.
venha ter comigo ao escritório, logo cedo para conversarmos.
Ve ruhunun neye dönüştüğünü görür. Kraliçe olarak ilk kuralını öğrenir...
E ela vislumbrou o que sua alma estava se tornando e aprendeu sua primeira licao de como Rainha...
İlk olarak Willhite sonra da Antonio.
Primeiro ao Willhite e agora ao Antonio.
- Pekala, Kate eski sevgilimdi ama ayrılmamızın sebebi olarak ilk sıraya koyabileceğimiz şey onun Çin'e taşımasıydı.
Bem, Kate foi a minha ex, mas a única razão que terminamos em primeiro lugar 17 de 00 : 00 : 40,351 - - 00 : 00 : 41,750 é porque ela se mudou para a China.
İlk olarak düzgün şekilde evlenmemiz gerek.
Primeiro, nós temos de casar corretamente.
Belki de çünkü ilk kez yukarıdan gelen Tanrı kudreti olarak hareketlerini görmemiz mümkün oldu.
Talvez porque, pela primeira vez, somos capazes de ver os seus movimentos como faria uma divindade... do alto.
Kocanın yargıç olarak ilk seferinde dost bir yüze ihtiyacı olabilir.
O teu marido pode precisar de um rosto amigável durante a sua primeira incursão como magistrado.
- İlk olarak, kinetik ve spektroelektro kimyasal bir...
- Bem, primeiro, no aspeto cinético e espectro eletroquímico...
Muayene masasında yatan karmaşık duygularla dolu hamile bir kadına ilk seçenek olarak gebeliği sonlandırmayı önermesini çok yadırgadım.
É chocante que a primeira opção sugerida para uma mulher grávida, com várias emoções seja o aborto.
- O sabah ilk iş olarak duş almadım.
Não tomei banho de manhã.
Amanda Clarke olarak yapacağın ilk iş ne olacak?
Qual é a primeira coisa que pensas que farás... como Amanda Clarke?
Normalde bunun önceden söylenmemesi gerekiyor. İlk olarak Saray'dan Kraliyet Yetkisi aldığın zaman duyarsın.
Sabes quantos... tipos de uniforme lhe disseram isso nas últimas três semanas?
İlk olarak kelepçelemek isteyebilirler.
- Talvez queiras algemá-lo.
Ee, büyük patron olarak ilk gecen nasıl gidiyor?
Como está a tua primeira noite, como chefe?
Yarın ilk iş olarak hayatınızdan çıkıp gideceğim.
Vou estar longe de ti amanhã.
İlk olarak Venedik'te Türklere karşı savaşan Sigismondo Malatesta tarafından uygulandı.
O primeiro que tentou isto foi Sigismondo Malatesta quando enfrentava os Turcos por Veneza.
Eğer aday olarak ilk yıl tamamlamış en az kadar Peki, biz, beklemeye düğün koymak olurdu.
Bem, teríamos que deixar o casamento em espera, pelo menos até que tenhas concluído o teu primeiro ano como estagiária.
İlk olarak buraya gelerek işimi tehlikeye atıyorsunuz.
Em primeiro lugar, só por estares aqui já estás a meter o meu trabalho em risco.