Izinliyim translate Portuguese
138 parallel translation
Ama ben izinliyim!
Tenho passe!
Bütün hafta sonu izinliyim.
Tenho o fim de semana de folga.
O gün izinliyim ve yardım edebilirim.
Estou de folga e posso ajudar.
- Eve, izinliyim.
- Para casa, de licença.
- Sorun değil, izinliyim.
Tenho a autorização...
- Evet, izinliyim. Rehin senedimin süresi dolmak üzere.
Sim, vou à casa de penhores, o pagamento vence hoje.
Saat 12 : 00, asayiş berkemal, ve ben artık izinliyim.
12 : 00, está tudo bem, e eu já estou de folga.
Birkaç günlüğüne izinliyim.
Tenho alguns dias livres.
Savaşta yaralandım ve izinliyim Longstreet Kolordusu, Teksaslılar Bölüğü.
Fui ferido. Estou de licença, era do Corpo Texano. - Quem é?
5 gün izinliyim.
Tenho 5 dias de folga.
Şu anda izinliyim ve sizi tedavi edecek malzemem yok.
Estou de férias... não tenho nada aqui para lhe tratar.
- Öğleden sonra izinliyim.
Preciso folgar, e é o que farei.
İki hafta sonra izinliyim.
A minha folga é daqui a duas semanas, na quinta.
Ben zaten bir hafta izinliyim, durumu öğreninceye kadar iznim biter.
Minha autorização só dura uma semana.
Bu haftasonu izinliyim.
Eu vou fora este fim-de-semana.
Tim, yarın tüm gün izinliyim.
Tim, amanhã tenho o dia todo de folga.
Hayır, çünkü bugün izinliyim.
Näo, porque é o meu dia de folga.
- Öğleden sonra izinliyim.
- Deram-me a tarde de folga.
- Bugün izinliyim.
- Hoje é o meu dia de folga.
Hadi bütün gün izinliyim.
Estou de folga o resto da tarde.
- Çarşamba'ya kadar izinliyim.
- Estou de folga até quarta.
Dört gün izinliyim.
Licença de duas semanas.
"Bu gün izinliyim. Lokantada ye." dedim.
Eu respondi, "Meto baixa, vai ao restaurante."
Salı'ya kadar izinliyim.
Só vou trabalhar terça-feira.
Bugün izinliyim.
Vou tirar o resto do dia.
Hayır, bugün izinliyim.
Năo. De facto é o meu dia livre.
Ben izinliyim. Onlardan.
Estou de saída... deles.
Yarına kadar izinliyim, ben kalırım.
Estou livre até amanhã, portanto posso ficar.
- Yarın izinliyim, değil mi?
- Posso seguir amanhã, certo?
Dinleyin, bu sabah izinliyim.
Não, ouça, estou de folga, esta manhã.
Yarın izinliyim.
- Já começa a cheirar.
Evet, ama şimdi izinliyim.
Sim, ia voltar para lá agora...
Bu gece morgdan izinliyim.
Esta noite, tenho folga da morgue.
Yarın izinliyim. Ee?
- Tou de folga amanhã.
O gece izinliyim. Belki gelir izlerim.
É a minha noite de folga, estou a pensar em ir ver.
Özel izinliyim.
Vou tirar uma folga pessoal.
- Bugün izinliyim. Ama Perry'nin töreni için akademiye gideceğim.
Na academia para a cerimônia de ascendência do Perry.
Hayır, bugün izinliyim.
Não, é a minha folga.
İzinliyim.
- Por bravura na frente.
İzinliyim. Şimdiden yarım gün harcadım ve sadece iki günüm var.
Estou de licença e já perdi meio dia e já só me restam dois.
İzinliyim.
Em licença.
İzinliyim, bu gecelik.
Tenho a noite livre.
İzinliyim. 30 günden önce anlamazlar.
É uma admissão de culpa. Só o saberão ao fim de 30 dias.
Bugün izinliyim!
Não estou de servico -
İzinliyim, Higuera, ve güzellik uykumu böldün, bu kadar önemli olan ne?
Estou de folga, Higuera. E estou a perder o meu sono. Que diabos é tão importante?
Yarın izinliyim.
Estou de folga amanhã.
Ne demek izinliyim? Böyle bir şey yapamazsın.
Como assim, estou de folga?
- İzinliyim. Adım "Tim." - Tim.
- É a minha folga e chamo-me Tim.
İzinliyim. Yaklaşık...
Já saí de serviço...
- Bugün izinliyim bayan.
- Obrigado.
İzinliyim, ama bunları masamda bırakmışım.
Sim, mas deixei isto na secretária.