Inter translate Portuguese
437 parallel translation
Eskiden üniversitelerarası atlama şampiyonuydum.
Fui o campeão inter-colegial do triplo salto.
Orada General Webster tarafından imzalanan havacılık hizmeti bildirgen var. Neredeyse yapılabilecek hiçbir şey yok.
O General Webster delegou-o para o inter-serviço de embarque, quer dizer que vai ter muito pouco para fazer.
Sonra birdenbire daha görev tanımımın ne olduğunu bile tam olarak anlamadan buraya gönderildim.
Interrompem-me, venho até cá e põem-me sentado numa secretária a fazer esta coisa de inter-serviço.
Inter-Amerikana ajansi mi?
Agência Inter-Americana?
Mektuplari Inter-Americana ajansina geliyor.
O correio dele vai para a agência Inter-Americana.
Lolita arıyor. Şehirlerarası.
Uma chamada inter-urbana.
Sanırım galaksilerarası çifte ajan olarak.
Creio que como agente duplo inter-galáctico.
Münazara Takımının kaptanıydım ve okullar arası şampiyonluk için, Bayan Pringle ile "Tıptaki Sosyalizasyonun İngiliz Ekonomisi Üzerindeki Etkileri"...
Eu chefiava a equipa de debate. No campeonato inter-escolas debati com a Menina Pringle os efeitos da medicina social na economia.
Üiversitelerarası eyalet orta sıklet şampiyonuydu.
Ele foi campeão de pesos médios inter-universidades do estado.
lrklar arasında çok evlilik gördüm. Gariptir, genellikle çok iyi yürüyor. Niye bilmiyorum.
No meu tempo, houve muitos casamentos inter-raciais e, por estranho que pareça, costumam ser duradouros.
Melezsen nelere katlanman gerektiğini bilmezsin sen.
Não imagina o que temos de engolir numa relação inter-racial.
Arabanda sadece bu uzay kurabiyeleri vardı.
Estas bolachas inter-estelares é tudo o que tinha no carro.
Bundan böyle, saf Aryanlarla kirli Yahudiler arası evlilikler ve cinsel ilişki yasaktı.
A partir daí estavam proibidas as uniões inter-raciais e as relações sexuais entre os puros Arianos e os impuros Judeus.
Burgaçlar arasi takas ve değişim için arti ürün ve ihtiyaçlari bildirin.
Registar excedentes e carências para permuta e troca inter-vórtice.
Gördüğünüz gibi, aslında mürettebat taşımak için dizayn edilmişti. Çok sonraları için elbette... insanoğlunun yıldızlararası yolculuk tekniklerini geliştirdikleri zamanlarda.
Como vê, a nave foi concebida para transportar tripulações, bem mais tarde, claro, quando o homem desenvolveu técnicas para viagens inter-estelares.
Karşılıklı ilişkilerden söz ediyorum!
Falo das inter-relações!
Sıradan bir intergalaktik atlama motoru var.
É um movimento normal por saltos. - Inter galáctico.
O bir intergalaktik gemi.
A nave é inter galáctica.
Bu ilginç tabii,... sizin Ay'ınız, karşılaştığım ilk intergalaktik ay.
Mas é interessante. É a primeira lua inter galáctica com que me deparo.
Pekala, İlçe anayolu 327'nin 22 km doğusundayım.
Certo, mais ou menos 14 milhas para o leste. do inter-estado de County 327.
Filo Yayıncılığında görevliyim
Estou encarregue das Transmissões Inter-Frota ( IFB ).
'Canaris Mekiği yolcu alımına hazır. Inter-Filo Beta yörüngesi.
Vaivém Canaris está pronto para embarque.
'Tauranian, Pisces, Tarım Gemisi ve Borella Yük Gemisi limanlarına gidiyor.'
Órbita Inter-frota Beta. Atracagem em Tauranian, Pisces, Nave-Agro e no cargueiro Borella.
- Bir bakanlıklar arası komite -
Um comité inter-departamental teria...
Görünüşe bakılırsa bakanlıklar arası temizlik işlemini unutmuşuz.
Aparentemente, não conseguimos revogar os métodos de despacho inter-departamentais.
Ara seçimler söz konusuymuş.
Já para não falar nas 3 eleições inter...
