Implant translate Portuguese
342 parallel translation
Kullanılan korneal implantın sonucu olarak, Sağ göz izi, Amerika Birleşik Devletleri Başkanının tam bir kopyası.
Resultado de um implante de córnea, o olho direito é uma réplica exacta do olho do presidente dos Estados Unidos.
- Neden? Koklear İmplantı kullanmaya başlamıştı.
- Conseguiu um implante coclear.
O implantı taktırmasmdaki en önemli sebep duyabilmek değil, ailesinin kendisini kabul etmesiymiş.
O implante não era sobre ser capaz de ouvir. Era mais sobre ser aceite pela sua família.
Kızımızı da implant taktırması için ikna etmeye çalıştı ama Elizabeth istemedi.
Tentou convencer-nos a arranjar o implante para ela, mas ela recusou.
Keşke yapabilseydim Bay Başkan ama maalesef dokuların implantı kabul etmesi için bu kimyasalların 24 saat boyunca beyne nüfuz etmesi gerekiyor.
Quem me derá poder, sr. Presidente, mas... Infelizmente esses quimicos têm que agir no cérebro por 24 horas... antes do tecido se tornar receptivo para o implante.
İmplantı takamayacağımızı mı söylemeye çalışıyorsun?
Já podemos fazer o implante?
Tabi bir de gönüllü olarak çalıştığım meme implantı kliniği var.
E, é claro, há o meu trabalho voluntário na clínica de implantes mamários.
Gri metalik bir implant.
Um implante metálico cinzento...
Hipnotiz altında verdiği ifadesinde, burnundaki bir implant aracılığıyla uzaylılardan emirler aldığını söyleyen bir çocukla mı?
Com depoimentos de um rapaz sob hipnose que afirma que recebeu ordens de alienígenas através de implantes no seu nariz.
- Bir çeşit implant mı?
- Algum tipo de implante?
Bu aklıma geldi, ancak dokudaki yara izi miktarına bakılırsa bu implant yıllardır orada.
Pensei nisso, mas baseado na quantidade de cicatrizes no tecido circundante, o implante está lá há anos.
İmplantı Garak'ın kafasına Order'ın yerleştirdiğini mi düşünüyorsun?
Acha que a Ordem pôs o implante na cabeça do Garak?
Eğer implant bir cezalandırma aracıysa o zaman Garak neden bir tane daha bulmaya çalışıyor?
Se o implante é um aparelho de punição, porque está o Garak a querer ter outro?
Benim endişe ettiğim senin gururun değil, kafanın içindeki implant.
O seu orgulho não me preocupa. É o implante que tem dentro da cabeça.
İmplant bana bizzat, Obsidian Order'ın başı olan Enabran tarafından verildi.
O meu implante foi-me dado pelo Enabran Tain em pessoa, o chefe da Ordem Obsidiana.
Bana işkence yapılırsa büyük miktarda doğal endorfin üretimini tetiklemek için implant, beynimin zevk merkezlerini uyarır.
Se alguma vez fosse torturado, foi desenhado para estimular os centros de prazer do meu cérebro para produzir vastas quantidades de endorfinas naturais.
İmplantı çalıştırdın.
Ativou o implante.
İmplantı kontrol edecek bir cihaz yaptım.
Criei um aparelho que me permitia ativar o implante quando quisesse.
Vücudum implantın ürettiği yüksek miktarda endorfine bağımlı hale geldi.
O meu corpo ficou dependente dos altos níveis de endorfina gerados pelo implante.
O implantı kapatmamız lazım ve geçireceğin geri çekilme semptomları veya yaşadıklarının yan etkileri ne olursa olsun,... söz veriyorum, bunları atlatman için yardım edeceğim.
Temos de desligar esse implante e sejam quais forem os sintomas de ressaca e efeitos secundários que possa ter, prometo que o ajudo com eles.
Hasta kafasındaki implantın durumunu izlemeye devam et.
Continuar a monitorizar o estado do implante craniano.
