Interface translate Portuguese
457 parallel translation
ARACI 2037 SORUŞTURMAYA HAZIR
INTERFACE 2037 PRONTA PARA QUESTIONÁRIO
Küçük miktarda genetik madde gerektiren bir kontrol arayüzü üstünde çalışıyoruz.
Trabalhamos num controle adaptador de interface que precisa de uma pequena quantidade de material genético.
Tabi ki sen haklısın. Arayüz daha tam olarak çalışmıyor.
É claro, você está certo, a interface não está totalmente operacional ainda.
Baş teknik subayım Nevik, zaten kullanılan Kadim teknolojisinden yararlanarak yapılacak bir uyarlamanın arayüzü mükemmelleştireceği konusunda ısrar ediyor.
Nevik, meu cientista chefe, insiste que teremos muito mais chance de aperfeiçoarmos a interface com engenharia reversa de tecnologia lanteana que já foi inicializada.
Arayüzü senin sinirsel girişini kullanarak ayarlamam lazım.
Preciso calibrar a interface com seus dados neurais.
Kontrol arayüzünü tamamlamak için yeterli veriyi topladın mı?
Coletou dados suficientes para terminar a interface de controle?
Onları hemen geri çekeceğiz. Hem de oyunu bölmeden.
Vamos apanhá-los antes que a Interface seja interrompida.
Bilgiler programın üssüne yerleştirilmiş.
A interface está localizada na sua base.
Şu kapsamlı mikronetikler yüzünden, sistem arayüzüm karışmış durumda, ve ayrıca da...
Fazendo uma análise extensiva aos meus micronéticos sensores do sistema interface, e sem falar no....
Bu makineyi anlayamıyorum.
Não fui feita para fazer interface com uma máquina.
Fort Meade'deki NSA Merkezi'nde bulunan IBM ile arabağlantısı var. Çeşitli programları işletir.
Há interface com um ibm 370s na sede da NSA.
- İletişim arayüzü, dikkat et.
É a interface do'Uplink'.
Kalkan kontrol arabirimini pas geçmeyi dene.
Tente desviar a interface do controlador de escudo.
Görsel arayüz işe yarar.
Utiliza uma interface visual.
Gemi çapında bir sistem arızası durumunda, Data'nın acil durum desteği olarak görev yapmasına olanak sağlayacak bir ara yüz üzerinde çalışıyoruz.
Trabalhamos em uma nova interface que permitirá a Data ser um apoio.
Ara yüz tamamlandı.
Interface completa. Muito bem.
Ara yüzümün bilgisayara bağlantısını kesiyorum.
Desconectarei minha interface com o computador.
Belki ara yüz kodlayıcısı düşündüğümüz kadar istikrarlı değildir.
Possivelmente o código da interface não é tão estável como pensávamos.
Ara yüz programlamasını kontrol edelim.
Revisemos a interface.
Ara yüz deneyimizin bilgisayarın alt rutin belleklerinden birinin değişmesine yol açmış olabileceğini düşünüyoruz.
Acreditam que o experimento com a interface é a causa.
Bu ara yüz deneyinin bir sonucu mu?
A causa é a interface experimental?
Efendim, transfer ara yüzü yeniden şekillendirme için dizayn edilmedi.
Terá que reconfigurar a interface. A interface não foi desenhada para isso.
Efendim, içinden üç ayrı röle geçen yedek güçle işleyen normal bir ara yüzümüzün, zaten olduğunun farkında olmayabilirsiniz.
Nossa interface já canaliza a energia por três repetidores.
Atılgan'ın bilgisayar sistemi, bir yedek melacortz ramistat ve 14 kiloquad ara yüze çapraz bağlı olan üç temel ana işlemci çekirdeği tarafından kontrol ediliyor.
Os sistemas são controlados pelos três núcleos primários de processadores de links cruzados com uma redundância melacortz ramistat, 14 módulos de interface kiloquad.
Bu ana firomactal sürücü ünitesini kontrol eden isopalavial ara yüz.
Está interface isopalavial controla o drive firomactal primário.
- Bir kanal ara yüzü mü?
- É um conduto de interface?
Sizin güç dönüştürücü ara yüz ile çalışmıyorlar.
Não agüenta a interface do conversor.
Geri göndereyim. Komutlarınızı kabul etmiyor.
O circuito de interface que une o Exocomp com o controle se queimou.
Bizim aletlerimizle algılanamadı.
Como é possível se o circuito de interface tenha queimado?
Dr.Farallon gönülsüzce katıldı. Kaptan buraya çağrılmama itiraz ediyorum. Daha iyi işler için harcayacak zamanımı burada boşa geçiriyorum.
Sim, quanto você tentou anulá-lo e enviá-lo de novo ao túnel, respondeu queimando seu próprio controle de interface.
Doktor, zaman sıkıntınızı anlıyorum ama yeni yaşam türlerini tanımak, her ne türden olursa olsun, bu geminin esas görevidir.
De propósito? O computador indicou que o Exocomp inutilizou sua própria interface. Isso pôde ser uma simples falha do mecanismo.
Endüstriyel veri ağı ara yüzüne serbest giriş.
Acesso completo ao interface de informações industriais.
Mekik bilgisayar arayüzüne birinci seviye sistem kontrolü yapalım ve paydos edelim.
Vamos fazer um diagnóstico ao interface de computador do runabout.
Stok sistemimizdeki gümrük bildirimi... programınızda bir karışıklık vardı...
As minhas desculpas. Houve alguma confusão com o interface do seu manifesto no nosso sistema de inventário que...
O'brain, uyumlu bir ara yüz bağlantısı kurup bilgileri yükleyin.
Tente estabelecer uma interface adaptativa e descarregar informação.
Ara yüzü tekrar kutuplaştırmakla başlayabiliriz.
Começaremos repolarizando a interface.
Kullanıcı ara yüzü biraz sıra dışı fakat erişebileceğimizi düşünüyorum.
A interface do utilizador é invulgar, mas acho que lhe podemos aceder.
13, atmosfere giriş noktasına yaklaşıyoruz.
13, estamos a chegar à interface de entrada.
45 saniye sonra atmosfere gireceksiniz.
Entrada na interface em 45 segundos.
Yetkisiz bağlanma denemesi.
Tentativa de ligação da interface : negada.
Bağlanmaya çalışma!
Não tente ligar interface!
Alıcı-vericinizi ODN arayüzüne bağlamak için...
Devíamos ligar o vosso transmissor ao interface ODN...
Orta beyin arabirimi devrede ve Bareil şu anda uyanık.
O interface do mesencéfalo está em linha e ele está acordado.
Benim bağlantı terminalimi kullanabilirsin.
Pode usar o meu terminal de Interface.
Arayüz işlemleri, ağ erişimi, Kanal 90?
Sabe, operações de Interface, acesso à Net, Canal 90.
Kimlik yok, parmak izi kaydı yok, arayüz hesabı yok.
Nem BI, nem impressões digitais, nem conta no Interface.
Arayüze bağlanıp Bölge'nin kapatılmasını istediğimizi söyleyeceğim.
Vou aceder ao Interface e dizer-lhes que queremos o Distrito encerrado.
- Birisi arayüz erişimimizi kesti.
Alguém nos cortou o acesso ao Interface.
Ara yüz devre dışı.
Interface desativada.
İyi ki dış ünite arızalanmış.
"O circuito de interface foi reparado."
Elbette hayır.
Confirme que houve uma falha no circuito de interface.