Sıkça eski teknikleri düzelterek ve yenilerini keşfederek fişeği, tehlikeli bir oyuncaktan gezegenler arası bir araç mertebesine yükseltti.
Constantemente refinando velhas técnicas e inventando outras novas, levou gradualmente o foguete desde um brinquedo perigoso, a pô-lo no seu caminho para se tornar num veículo inter planetário.
Bu da Yengeç Nebula'sı Ortasında gaz ve tozdan oluşmuş bir yıldız mezarlığı var.
E isto é a Nebulosa do Caranguejo, um cemitério estelar onde o gás e a poeira, estão sendo dispersos de novo para dentro do meio inter estelar.
Evren'in kendisi, doga dedigimiz muazzam makine, ve içindeki mükemmel iç iliskiler ve, gerçeklerle dopdoludur.
O Cosmos está cheio, para lá de qualquer medida, de elegantes verdades, de inter-relações esquisitas, da temível máquina da Natureza.
Bütün herseyin birbiri ile baglantili oldugunu açiklar.
Implica uma profunda inter-ligação a todas as coisas.
Adalar arası sefer yapan bir feribot.
É um'ferry'inter-ilhas.
Tam yıldızlar arası hoş geldiniz vagonu.
Um vagão inter-estelar de boas-vindas muito comum.
Ben de bunu söylemeye gelmiştim film Paris'te bir otelde çekilecek.
Vamos filmar no Hotel Inter-Continental, em Paris. - Não é junto ao mar.
Hayır efendim, verilmemişti. Peki, önemsiz bir torbacı olan Joey Bramlette, Enrique Ruiz'den bahsedince... sizin düşünceniz ne oldu? Şubeler arası raporda okudum.
Li-a num relatório inter-agências.
Polis, sürücüleri gerekli olmadıkça yola çıkmamaları ve... zorunlu hallerde de sadece tali yolları kullanıp... otoban ve anayolları resmi trafik için boş bırakmaları konusunda uyardı.
A polícia aconselha os condutores a não viajar, se não for absolutamente necessário. Se for essencial, deve utilizar as estradas secundárias e deixar as vias-rápidas e as inter-cidades livres para tráfego oficial.
Sizin büyük miktarda kokain sevk ettiğinize dair şubeler arası bilgi notu yayınlayacağız.
Nós fazemos circular um memorando inter-agências a dizer que são suspeitos de trazerem um grande carregamento de cocaína.
BİRİNCİ AKADEMİLER ARASI BOKS TURNUVASI
PRIMEIROS COMBATES DE BOXE ANUAIS INTER-ACADÉMICOS
Ayrılmayın da, size bu galaksi-ötesi aşalığı tarif edeyim.
Fiquem onde estão, que eu vou vos dar um descrição... deste idiota inter-galáctico.
Parmak eklemleri için enjeksiyon.
Injecção inter-falângica.
Böyle galaksilerarası gözlemci mi olurmuş?
Como observador inter-galáctico, não prestas!
Ben inter-militer yöneticisiydim.
- Sim, senhor. Qual era a tua especialidade, filho?
Ben de inter-militer yöneticisiydim.
Raios me partam. Um secretário.
Dizilerde her zaman böyle kandırmacalar olur.
Sempre enganaram nos inter... nas obras por capítulos.
- Bu eyalet yolu değil.
- Isto não é a inter-estadual.
Yolculuğunuz boyunca sizi eğlendirmek bizim için zevktir.
Iremos fornecer-vos entretenimentos infinitos durante a viagem inter-galáctica.
Galaksiler arası yolculuk yapabilenler ellerini kaldırsın.
Quem daqui já fez viagens inter-galácticas levante a mão.
Kolejler arasında spor yarışması başlamak üzere.
Vai haver uma competição desportiva Inter-Escolas.
Halk'ın tümü bir tartışma içerisinde, acaba... bu yıl, Kolej'e kupayı kim kazandıracak.
O agrupamento inteiro está ocupado em discutir quem vai ser o vencedor da taça Inter-Escolas este ano.
Puan tablosuna göre... Kolejler arası müsabaka.. okullar için çok önemli.
De acordo com o placard, o Campeonato Inter-Escolas está totalmente dependente da maratona de bicicleta.
Çarpışan yıldızlar!
Inter-estrelar!
Kolejler arası atletizm şampiyonası için 100 metre yarışında....
No encontro desportivo Inter-Escolas