Intern translate Portuguese
30 parallel translation
- Benden başka kim var? - Birkaç hekim, bir intern ve belki Carter.
Residentes, um estagiário da Psiquiatria, e talvez o Carter.
Doktor Greenchurk için intern olarak çalıştığım zamanlar.
Quando fazia o internato com o Dr. Ranger.
Duyduğuma göre her sene en iyi intern seçilir ve ilk vardiyasında ameliyata girmesine izin verilirmiş.
Dizem que o médico-chefe escolhe o melhor interno e deixa-o fazer uma operação no primeiro turno.
Her sene kendine bir intern seçiyorsun ve seçtiğin intern herkesten çok acı çekiyor.
Todos os anos, escolhes o teu tipo, que sofre mais do que qualquer interno.
Başından beri Katie'yle ilgilenen intern sensin.
És a interna da Katie desde o princípio. Trabalhamos juntas?
Nasılsın? Dr. Bailey ve diğer intern arkadaşlarla tanışmanı istiyorum.
A Dra. Bailey e os meus colegas internos.
Sorumlu doktorla yatan intern ben değilim.
Não sou eu a interna que dorme com o médico-chefe.
Evet. Bu sene intern.
- Sim, ela é uma das internas este ano.
Bence başka bir intern verirseniz işler çok daha kolay olur.
- Talvez seja mais fácil se me der...
- O bir intern ve... Beni hatırlamıyorsa... Yaşadıklarımızı hatırlamıyorsa yine de önemli değil.
E se ele não se lembrar de mim, se não se lembrar do que somos, ele continuará a ser o meu Jorge.
Yanına bir intern al.
Mande um interno.
Dr. Shepherd'a yardımcı olacak intern aranıyor.
O Dr. Shepherd precisa de um interno.
Her intern gurubunun içinde gösteriş meraklısı bir salak vardır.
Em cada vaga de internos, há sempre um idiota a correr por aí, a exibir-se.
Scrubs - 5x01 Stajyerimin gözleri.
- Temporada 5, Episódio 1 "My Intern's Eyes" Revisão :
Bana intern halimi hatırlatıyorsun, odaklanmış, gergin, soğuk.
Fazes-me lembrar de como eu era quando era um interno... focada, intensa, fria.
- İntern sınavından sonra...
Então depois do exame de interno...
Çünkü intern sınavının sonucuna bağlı.
Porque está pendente do resultado dos exames.
Bugün intern sınavı var.
- É o exame deles.
Eğer bir intern görürseniz, ki göreceksiniz, çünkü kendilerine engel olamayacaklar, sınav sonun kadar onları gönderin.
E se virem um interno, e vão ver porque eles não conseguem evitar, recusem-nos até ao fim do exame.
Bir kaç saat içinde, bütün medikal kariyerinizi belirleyecek bir sınava gireceksiniz çünkü en düşük puanı alan beş intern programdan atılacak.
Dentro de umas horas, vocês vão fazer um exame que vai influenciar toda a vossa carreira médica! Porque os cinco internos com a nota mais baixa vão ser excluídos do programa!
İyi Seyirler.
- The Intern in the Incinerator
Bir uzmanla yatmak isteyen bir başka intern olduğumu mu düşünüyorsun?
Julgas que quero ser mais um interno que foi para a cama com uma assistente?
Ve sırtında yeni kemik oluşumu var, eminim ki son kaldığı hastanedeki sakar bir intern yüzünden olmuştur.
E tem novos caroços nas costas, sem dúvida causados por algum interno desastrado no último internamento.
İntern maaşıyla Archfield'da kahvaltı?
Pequeno almoço no Archfield com o salário de interno?
Ben bir intern'im.
Sou um interno.
Evlendiğimiz zaman 30 saatlik vardiyalar ile ayak işi yapan bir intern'dün ama ikimiz de buna dayandık çünkü ilerde güzel günlerin bizi beklediğini biliyorduk özel muayenehanende patron sendin.
Quando nos casámos, eras um estagiário a fazer turnos de 30 horas e a fazer trabalhos de enfermeiros. E ambos aguentámos isso porque sabíamos que isso iria resultar em algo melhor. Na tua clínica privada tu és o chefe.
İntern ona ulaştığında çoktan soğumuştu.
Já estava frio, quando o estagiário lá chegou.
İntern bakamaz mı?
O estagiário não pode?
İntern bakamaz mı?
- O estagiário não o pode atender?
- İntern gibi biri mi? - Mm-hmm.
- Alguém de dentro?