Intra translate Portuguese
112 parallel translation
Intra-ovular cerrahi.
Cirurgia intra-ovular.
Kafatası basıncının izlenmesi.
Monitoramento de Pressão Intra-craniana.
Ofisler arası mektup kod 37'dir! Ofis içi mektup kodu 37-3.
O correio inter-escritório é o código 37, e o intra-escritório é o 37-3.
Sanırım Sabah Havası Operasyonu'nda eğlenceli yarışmalar da yapıyorsunuz.
Operação Ar Matinal e activi - dades intra-muros, suponho?
Steven Arden, Harvard Antropoloji bölümünde, karışık-kültürler uzmanı.
Steven Arden, Harvard. epartamento de Antropologia. Perito em comportamento intra-cultural.
Matematik dersinde mi? Şimdi rahimdeki basıncı ölçebiliriz.
Agora podemos obter uma leitura da pressão intra-uterina.
Carter, kafatasındaki basıncı nasıI düşürürsün?
Carter, como se reduz a pressão intra-craniana?
Olası karın içi kanaması. - DPL?
Possível hemorragia intra-abdominal.
Bir tane I.V. hazırla.
Prepare uma intra venosa.
Artan iç karın basıncından olsa gerek.
Deve ter sido causada pela pressão intra-abdominal.
Tek şansımız dişlere elektrik şoku uygulamak olacak.
A nossa única hipótese é electromicídio intra-dental.
Benim uyguladığım rahim içi yöntemin yaklaşık % 40 başarı şansı vardı.
O processo intra-uterino que usei tem cerca de 40 porcento de hipóteses de sucesso.
Karın içi olabilir.
Pode ser intra-abdominal.
İç kanamayı.
Hemorragia intra-abdominal.
Şu şişeyi 70 cc sodyum Pentotal ile doldurun!
Carregue esse Intra-Venoso com 70cc, s de sódio de Pentotal.
İç kanamaya dair bir belirti yok.
Não há sinais de hemorragia intra-abdominal.
- İç kanama olabilir.
- Pode ser hemorragia intra-abdominal.
- Kafasının içinde şişme var.
- Há um inchaço intra-cranial.
Intra-aortik balon pompasını denesek.
- Então e um balão intra-aórtico? - Não é má ideia.
Biz damariçi enjeksiyonla 14 ay uzatıyoruz.
Aumentaremos para 14 com um protocolo intra-arterial.
Kafatası içinde beyin hasarı olasılığı çok yüksekti.
A possibilidade de lesão cerebral intra-craniana era muito grande.
- İç kanama için mi?
- Para uma hemorragia intra-abdominal?
Bir defasında serum bağlarken elim kaydı, herkesin üstü başı kan oldu.
Eu uma vez tropecei no intra-venoso e espirrou sangue para todo o lado!
Ama 2 hafta sonra, ilk başta beni korkutan bütün uygulamalar, tüp, sonda takmak, damar açmak, her şey yoluna girmeye başladı.
Contudo, após duas semanas, todas aquelas pequenas coisas que inicialmente me assustavam, são agora naturais para mim. Catéteres, tubos torácicos, intra-venosos Começou tudo a funcionar como devia.
Sorun değil. Serumuna bir gram Ceftazidime ekle.
Não há problema, dê-lhe 1 grama de Ceftazidima por via intra-venosa
- Selam! - Hastanın damarına gir.
Olá Dr. meta aí um intra-venoso no paciente por mim.
Kaylee ve onun motor-içi fermantasyon sistemine teşekkür et.
À Kaylee e o sistema dela de fermentação intra-motor.
Önce kas içi adrenalin veririm, sonra damardan kalsiyum glukonat ve acil hemodiyaliz.
Primeiro dava epinefrina intra-muscular, depois gluconato de cálcio intra-venoso, e hemodiálise de urgência.
Göze yerleştirilen bir cihaz.
- É um implante de retina intra-ocular.
Bu iğneden belli aralıklarla, küçük dozda yapılırsa iyi hissedersin, sakinleştirir, rahatlatır.
Esse conta gotas intra venoso... administra uma dose pequena cerca de cada minuto... faz você se sentir bem e relaxado.
Beyin kanaması ve kafatasında zorlama.
Hematoma cerebral com a pressão intra-craniana.
Beyin kanaması.
- Hemorragias intra cranianas.
Beyin kanamasını, kontüzyonu ya da ödemi önlemek için CT gerekiyor.
Reparar a laceração. Uma TAC para detectar hemorragias, contusões ou edemas intra-cranianos.
Daha önce hiç bir erkekle olmadı, o yüzden en iyisi tüple bu işi halletmek olacak.
Ela nunca esteve com um homem, por isso provavelmente será melhor... fazer inseminação intra-uterina.
Bugünkü seminerde hem iç hem de dış vücut düğümünü öğrenecek miyiz?
No seminário de hoje vamos cobrir nós intra e extracorpóreos?
Kulaklık!
- Fone intra-auricular. - Fone intra-auricular.
Ve şu an hafif bir komada ama umuyorum ki- -
Ocorreu um inchaço intra-craniano.
Yarayı temizle, 4 x 4 gazlı bezle sar, gerekli testleri yap, bir miktar kan al.
Limpa o ferimento, coloca-lhe gaze, faz uma intra-venosa, pendura cefazolina e faz análises ao sangue.
Girin!
Intraþi!
Karaciğer kanseri hücreleri aktarılan denek karın içerisine 6 kez ES – 22 enjekte edilerek tedavi edildi.
Foi sujeito a seis doses do tratamento intra-abdominal com ES-22.
İlk olarak, tonopen ile göziçi basıncı kontrol et.
Primeiro, verifica a pressão intra-ocular com um tonômetro.
Cerrahi, tedavi için buraya geliyor.
A cirurgia vem cá para garantir que não há lesões intra-abdominais.
Tomografide kar niçi patoloji görülmemiş.
A TAC não acusa nenhuma patologia intra-abdominal. - O quê? Não tem nenhum abcesso?
Ona intra venöz vitamin verip solaryuma sokabiliriz.
Nós podíamos dar-lhe vitamina D intravenosa e pô-la num solário.
Bu bir seferlik bir şey, metilen mavisi Tedavisi için ona serum takacağım.
Para uma situação única como esta, irei dar um... tratamento intra venoso com azul de metileno.
Onlara serum bağladım, pembeye döndüler ve iyiydiler.
Administrei intra venosas, elas ficam rosa e parecem bem.
Aile içi anlaşmazlığına parlak, boksörce bir çözüm.
Uma solução brilhante de pugilismo, para um conflito intra-familiar
- Aort içi balonu denemeli miyiz?
- Tenta um balão intra-aórtico?
Bir doz adrenalin verin.
Prepare uma injecção intra-cardíaca de adrenalina.
Deriyi çürütmeden serum takmayı, ya da test sonuçlarını daha hızlı almayı ya da beyazların yağmurdan çıktıklarında köpek gibi koktuklarını. Öyle kokuyoruz.
Como pôr uma intra venosa sem magoar, ou como conseguir resultados do laboratório mais rápido, ou o facto de quando as pessoas brancas saiem da chuva cheiram como cães... é mesmo.
Manitol'la başlayalım, 200 cc.
Comecemos a ressuscitação. 200 CC Intra Venosa.