Indiana translate Portuguese
1,368 parallel translation
General gelecek ay Hintli bir kadınla evlenecek ve elçilik bir nişan düzenliyor.
O General vai-se casar com uma mulher indiana no mês que vem. O consulado está a preparar uma festa de noivado
Hint istihbaratındaki adamım, General'in programın ve bağlantılarının şifreli bir kopyasını odasındaki kasada tuttuğunu söyledi.
Eu verifiquei com o nosso contacto da agência indiana. Ele diz que o General guarda uma cópia codificada dos contactos dele e agenda num confre no quarto.
Indiana'yı dene.
Tenta Indiana.
Indiana Creek Village yakınlarında terk edilmiş.
Largado ao pé da Indian Creek Village.
Anderson, Indiana'da tanışmıştım onunla.
Conheci-a em Anderson, no Indiana, há algum tempo.
- Ne? Kızılderili kabilesiydi galiba...
- É uma tribo indiana ou...
Hint ismi. - Pekala, sen kesinlikle bir Hint Prensesisin Sarasvati.
Bem, és concerteza uma princesa indiana, Sarasvati.
Neden Hintli kıza gelir raporlarını geciktirmesini söyledin?
Porque disseste á rapariga Indiana para atrasar o relatório das receitas?
Hintli bir prenses çalıştırdığını söylememiştin dostum.
Não me disseste que tinhas uma princesa indiana a trabalhar aqui, amigo.
Gary, Indiana.
Gary, Indiana.
Anladım şu futbol oynayan Hindistanlı kızın filmini diyorsun.
Como no filme sobre a rapariga indiana que joga futebol?
Indiana'lı berber.
- Um barbeiro do Indiana.
Sen yedi yıldır İndiana'daki bir berberin hayatını görüyordun ve bundan hiç bahsetmiyordun, öyle mi?
Espere um minuto. Jack, você esteve vendo partes da vida de um barbeiro em Indiana durante 7 anos e nunca mencionou isto?
Silahı ve kırbacıyla eski tapınaklarda kötü adamları kovalayan bir halde.
Sempre imaginei um tipo como o Indiana Jones, com um chicote e uma pistola, atrás dos mauzões num tempo antigo.
Fort Wayne, Indiana'da çözülememiş bir cinayet.
Um homicídio por deslindar em Fort Wayne, Indiana.
Yüzlerce yıldır görülmüşlerdir. Hawaii ve Mexico'da düzinelerce yerlerde, ondan önce Arizona, Indiana'da.
Tem sido vistos desde há séculos, dúzias de lugares no Hawai e México, depois no Arizona, Indiana.
Harmony İndiana da bir durum var.
Temos uma situação em New Harmony, Indiana.
Buradaki durum kontrol altında.
Se não se importa com a minha sugestão, você poderia de ir naquela viagem de campo a Indiana.
Onu beklerken ona lanet ediyorum söyleyin ona...
Minha linda indiana. Consentireis vós, um dia, casar comigo? Oh, você é muito engraçado, Senhor Scarron.
Aslında ilk kez Hint mutfağı siparişi alıyorum.
É a primeira vez que vou pedir comida indiana.
Gary, lndiana.
Gary, Indiana.
Panter'lerin lndiana'ya döndüğünü bile duymamıştır, eminim.
Provavelmente nunca ouviste falar nos Panteras, lá em Indiana.
Gary, lndiana'dan Harry Flournoy.
A extremo, de Gary, Indiana, Harry Flournoy!
Orsten Artis Gary, İndiana'ya taşındı ve dedektif oldu.
ORSTEN ARTIS voltou para Gary, Indiana e tornou-se detective de polícia.
Bu biraz Indiana Jones saçmalığı gibi.
Isso é algum autêntico maldito Indiana Jones que anda por aí.
O bir Kobra. Indiana Jones'taki gibi? Harika!
É uma cobra, como no Indiana Jones?
Hintli bir kızla evli.
Casou com uma rapariga indiana.
Huzurlu bir Hint tanrıçası.
- Uma deusa indiana da paz.
Gerisini ben eve gelince Hint bakkalından alırız.
O que faltar compramos na loja Indiana quando chegar a casa.
Bence ailen hoş bir Hintli kızla evlenmeni istiyorlar.
Penso que os teus pais querem que te case com uma bela rapariga Indiana.
Bugüne kadar yediğim en iyi Hint yemeği.
Esta é a melhor comida Indiana que alguma vez comi.
Yemek vakti gelince, bir mola yerinde durup, Hint yemeklerimizi çıkarırdık, ama benim tek istediğim McDonald's'dı.
Quando era hora de comer, parávamos numa zona de descanso e tirávamos a comida indiana quando tudo o que queria era um hambúrguer.
Annem Hint yemeği yapmadığım için dehşete düşüyor.
É claro que a minha mãe está chocada porque não estou a fazer comida Indiana.
Keisnlikle Hintliye benziyor dostum.
Ela parece totalmente Indiana, pá.
Danny, ben Hintliyim.
Danny, sou indiana.
Ben Teksas yakınlarında Louisiana'da büyüdüm.
- Eu cresci em Indiana, perto do Texas.
Pe... Pe... Peki...
E de comida indiana?
Hint yemeği midemi bozdu.
A comida indiana fez-me mal.
Bir yerde okudum, Hint yemeği yedikten sonra ağır makine kullanmak ve bir erkeğin evinde üstünde ceketle ayakta durmak sakıncalıymış.
Eu acho que dizem é importante comer comida indiana, saber operar maquinas pesadas e não estar um apartamento de um homem com o casaco vestido.
Paan! - Piyon! Ben, bir şeyi anlamadım.
Eu comecei por comer "halwa" ( sobremesa indiana quente ) e acabei queimando a minha boca!
Sakın unutma, bir yarın da Hintli.
Não nos esqueçamos que também és meia Indiana.
Hayır, Kızılderili Kafası olan beş sentlik koleksiyonu diyorum.
Não, digo a colecção Indiana cabeça de níquel.
Kadına baktım ; 50'li yaşlarda, gözlüklü, alnında nokta olan Hindu bir kadın.
Olho para ela, é uma mulher indiana, com cerca de 50 anos, óculos e bindi na testa.
Hint kolonisinin ilk valisi olduğunda, o da terk edilmiş maymunları evlat edinmişti.
Tornou-se o primeiro governador da colónia indiana, Ele também pegou num bando de macacos de estimação.
Özel Ajan Todd'un cenazesi yarın öğleden sonra Indiana'da yapılacak.
O funeral da Agente Especial Todd é em Indiana, amanhã à tarde.
Tuhaf, ben hep bir Indiana Jones tipi hayal etmiştim.
É engraçado.
Indiana dışına çıkıp artist olmayı hayal ediyordu.
Sonhava em sair do Indiana, em ser actriz.
Teklifimi mazur gör ama İndiana'ya gitmen iyi olabilir.
E porque faria isso?
- Telemetriyi gönderebilir misiniz? - Beklemede kalın.
Soube o que está acontecendo em Indiana?
- İndiana'da olanları duydun mu?
Quer dizer o Reverendo Lovejoy espalhando um disparate bíblico sobre o apocalipse?
Bir dosya, tek cümle.
Fila indiana.