Inspector translate Portuguese
3,583 parallel translation
- Müfettiş, bir şey mi oldu?
Inspector, aconteceu alguma coisa?
Ben de Müfettiş Nelson'dan bir araştırma yapmasını rica ettim.
Pediu ao inspector Nelson para investigar.
Müfettiş Nelson'ın yaptığı bir araştırma sayesinde, onun çok eski bir dostuyla tanışacağız.
Graças à investigação do inspector, vamos encontrar uma velha amiga dela.
- Müfettiş Nelson'a göre, çok fazla cin içiyormuş. - Bence ondan da fazla içiyordu.
- Segundo o inspector, bebia bastante.
Teşekkürler, Müfettiş Nelson.
Merci, inspector Nelson.
Müfettiş Nelson'ın araştırmaları, kuşkularımı daha dün doğruladı. Bugün de Güney Afrika'dan aldığım bir telgraf, Bay Andrew Restarick'in bir yıl önce öldüğünü teyit ediyor.
A investigação do inspector Nelson confirmou as minhas suspeitas ontem e hoje... recebi um telegrama da África do Sul, confirmando a morte de monsieur Andrew Restarick há um ano.
- Bir dakika, Müfettiş.
- Só um instante, inspector.
Bundan dolayı ben müfettişe saldırmış olmalıyım.
Então hoje devia ter agredido o inspector da câmara?
İstersen şu doktorunu uzak tut ve beş saniye konuşalım.
Por isso, chama lá o Dr. Inspector e vamos conversar uns segundos!
Babam. Müfettis Chiang Kohung.
O meu pai, Inspector Chiang Kohung.
Sen müfettisi degilsin.
Não és um inspector.
Müfettis Chiang sonunda kizlarina kavustu.
O Inspector Chiang reuniu-se finalmente com as suas filhas.
Komiser Saunier.
Inspector Saunier.
Bu da müfettiş George Aiken.
Este é o Inspector George Aiken.
Bu sizin Dedektif.
Para si... inspector.
Dedektifmiş.
"Inspector"...
Siz misiniz dedektif?
És tu, inspector.
Tekrar düşün dedektif.
Pense bem, inspector.
İyi günler hanımefendi, müfettiş Bellamy ile görüşebilir miyim lütfen.
Bom dia senhora. Posso ver o inspector Bellamy?
Müfettiş bütün olanları görür.
O inspector Bellamy sabe tudo.
- Alo, evet. - Müfettiş Bellamy, benim.
Inspector Bellamy, sou eu.
Herkesin mutlu olmasını istedim.
Queria... que todos fossem felizes. Garanto-lhe, inspector.
İyi günler hanımefendi. Ben Paul Bellamy, polis müfettişi.
Sou Paul Bellamy, inspector de polícia.
- Müfettiş Leblanc'a her şeyi anlattım.
Mas... já disse tudo ao inspector Leblanc.
Müfettiş Leblanc'a ne dediniz?
Que lhe disse o inspector Leblanc?
- Umarım gıdıklanmazsınız müfettiş?
Tem calos, inspector?
- Peki, raporunuz müfettiş?
Então inspector, o relatório?
Müfettiş Leblanc Picasso'nun arabası değil mi?
Ao inspector Leblanc. É o seu carro, não?
Müfettiş Leblanc.
O inspector Leblanc.
Şu anda Müfettiş Leblanc tarafından sorguya çekiliyor.
O inspector Leblanc está interrogando-o.
- Bu Müfettiş Belic.
- Este é o Inspector Belic.
- Müfettiş Belic.
- Inspector Belic.
Ah Jing, Bugünden itibaren, sen kıdemli gözlemciye yükseltildin.
Ah Jing, de hoje em diante, estás promovido a inspector sénior.
baş müfettiş Jing.
Inspector Sénior Jing.
Baş Müfettiş Jing, bu günden itibaren, siz görevden alındınız. Bu durum, takip için yasal departmana gönderilecek..
Inspector sénior Jing, a partir deste dia está suspenso do seu dever,... este caso vai ser transferido para o departamento legal para a continuidade.
Alışveriş merkezi güvenlik şefi, bu davada başmüfettiş.
Chefe da segurança, inspector-chefe do caso.
Dedektif Mathelin.
Inspector Mathelin.
Komiser Pujol, 11. bölge.
Inspector Pujol, 11º distrito.
Çocuklar komiser Pujol ile tanışın.
Rapazes, conheçam o Inspector Pujol.
Komiser René Pujol.
Inspector René Pujol.
Sessizce takip edin baş komiser.
Vá devagar, Inspector-Chefe Pujol.
Baş komiser mi?
Inspector-Chefe?
Sağ olun komiser.
Obrigada, Sr. Inspector.
- Müfettiş Stainton. - Durum nedir?
- Inspector Stanton, o que me conta?
Müfettiş, pakede atış yapmaya hazırlanıyoruz.
Inspector, estamos quase a acabar com o pacote.
Müfettiş Stainton, görgü tanıkları gidebilir.
Inspector Stanton, as testemunhas podem ir.
Hatta Müfettiş Stainton var.
- Não, senhor. Tenho o inspector em linha.
Müfettiş?
- Inspector?
Kurban nasıl müfettiş?
Como está a vítima, inspector?
Evet?
- Inspector? - Sim.
Müfettiş, her şey yolunda mı?
Inspector, tudo bem?