English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ J ] / Jake

Jake translate Portuguese

11,430 parallel translation
Jake, bi'gelir misin?
Jake, posso falar contigo por um minuto?
- Şu an ağzımdan çıkanların pek farkında değilim.
Não faço ideia o que estou a dizer. Obrigada, Jake.
Bebeği, Jack!
- Na bebé, Jake.
Hayır. Sebebi 4 milyon dolar değerinde fatura sahteciliği yapması, Jake.
Não, por ter passado 4 milhões de dólares em notas falsificadas, Jake.
Jake, kuyumcuyla konuştun mu?
Jake, falaste com o joalheiro?
Bu çok önemli Jake.
- Isto é importantíssimo, Jake.
- Jake Peralta.
- Jake Peralta?
Önden bayanlar.
Depois de ti. - Jake, espera!
Jake, bekle. N'apıyorsun sen ya?
- Que estás a fazer?
Pekâlâ, yüzük Jake'te.
O Jake tem a aliança.
Jake Ballard'da orada olsun.
E traz o Jake Ballard aqui.
Evet süper iş Jake.
Sim, bom trabalho, Jake.
Bu, Jake Malloy!
É o Jake Malloy!
Ama Jake sizi gerçekten tanımıyor, çocuklar.
Mas o Jake não vos conhece bem.
Jake ve Bishop, bizi, yarın akşam yemeğe davet etti.
O Jake e a Bishop convidaram-nos para um jantar amanhã.
Burt ve ben, Bishop ve Jack ile her zaman takılıyoruz.
O Burt e eu saímos com a Bishop e o Jake muitas vezes.
Jake, sana bir şey sormak istiyorum. İşle ilgili.
Jake, quero perguntar-te uma coisa... sobre trabalho.
Son gördüğümde, Gibbs ve Jake masadaydılar.
Da última vez que vi, o Gibbs e o Jake estavam à mesa.
Neden? Jake ne dedi?
O que é que o Jake disse?
Pekâlâ, şimdi Jake'i tekrar arıyorum.
Está bem, vou ligar para o Jake de novo.
- McGee? Jake'in telefonunu aramıştım.
Estava a ligar para o telemóvel do Jake.
Jake'in telefonunu aradın.
Ligaste para o telemóvel dele.
- Jake neden sana "Ellie Belly" diyor?
Porque é que ele te chama "Ellie Belly"?
Bu, Jake Molloy!
Se não é Jake Malloy... Olha para ti!
Özür dilerim, Charles. Hayır, Jake.
Desculpa, Charles.
Mükemmel bir giriş için asla özür dileme.
- Não, Jake. Nunca te desculpes por uma entrada sensacional.
Sana inanıyorum Jake ama test sonuçlarında çıkmış yani.
Eu acredito em ti, mas ele está a culpar os despistes.
Jake, sana bunu yapan kişiyi bulduğum zaman onun gözlerini söküp içine...
Quando descobrir o culpado, vou arrancar-lhe os olhos e...
Boyle, Jake ve senin üzerinde çalıştığınız gasp davalarında bir ilerleme var mı?
Boyle, há progressos no caso de extorsão que anda a investigar com o Jake?
Cidden ilerici bir yaklaşım Jake.
Bela atitude, Jake.
Eski çiş fabrikasına doğru yol alalım.
- Visitar a velha fábrica do chichi? - Jake, estás suspenso.
Jake, sen görevden alındın. Eve git bir bira aç, bir şeyleri parçala.
Vai para casa, bebe uma cerveja e parte alguma coisa.
Jake...
- Jake...
Eğer bir saat içerisinde dönmeyi başarabilirsen Jake'in mahallesine gidip elektrik kesintisi olmuş mu ona bakmalıyız.
- Quando virares, daqui a uma hora, vamos falar com o porteiro do Jake para saber se cortaram a luz.
Ait olmaya ihtiyacım var, Jake, kendimi gerçek bir adam gibi hissedebilmek için.
Preciso de bens, Jake, para me sentir um homem.
Jake hayatımın eski hâline dönmesi için bana yardım edeceksin.
Vais ajudar-me a recuperar a minha vida.
Jake mi döndü yoksa?
O Jake voltou? - Não, nós.
Merhaba. Ben Jake Peralta. Bu video benim itirafımdır.
Olá, chamo-me Jake Peralta e esta é a minha confissão.
İyi denemeydi, Jake!
- Bela tentativa, Jake.
İşte bu yüzden yalnızsın Jake.
É por isto que estás sozinho, Jake.
Vay be Jake, kokaini bırakınca epey açık yürekli bir insan olmuşsun.
Estás tão sincero desde que deixaste a coca.
Sana bir şey sormak istiyorum Jake. İkimizin arasında kalacak.
Jake, quero perguntar-te uma coisa, e fica entre nós.
Gibbs Jake'den istihbarat bilgilerini paylaşmasını istemiş.
Aparentemente, o Gibbs pediu que o Jake compartilhasse informações.
Jake nasıl olur da bana söylemez?
Mas porque é que o Jake não me contou?
Gibbs bu sabah arayıp, Jake'e elindeki her şeyi bize göndermesini söylediği için. Böylece ne yapacağımızı bileceğiz.
Só porque o Gibbs ligou hoje cedo e disse ao Jake que nos enviasse tudo o que tinha e que saberíamos o que fazer.
Başka bir şeye ihtiyacınız yoksa Jake beni bekliyor.
A menos que precise de alguma coisa, O Jake está à minha espera.
Jake'in benimle yatmak isteyeceğini bekliyorum diye mi?
Porque antecipei que o Jake ia querer dormir comigo.
- Teşekkürler, Jake. Tutmak ister misin?
Queres pegar nela?
- Jake, bak!
- Jake, olha!
Jake mi?
- O Jake?
Jake yaptı.
O Jake.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]