Imparator translate Portuguese
1,985 parallel translation
Çünkü senin imparator olmanı istiyorum.
Porque quero que sejas Imperador.
Görüyorsun, ilk imparator, Qin Shi Huangdi, onlarla birlikte gömüldü çünkü insanlar ölümden sonraki hayatta onları koruyacaklarına inanırdı, ama korumadılar.
Vês, o primeiro imperador, Qin Shi Huangdi, foi enterrado com eles Por causa que a população acreditava que eles o guardavam para lá da vida, Mas eles não fizeram isso.
Erkek imparator penguenleri dunya gezegeninde buna en yakin durumu yasar.
Estes pinguins-imperador machos passam pelo que há de mais próximo na Terra :
imparator penguenleri, nihayet birbirinden ayrilabilir.
Os pinguins-imperador podem finalmente dispersar.
Gocmen kuslar henuz gelmemis. Ama uzun ve karanlik kisa dayanan imparator penguen yavrulari hayata bir adim onde basliyor.
As outras aves ainda nem sequer regressaram, mas os pinguins-imperador, ao terem suportado o longo e escuro Inverno, proporcionaram às suas crias uma vantagem.
- Üzgünüm ama hiç bir zaman bir imparator olmak istemedim.
Lamento, mas não quero ser imperador.
Tek imparatorluk, tek tanrı, Tek imparator!
Um Império, um deus, um Imperador!
Konstantin'in düşmanı, imparator Maxentius, Roma şehrini elinde tutuyordu.
O inimigo de Constantino, o Imperador Maxentius, protegia a cidade de Roma.
Tek Tanrı, tek imparator.
Um Deus, um Imperador.
Tek imparatorluk, tek Tanrı, Tek imparator!
Um Império, um Deus, um Imperador.
Beni tek imparator olarak kabul ediyor musun?
Aceitas-te como único Imperador?
Başıboş bir imparator ve onun güzel kızkardeşi.
Um Imperador desonesto e a sua bela irmã.
Saygılarımla Yüzbaşı, kaba olmak istemiyorum ama bizim karate okulumuz, Dojo'muz, bizzat imparator tarafından onaylandı.
Com todo o respeito, Capitão, não quero ser arrogante, mas a nossa escola de Karatê, o nosso Dojo, é aprovado pessoalmente pelo Imperador.
Zamanında sıradan bir subaydın ama türlü entrika çevirerek İmparator oldun.
Naquele tempo eras apenas um capitão de baixa categoria a conspirar dia e noite para te tornares Imperador.
Zevceniz, siz İmparator'a saygılarını sunar!
Ajoelho-me diante do Imperador.
Duydum ki geçen gece bir suikastçi yakalanmış ve İmparator, kendisini uzun süre sorguya çekmiş.
Ouvi dizer que apanharam um assassino aqui a noite passada. e que o Imperador passou muito tempo a interrogá-lo.
İmparator, ailemizin tamamını ortadan kaldırmak istiyor. Niçin?
O Imperador quer matar a nossa família.
Majesteleri İmparator ve İmparatoriçe Saray Hekiminin ailesi dışarıdalar.
Suas Majestades... A família do Médico Imperial está lá fora.
İmparator suiti.
A suíte imperial.
Bu, İmparator'un harika Yıldız Savaşları diyalogları için... bulduğu yöntemden bile daha büyük bir başarı.
Isto ainda é melhor do que quando o Imperador descobriu... a fórmula para os grandes diálogos do Star Wars.
Bölüm V - İmparator
Episódio V O IMPÉRIO CONTRA-ATACA
Sessiz ol, İmparator arıyor.
Silêncio. É o Imperador.
- İmparator arıyor.
- É o Imperador.
Bu tesis, Skywalker'ı İmparator'a götürmeden önce dondurmak için yeterli.
Este aparelho deverá congelar o Skywalker para o levarmos ao Imperador.
Ben, İmparator, Scott diye biri.