İmplantını kapattığımdan beri uyuyor.
Ele está a dormir. Tem estado desde que desliguei o implante.
Bak, implantın devre dışı edilmesinin bazı yan etkileri yaşıyorsun.
Está a passar por efeitos secundários da desativação do implante.
Eğer implantı tekrar çalıştırırsak bir veya iki hafta daha yaşatabiliriz.
Se religarmos o implante, conseguimos mantê-lo vivo mais uma semana.
Üstelik, kafasına o implantı koydurmayı emreden sizsiniz, değil mi?
Além disso, foi você que o mandou colocar o implante na cabeça, não foi?
İmplantı çıkartmak şimdi 1.5 milyon Bu tamamiyle belleği geri kurtarma fiyatı.
Remover implantes agora custa 1,5 milhões... para recuperação completa da memória.
Uyarı : Implant bulundu.
Atenção : implante detectado.
Disleksi protezi implantı bulundu.
Verificação de implante de prótese para dislexia.
Ucuz sokak implantı.
Implantes baratos.
İmplant.
Implante wet-wired
Jones, implantına sesaltı dalgaları gönderecek.
Jones tem que triangular o infra-som no teu implante.
Amaç yakalanmaları durumunda implantı aktive ederek geride bir izotop izi bırakmaktı böylece takip edilebilir ve kurtarılabilirlerdi.
A ideia era poderem ativar o implante se fossem capturados, o que deixaria um rasto de isótopos para poderem ser encontrados e resgatados.
Pozitronik implant normal şekilde çalışıyor.
O implante positrónico funciona normalmente.
Her nasılsa, sinirsel implant gelişmeden önce, Katil için yapılan Banean cezalandırılması ölümcül bir enjeksiyondu.
No entanto, antes dos implantes neurais terem sido desenvolvidos, a punição dos Banean para o homicídio era a injecção letal.
Bu implant eğer çıkartılmaz ise çok ciddi bir beyin hasarı alacak.
Ficará com sérios danos cerebrais se os implantes não forem removidos.
Ayrıca implant prosedürünü çok iyi bilen bir kişi.
Também foi ele que fez os procedimentos de implante.
Doktor, implantında bulunan dönüş sinyalini kullandığına dair herhangi bir işaret var mı? Fark ettiğim kadarıyla yok.
Doutor, há algo que pudesse estar impedindo que ela usasse o sinalizador no implante dela?
Bir çeşit implant gibi görünüyor.
Parece ser algum tipo de implante.
Buradan görüldüğü kadarıyla, aslında implant çalışıyor, ama büyük bir bölümü, ölü hücrelere bağlı durumda.
Pelo que posso dizer, o implante em si está a funcionar, mas está conectado em sua maior parte em células nervosas mortas.
Bu kortikal implant, ölüm esnasında otomatik olarak devreye giriyor.
Este implante cortical foi activado automaticamente no momento da morte.
Yeni kortikal implant iyi görünüyor.
O novo implante cortical parece bem.
Kolunda yapay bir implant var.
Possui um implante artificial em seu braço.
Kan dolaşımında bulunan zararlı organizmaları temizleyerek, bağışıklık sistemini geliştiren, mikro filtre implantı dizayn ediyorum.
Eu desenvolvi o implante de um micro filtro que tornará possível limpar o sangue de microorganismos prejudiciais muito pequenos para estimular a resposta imunológica.
Bu implant, deri altından reddediliyor.
Os implantes estão sendo rejeitados pelos tecidos da nuca.
Bir Borg implantı- - sinire baskı yapıyor.
Ele pressionando o nervo coclear.
- Ne, yabancı bir implant mi?
- Implantes extraterrestres?
İMPLANT
"O CABO"
İmplantın tek amacı ağrıya karşı bağışıklık yapmaktı.
O propósito era tornar-me imune à dor.
İmplantı kapattım.
Desliguei o implante.
İmplant, bozuluyor.
O implante está deteriorando.
Bir bioteknik implant?
Implante biogenéticos?