Istediğin bu translate Portuguese
4,005 parallel translation
Duymak istediğin bu mu?
É o que quer ouvir?
Biliyorsun, bütün istediğin bunu inkar edebilmek, ama ne yaparsan yap bu gerçekleri değiştiremez.
Podes negar o quanto quiseres, mas... Nada vai mudar os factos.
Duymak istediğin bu olduğu için Ava'yı hedef gösteriyor. Anlaşmasını değiştir gerçeği söyleyecektir.
Ele só está a acusar a Ava porque é isso que tu queres ouvir.
- Yapmak istediğin bu mu Titus? - Hayır.
- É isso que queres fazer, Titus?
Elyse, istediğin bu mu?
Elyse, era isto que querias?
Ama istediğin bu şeyi... Anladığımı söyleyemem.
Mas é que isto, especificamente... eu não entendo muito bem.
Duymak istediğin bu değilse kusura bakma.
Desculpe se não era o que queria ouvir.
Yoksa senin istediğin bu mu? Yapma Catherine.
Espera... é isso que queres?
Duymak istediğin bu mu?
É isso que querias ouvir?
İstediğin bu mu?
É o que quer?
- İstediğin bu mu?
É isso que queres?
Senin istediğin şeyi ki bu herkesin onun içini görmesini sağladı, senin gördüğün şekilde.
E o que queria, que todos vissem nele, o que você vê.
Bütün istediğim senin istediğin şey, bu kişileri içeri tıkmak böylece kimseye zarar veremeyecekler.
Eu quero o mesmo que o Luther. Ver esta gente presa para que não possam magoar mais ninguém.
İstediğin gelişme bu değil miydi?
Foi esse o aprimoramento que pediu, não?
Zaten bu senin hep istediğin şey değil miydi, kahraman olmak?
Não é o que sempre quiseste? Ser o herói?
İstediğin bu mu?
- É isto o que querem?
İstediğin bu mu?
- É isto o que vocês querem?
Bu büyük cinayet davası zaferini kutlamak istediğin kişi gerçekten ben miyim?
Queres mesmo comemorar comigo esta grande vitória num julgamento por homicídio?
İstediğin de bu değil mi?
Isso é o que tu queres.
İstediğin bu değil mi?
É o que queres, não é?
İstediğin tek şey bu mu?
É só isso que queres?
Bu istediğin ordu seviyesinde bir teknoloji.
Isso é tecnologia de nível militar.
İstediğin kadar reddedebilirsin fakat bu hayatın bir gerçeği, tamam mı?
Podes viver em negação o tempo que quiseres, mas isto é um facto da vida, ok?
Bu sürünün bir parçası olmak için benden istediğin her şeyi yaptım.
Eu fiz tudo o que tu pediste para fazer parte da alcateia.
İstediğin bu muydu?
Porque é a última coisa que vais ver. Era isto que querias? Olha bem.
İstediğin bu mu?
É o que queres?
Bu işle senin halletmemi istediğin gibi ilgilenmiyorum diye- -
Só porque não estou a lidar com isto como tu queres...
- Olmasını istediğin de bu -
Isto é o que querias que acontecesse.
Sanki bu senin yapmak istediğin bir şey gibi.
Estou a sentir que isso quer dizer o que tu quiseres fazer.
İstediğin bu mu?
É isso que queres?
İstediğin de bu değil mi?
É o que desejas, não é?
Onu ringde yaparım ama bu ring değil ve sen de beni istediğin an durdurabileceğini adın gibi biliyorsun.
Faço isso só com plateia, mas não há plateia, e sabes muito bem que podes-me fazer parar quando bem quiseres.
Bu listeye eklemek istediğin biri var mı Caffrey?
Queres adicionar alguém à lista, Caffrey?
İstediğin bu değil Richard ama alabileceğin en iyi teklif bu.
Não é o que tu queres, mas não vais conseguir outra oferta melhor.
Duymak istediğin son şeyin bu olduğunu biliyorum ama son arkadaşın ben kaldım, Clay.
Eu sei que é a última coisa que queres ouvir. Mas eu sou o único amigo que te sobrou, Clay.
Adamım, bu zamanda istediğin her şeyi bilgisayardan yapabilirsin.
Meu, pode fazer-se tudo com um computador hoje em dia.
İstediğin hayat bu mu?
Esta é a vida que queres?
- İstediğin şey bu muydu?
- E é isso que queres?
Bu diyardaki istediğin herkese çıraklık yapabilirsin.
Podias fazer de aprendiz com quem quiseres, no reino.
Müdür olarak yapmak istediğin ilk belirti bu mu oluyor yani?
Agora... é esta a primeira impressão que queres deixar, como Director?
Tek bildiğim bu bir kez işe yaradı ve eğer bu canavarda da işe yaramasını sağlarsak, Vincent'i kurtarmak için de deneyebiliriz. İstediğin bu değil mi?
Só sei que isto funcionou uma vez, e se também funcionar neste monstro, poderemos usar para salvar o Vincent.
İstediğin bu mu? Al hadi.
É isso que queres?
Anlatmak istediğin hikaye bu mu?
É essa história que vai usar?
- Yapmak istediğin gerçekten bu mu?
- É mesmo isso que queres fazer? - Sim.
İstediğin bu mu?
- É isso que queres?
Tanışmak istediğin adam işte bu.
Aqui está o homem que quer conhecer.
Ama bu benden ölüm fermanı istediğin gerçeğini değiştirmiyor.
Não muda o facto de me estares a pedir para impor uma sentença de morte.
Bu arada, istediğin kadar burada kalabilirsin.
Entretanto, fique aqui o tempo que precisar.
İstediğin bu değil mi?
Não queres ser libertado?
Doğruyu söylemeni istedi ama bu yapmak istediğin en son şeydi.
Ela queria que dissesses a verdade.
- Sadece bir parça. İstediğin bu muydu?
Era isto que queria?
istediğin bu mu 177
istediğin buysa 34
istediğin bu değil miydi 24
istediğin buydu 31
istediğin bu muydu 26
istediğin bu değil mi 20
buddy 296
burger 17
butt 27
bu ne 1749
istediğin buysa 34
istediğin bu değil miydi 24
istediğin buydu 31
istediğin bu muydu 26
istediğin bu değil mi 20
buddy 296
burger 17
butt 27
bu ne 1749