Eu, o Imperador, o Scott.
İmparator benim, lordun bizzat kendisi seçti beni!
Sou o imperador escolhido por Deus!
İmparator tekrar bizi kötüye kullandı!
O Imperador nos traiu novamente!
Ancient Rome'un sonraki bölümünde, İmparator Nero.
A seguir, em Roma : Imperador Nero.
İmparator Maxentius'un sarayı, Roma Bu sırada, Maxentius savaş planına son şeklini veriyordu.
Entre tanto, Maxentius estava a dar os últimos retoques no seu plano de batalha.
İmparator.
Imperador.
İmparator, ben Senator Bassianus.
Imperador, sou o senador Bassianus.
Bu, İmparator Daia ve rakibi, İmparator Licinius arasındaki mücadeleydi.
Estava a ser disputado pelo Imperador Daia e pelo seu rival, Imperador Licinius.
Fakat İmparator Daia'nın batıdaki bir tehdit olması nedeniyle, Senato bu şartların geçici bir süre devam etmesi kanısında...
Mas ainda com o Imperador Daia a ameaçar-nos no Oriente, o Senado acha que estas cláusulas devam permanecer provisórias até...
İmparator Konstantin.
O Imperador Constantino.
Şu anda... İmparator Otel'de bir odadayım.
Estou de momento num quarto do Hotel Teito.
İmparator penguenleri her yıl okyanustaki rahat yuvalarını terk ederek, takdire-şayan bir yolculuğa çıkar.
Todo inverno, o pingüim Imperador deixa o conforto do oceano para dar início a uma jornada impressionante.
İmparator penguenleri nihayet yumurtadan çıktıkları yere, donan okyanusta mahsur kalmış buz dağlarının korumasındaki alana ulaşır.
Finalmente, os pingüins Imperador atingem o local onde nasceram, uma área cercada por icebergs capturados pelo oceano congelado.
Bu ufacık İmparator Tamarinleri gibi.
Tal como os diminutos tamarindos imperador.
İmparator'a Jedi tapınağının mühürlendiğini bildir.
Não vejo nenhum reator.
Gerçekten bunu tahmin etmiyordum. İmparator Palpatine burada.
TRANSMISSÃO INTERROMPIDA DEVIDO A PROBLEMAS TÉCNICOS
Bir imparator nasıl benim yapabilirim?
Como faço você meu Imperador?
Ölümsüzlüğün kaynağı ellerinde olduğu zaman İmparator çok memnun olacak.
Quando o elixir da vida estiver nas sua mãos, O Imperador estará satisfeito.
Bu şekilde İmparator'un karşısına çıkamam.
Não consegui encarar o Imperador.
İmparator'a sahte mesaj gönderelim mi diyorsun?
Estas a dizer para enviar uma falsa mensagem ao Imperador?
İmparator'u kandırmak ha?
Tentar enganar o Imperador!
İmparator buna inanıyor ve çocuğu bulmaları için adamlarına emir vermiş.
O Imperador acredita, e ordenou aos seus homens que encontrassem a criança.
İmparator'un emirlerinden çok, güçlü bir adamı düşünüyorsun.
Dar mais importância a um tipo qualquer, do que as ordem do Imperador...
İmparator'un emirlerini uygulayacağım.
Eu sigo as ordens do Imperador.
Araştırdığımız bu ilacı, kendimiz için değil de İmparator'un emriyle aradığımızı bilmeme rağmen içimde bir yerde, sanki kendim için arıyorum gibi his var.
Mesmo sabendo que a droga que procuramos é para o Imperador, e não para mim, Bem lá no fundo, parece que estou a procura para meu beneficio.
Vücudundaki kan, İmparator için yaşamaya devam edecek.
E o teu sangue continuara a correr para o Imperador.
İmparator'u kandırıp, ilacı kendine almayı çok güzel düşündün.
Planeaste enganar o Imperador, e ficar com o elixir para ti. Enganaste-nos a todos,