Iphone translate Portuguese
267 parallel translation
Kendime cep bilgisayarı alınca herkes kıskanacak.
Vou comprar um IPhone e toda a gente vai ter inveja.
iPhone'nunu, arabasını, saçma sapan takılarını ve diğer ıvır zıvırlarını alıp bir sezon boyunca hayatını çekilmez bir hale getirebiliriz.
Tiramos-lhe o iPhone, o carro, as jóias ridículas e lixo restante. Tornamos-lhe a vida miserável durante uma época.
Birincilik ödülü : I-phone.
Primeiro prémio, iPhone.
Bana iphone'u mu vereceksin?
Recebo um iPhone?
Benim bile iphone'um yok.
Nem eu recebo um iPhone grátis.
Iphone Tarama Geçmişi...
Histórico do Browser do Iphone
- iPhone?
um Iphone? Iphone.
- iPhone Yalnızca elini görmek istiyorum.
Só quero ver a mão dela.
Müşterilerimizin dikkatine ; Iphone`un fiyatı şu an 20 Cent.
Atenção, compradores, iPhones agora 20 cêntimos.
O bir iPhone.
É um iPhone.
- IPhone.
- Um iphone.
Lincoln'a iPhone kullanmayı öğretmek gibi bir şey bu.
É como ensinar Lincoln a usar um iPhone.
Beni iyi dinle, bir yardımcı veya bir iPhone, veya bir çevirmeli telefon almak zorundasın.
Ouve, tu precisas de um Sidekick ou um iPhone ou um telefone giratório, se tiver que ser.
Hurst'ün sekreterinin telefonuna girip, takvimini aldım.
Entrei no iPhone da secretária do Hurst e consegui a agenda dela.
Hayır iphone istemiyorum. iphone'un ne olduğunu biliyorum.
Não, não quero um iPhone.
- IPhone şarjın var mı?
- Tem um carregador de "iPhone"?
- IPhone'nun yok mu?
- Não tem um "iPhone"?
iPhone almalısın, Doktor.
Doutor, devia arranjar um iPhone.
Bütün gün telefonundan oyun oynayan adamın çalışma grubu mu varmış?
O homem que joga bejeweled no iphone a aula inteira tem um grupo de estudo?
Bu günlerde akıllarında sadece iphonelar ve aptal vampir filmleri var.
Estes dias, tudo o que lhes importa são os iPhone's e aqueles filmes de vampiros.
Bunun için iPhone alman gerekebilir.
Provavelmente existe um aplicativo para isso.
Masanın arkasındaki sebepsiz yere hırçınlaşan hemşireye göre sana, kalp krizi geçirdiğini iddia eden adamdan sonra bakacaklar. Ama iPhone'undan Doodle Jump dinleyebilecek kadar sağlıklı görünüyor.
Segundo a inexplicavelmente irritável enfermeira da recepção, serás atendida depois do homem que diz ter sofrido um ataque cardíaco, mas parece suficientemente bem para jogar Doodle Jump no iPhone.
Hayır!
- iPhone?
Nastya, iPhone'uma birkaç tane şarkı indirmiştim.
Nastya, descarreguei algumas músicas para o meu iPhone.
iPhone'un mu var?
Tens um iPhone?
iPhone'un devri kapandı zaten.
O iPhone está obsoleto.
iPhone'da mesaj yazmak zor, şarjı da çabuk bitiyor.
Não é fácil escrever num iPhone, e a bateria dura pouco.
iPhone'um.
- Meu iPhone.
Gezinirken siteme girip acil durumlara bakabilmek için iPhone'um yanımda.
Uso o iPhone para ficar à coca de urgências na Internet.
IPhone'umda doğru uluslararası kod olduğuna kontrol etmeye yardım etseniz?
Pode ver se o meu iPhone tem o indicativo internacional certo?
Ama sadece IPhone'unu kullanarak bir Boeing 747'i düşürebilir.
Mas ele pode derrubar um 747 usando apenas o seu iPhone.
Evet. Belki bir iPhone kazanmışımdır.
Talvez eu ganhe um iPhone.
Eğer kamerası olan bir vatandaş olmazsa güvenlik kamerası ya da iPhone'u olan bir çete üyesi olur. Saklanacak yer yok.
Se não é um cidadão com uma máquina de filmar, é uma câmara de vigilância na rua, ou um rufia com um iPhone.
iTunes ve iPhone müzik listesini kopyaladim. Klasik müzik dinliyor.
- Ela gosta de música clássica
iPhone'umdaki videodan çok daha iyi olacak.
Bem melhor que o seu vídeo no meu iPhone.
iPhone'unda benim videom mu var?
Você fez um vídeo meu com seu iPhone?
- Iphone'numda yaptım.
- Um tipo fê-la através do meu iPhone.
- iPhone'un var mı? - Evet.
- Tens um iPhone?
Peki iPhone'unu pisuara düşürdüğün zaman da saygından mı söyleyemedin Raj'a?
Foi por respeito que omitiste que uma vez vez deixaste cair o iPhone dele no urinol?
Bombacının telefonu, Çek Cumhuriyetinden bir zarfın içindeydi.
O "iPhone" do bombista vinha em papel da República Checa.
Aslında bir iPhone uygulaması ve Google Maps vasıtasıyla yapılan bir hayır işi için, dünya çapındaki sanal koşu müsabakasına katılıyorum.
Estou, na verdade, a participar num triatlo virtual à volta do mundo para a caridade usando uma aplicação do iPhone e o Google Maps.
iPhone'un da hayırlı olsun.
E parabéns pelo iPhone.
Bir iPhone. Amanın makinada bir iPhone var.
É um iPhone, há um raio de um iPhone na máquina.
Bir iPhone vardı, Jen.
Está aqui um iPhone, Jen.
Gerçek bir iPhone.
Um iPhone de verdade.
Önce iPhone'u almama yardım et.
Ajuda-me a tirar o iPhone daqui, primeiro.
- Söz konusu bir iPhone, Jen.
- Mas é um iPhone, Jen.
Herhalde iPhone'umda yaparım.
É uma entrevista por telefone para um meio de comunicação social importante. Provavelmente vou fazê-la pelo meu iPhone.
- An İphone?
- Sim, chama-se I...
Belki de başka gezegendeki yaratıklar bir gün bunu okurlar ve "Bu da Ne Sikimmiş" diye düşünürler... iPhone'umdan gönderilmiştir.
"Para onde voam estas palavras?" "Extraterrestres de outra galáxia um dia irão ler isto e não saberão o que aconteceu?"
- iPhone'um nerede?
- Onde está o meu iPhone?