English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ I ] / Ipek

Ipek translate Portuguese

1,041 parallel translation
Dokun bak, bu ipek.
Toca-lhe. É de seda.
Hayatımda ilk defa ipek bir şey giyiyorum.
É a primeira vez que uso um vestido de seda.
Ne? Üç ipek pijama.
Três pijamas de seda.
Şu an bile kalbinin yanında ipek mendilimi taşıyor. Bu da nesi?
Aquele que usa o meu lenço junto ao coração.
O kadar sahici ipek gibi duruyor ki.
Parece tão real.
- Siyah ipek kravat, sağlam beyaz dişler. - Yo, yapma.
Laço de seda preta, fortes dentes brancos...
Hapishane kurallarımızdan haberiniz yoksa, ipek çoraba izin vermediklerini bilmelisiniz.
Caso não conheça os regulamentos das nossas prisões, meias de seda são proibidas.
- Serin bir ipek o zaman.
- Então. Seda fria.
Bu ipek mi?
Isso é seda?
Hadi ipek pijamalarını giyip...
Vestes um pijama de seda e desces para a festa?
Bana kehribar ve yeşim. Tirza'ya da ipek.
Ambar, e colares para mim, tecidos para Tirzah...
Beyaz ipek.
Seda branca.
Üzerinde beyaz ipek takımı, beyaz kravatı ve beyaz Panama şapkası vardı.
Vestia um fato de seda branco, gravata branca, um panamá branco.
Beyaz ipek mendiliyle yüzüne ve boğazına dokunup duruyor küçük beyaz hapları mütemadiyen ağzına atıyordu.
Näo parava de tocar no rosto e no pescoço :... sempre a meter comprimidos brancos na boca.
Çin'den gelme ipek çarşaflarda yatıyorsunuz.
Ouvi dizer que tem lençóis de seda da China.
Bu tertemiz ülkeye gelip de yağlı saçlarınızla ve, ipek takımlar giyerek, saygın Amerikalı geçinmeniz hoşuma gitmiyor.
Não gosto de os ver chegar a este país limpo com cabelos oleosos, e vestidos com esses fatos de seda, a tentarem passar por americanos decentes.
Bu ceketin altina ipek çorap olmaz.
Meias de seda com um casaco de tweed?
Zaiyat : Bir ipek elbise.
Baixas : um vestido de seda.
Biz ayrılmadan önce dikkat ettim, babam ipek gömleklerini çıkartıyordu.
Reparei que o meu pai começou a usar as camisas de seda.
Saçlarım ipek gibi parlak ve yumuşak.
Os meus cabelos são como fios de seda brilhantes limpos.
Fransız parfümleri, ipek iç çamaşırları.
Os perfumes franceses e as camisinhas de seda?
Bir kilisede, rahibin önünde evleneceğim sanmıştım. Güzel giysiler üç yüzük, omuzlarımızın arasında ipek şeritlerle.
Achei que ia casar-me numa igreja três aros fios de seda à volta dos ombros.
Gina'mı ipek giysiler içinde görmek istiyorum.
Eu quero ver a minha Gina vestida em seda.
O kırmızı, yumuşak, ipek kanepe!
Esse sofá vermelho, tão confortável...
İyi ki ipek çoraplarımı giymemişim.
Ainda bem que não calcei as meias de seda.
Dallas Adolphus Oteli'nin salonuna... güzel bir ipek elbiseyle girmek... ve herkesin sana hizmet etmesi hosuna gitmez mi?
Que tal entrar na sala de jantar... do Adolphus Hotel em Dallas... com um vestido de seda e seres servida?
Tenin ipek gibi, mis gibi kokuyorsun.
A tua pele parece seda, tem um cheiro bom.
İskenderiye'de ipek karşılığında müthiş bir anlaşma ayarlamış.
Arranjou um negócio chorudo em troca de seda, em Alexandria.
Viski, ipek çoraplar, inşaat malzemesi, taze meyve?
Uísque, meias de seda, materiais de construção, fruta fresca?
Şu seksi, ipek olanlar mı?
Aquela excitante de seda?
- Hayır, ipek işe yaramaz.
- Seda näo, algodäo!
Yalnızca bu harika kürkü değil, parfüm ve ipek çorap da aldım...
Não só ganhei esta pele gloriosa, também o perfume, meias de seda....
Çıplak ten yok şu an elimde ama belki biraz ipek olabilir mi?
Estou desesperado por carne nua. Mas com todo este veludo?
Hepsi, şu ipek çantanın içinde.
Naquela bolsa de seda.
"Henri Maupiou," İpek gecelikler.
Aqui, Henri Maupiou, tecidos finos... para roupas de festa e vestidos de noiva.
İpek kumaştan yeşil bir perde,... gül desenli duvar kağıdı ve altın kaplama bir saat. Gri bir kanepe, gri bir halı, sarı Hint ağacından bir masa... ve büyük bir cibinlikli yatak.
Tem reposteiros de damasco verde, papel de parede com rosas, um relógio ormolu, um cadeirão cinzento, um tapete cinzento, uma mesinha de café redonda, e uma cama de dossel.
- En iyi ipek kumaştan.
- Da mais fina seda.
- İpek deriden.
- É couro de seda.
Tanrıların tezgahlarında dokunuyor. Buna ipek diyorlar.
Chamam-lhe seda.
- İpek olanı giymek istiyorum.
- Acho que vou vestir o de seda.
İpek gömlek içinde serserinin biridir.
Não passa de um vagabundo numa camisa de seda.
- İpek elbisemi giyebilir miyim?
- Só se puder usar a túnica de seda.
İpek elbiseler, güzel arabalar ve bakımlı bir adam istiyorum.
Quero vestidos de seda e carruagens e um homem a cheirar bem.
İpek.
Seda.
İpek gibi...
Parece veludo, seda...
İpek kare?
Quadrado de seda?
İpek!
Seda!
İpek çoraplar.
Meias de seda.
İpek çoraplar?
- Meias de seda?
- İpek çorapları seviyorum.
- Adoro meias de seda.
İpek kurşun yaralarını iyi kapatır.
A seda limpa bem os buracos das bala.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]