Inekler translate Portuguese
704 parallel translation
Kaptan, burada inekler yumurtluyor.
Capitäo, aqui há vacas que pöem ovos.
Mor inekler görüyorum.
Até vejo vacas roxas.
Sanırım şu inekler de takımın maskotları.
Acho que aquelas vacas são as mascotes.
En azından inekler ateşe karşılık vermezler.
Pelo menos as vacas não iam disparar contra nós.
"Yük vagonundaki inekler gibi."
Parecem vacas num camião.
Getirdiğimiz inekler Kızıl Derililer ve avcılar tarafından yenildi.
O gado que trouxemos roubaram-nos os índios e os ladrões.
O inekler karnını yarar.
As vacas põem-te as tripas á mostra.
Yüksek ihtimal, inekler onu korkutur.
Oh, não! Se calhar são os corvos que o espantam!
Hadi, inekler!
Vamos, vaca!
Girin, aptal inekler sizi!
Suas vacas estúpidas, entrem ali!
Sizi aptal inekler!
Vacas estúpidas! Entrem ali!
Ve şişman ve tembel ve solgun ve sağma makinesinde bazı inekler kadar da salak olacak.
E ficará gorda, e preguiçosa... e sem nada para fazer.
Jim ve ben ne olduğunu daha anlayamadan, çayırdaki bütün inekler ve öküzler birer birer yıkılmaya başladılar.
E antes do Jim e eu percebermos o que se estava a passar todos os touros e vacas que estavam na pastagem, fugiram que nem porcos
Ot arayan küçük inekler mi
Vaquinhas procurando um pouco de mato?
Bu işe yeni başlayanlar gayet iyi bilir ki inekler Hintliler için neyse yılanlar da vudu rahipleri için odur.
Até o iniciante sabe que usam serpentes venenosas no vosso ritual...
"... işbu dokuzyüz hektar tarım arazisi ve villa makineler ve alet edevat ve tüm sermaye inekler dahil atlar ve domuzlar oğlum Giovanni'ye aittir.
"... os novecentos hectares de cultivo... "Leva-o para a cama. "... a maquinaria e os utensílios... e todo o capital vivo, os bovinos, equinos e suínos, vão para o meu filho Giovanni. "
Bu inekler öyle doludur ki... bu Niagara Şelalelerindeki bir musluğu açmak gibidir.
É como abrir uma torneira nas cataratas do Niágara.
Futbol topları, bisikletler, inekler...
Bolas de futebol, bicicletas, vacas...
Orada hiç sorununuz olmayacak. Sadece yeşil otlar ve şişko inekler.
Os únicos problemas que lá terão é com a relva e as vacas.
Bu lanet olası inekler!
Estas malditas vacas.
Çevrede inekler mi var?
Têem vacas por aqui?
yakında olacak, dışarıda bekleyen besili inekler getirdim.
Tenho um presente de 10 vacas fortes fora.
İşte ödülümüz. - inekler altınlar ve kızlar...
- Uma recompensa de vacas, ouro e garotas...
ısrar ediyorsanız, inekler ve altın kalsın ama Tai Feng ve Yee Feng'i istiyoruz.
Fique-as vacas e o ouro, mas queremos a Tailandês Feng e Yee Feng.
Partinizde biraz daha domuz olsa iyi olur diye düşündük, inekler.
Pensamos que poderiam precisar de mais porcos para a festa, tótós.
Eğer bunu yapmazsak biz hiç bir şeyiz demektir ama inekler buradalar.
E se não o fizermos não passamos mesmo de tótós como eles dizem.
Hiç şansınız yok, inekler.
Não tens nenhuma hipótese, tótó.
- İnekler nerede?
Onde estão as vacas?
- İnekler korkunç değil ki.
As vacas são boazinhas.
İnekler oraya gider.
São trilhas das vacas.
- İnekler ne kadar?
- Quanto pede pelo gado?
Kediler yumurtlar mı? Köpekler? İnekler?
É vinagre!
İnekler hakkındaki hislerimi bilirsin.
Sabes o que penso das vacas.
İnekler böğürüyor.
As vacas estão a mugir.
Bundan daha fazla eder, Sana 500 altın para veririm. İnekler, ördekler ve fıçılar da dahil.
Com tudo o que tem dentro, vale muito mais que isso.
İnekler, dostum. Dişlerine bakarak kaç yaşında olduklarını söyleyebilirim.
Vacas... consigo saber a sua idade pela dentadura...
İnekler ne yiyorsa onlar da onu yiyorlar.
A flor das violetas. Sementes como as vacas comem.
- İnekler.
- vaca.
- İnekler.
- As vacas.
İnekler sütle ve bokla dolu.
As vacas estão cheias de leite e de merda.
İnekler ve D'Alco ailesi de.
As vacas são minhas e até a família D'Alcò!
İnekler çatlayacak ve buğday tarlalarda çürüyecek.
Entretanto as vacas explodem e o trigo apodrece no campo.
Bunu dinle. İnekler neden zil takar?
Porque é que as vacas usam chocalhos?
İnekler bile kafayı bulmuştu!
Até as vacas estavam malucas!
İnekler!
Vacas!
- İnekler!
- Tótós!
İnekler!
Tótós!
- İnekler nerde?
- Onde é que eles estão?
İnekler!
Tótós! Tótós! Tótós!
İnekler!
Tótós! Tótós!
"İnekler defolun" diyor.
Diz "Tótós desapareçam daqui"