Jared translate Portuguese
1,545 parallel translation
- Jared Swanstrom?
- Jared Swanstrom?
Jared Swanstrom'un hikayesine inanmıyor musun?
Não acreditas na história do Jared Swanstrom?
Ama bugün Jared Swanstrom, Cynthia'nın ona zamanlayıcıyla ilgili bir şeyin ters gittiğini söylediğini söylemiş.
Mas, hoje, o Jared Swanstrom disse que a Cynthia lhe tinha dito que o temporizador estava mal. Não falou na discussão.
Jared Swanstrom'la konuştuğunda adam, ona da bize söylediklerini anlatmış.
Se ela falou com o Jared Swanstrom, soube o mesmo que nós :
Ayrıca Jared Swanstrom'u da arayıp Susan Miler'in ölümünden sorumlu olmadığını söylemen gerek.
Mas também tens de telefonar ao Jared Swanstrom e dizer-lhe que já não é responsável pela morte da Susan Mailer.
Jared, iş görüşmesine bu motorla gidemezsin.
- Não. Jared, não podes ir de moto a uma entrevista de emprego.
Jared'in ağabeyiyim.
- 11-05-89. Sou o irmão mais velho do Jared.
Kardeşim Jared, hayatını mahvediyor.
Sabe? O meu irmão Jared está a dar cabo da vida dele.
Oysa Jared, tamamen özgür.
- O quê? - Enquanto o Jared é completamente livre.
Jared, Hindistan'a onunla gitmemi istedi.
O Jared quer que eu vá à Índia com ele.
Jared, Hindistan'a yalnız gitmemeli.
O Jared não devia ir à Índia sozinho.
- Nasıl karşıladı? - Jared gibi.
- Como foi que ele reagiu?
Yani, hiçbir fikrim yok.
- À Jared. Quer dizer, não faço ideia.
İsmi Jared.
Chama-se Jared.
Jared'e geri dönmeyi istediğini biliyorum.
Sei que queres voltar para o Jared.
Jared'i tekrar görmeme izin vermeyeceksiniz. Beni aldatıyorsunuz.
Não me vão voltar a deixar ver o Jared, estão só a atirar-me areia para os olhos.
Jared'a yakında evde olacağını söyle.
Diz ao Jared que em breve vais estar em casa.
Jared orada mı?
O Jared está aí?
Jared'in adını duyunca çok sevimliydin, ya da ismi her neyse,... çünkü o çocuk sadece anahtarlıktaki bir resimdi.
Foste tão querida quanto ao Jared, ou lá que nome ele tinha, porque aquilo era apenas uma fotografia num porta-chaves.
Benim adım Jared Rollins.
- Chamo-me Jared Rollins.
Peki videoyu ne zaman çektin, Jared?
Quando é que fizeste o vídeo, Jared?
Jared, videoyu senin hazırladığın hakkında neden yalan söyledin?
- Porque mentiste acerca do vídeo?
Loker, Jared'i konferans odasına geri götür.
Loker, acompanha o Jared à sala de reuniões.
Naber, Jared?
Como estás, Jared?
Jared'le evi terk ediyorsunuz.
Tu e o Jared saiam da casa agora. - Brady...
Her şey yoluna girecek. Jared'a babasından bir öpücük ver, tamam mı?
Dá ao Jared um beijo do pai, sim?
Jared, nadir görülen bir solunum rahatsızlığı ile dünyaya geldi. İhtiyacı olan tedavi için ne paramız ne de sigortamız vardı.
O Jared nasceu com uma doença respiratória rara e nós não tínhamos dinheiro nem seguro para ele fazer a terapia de que precisava.
Brady bunu yapmamış olsaydı Jared şu an yaşıyor olmayabilirdi.
Se o Brady não tivesse feito o que fez, o Jared não estaria vivo agora.
Bunlar da çocuklarım Max ve Jared.
Soube que tiveram uma semana difícil.
Sen ve Jared aynı odada bile zor duruyorsunuz.
Tu e o Jared mal conseguem estar juntos numa sala.
Jared, yemek zamanı, bebeğim.
Jared, altura de jantar, querido.
Jared!
Jared!
Şey Angel'a üç yıldır Regina'ya bir buçuk yıldır ve Jared'e bir yıldır bakıyorum.
Bem... O Angel à três anos, A Regina, à um ano e meio, e o Jared, à um ano.
Jared, neden her zaman pencerenin önünde duruyor?
Porque é que o Jared fica sempre a olhar pela janela?
Temizlendikten sonra Angela'nın burada Jared ile kalmasını istiyorum.
Eu gostava que a Angela ficasse aqui com o Jared depois de ela melhorar.
14,000 kalori aldıktan sonra kendimi Subway'de buldum. Kepekli ekmek arası 30 santimlik sebzeli sandviçi de götürdüm Jared kapanana kadar da orada oturdum.
E, catorze mil calorias depois, dei comigo no Subway, a devorar uma sandes vegetariana em pão de trigo integral, a tagarelar com uma figura em cartão do Jared.
Dr. Lionel Canter'ın oğlu Jared Canter bu sabah güney Kaliforniya'da yurt odasında ölü bulundu.
Jared Canter, filho do Dr. Lionel Canter, foi encontrado morto esta manhã no seu dormitório, no sul da Califórnia.
Üniversite ikinci sınıf öğrencisi Jared, dünyanın dört bir yanında suretliğin babası olarak bilinen adamın oğlu.
Estudante do segundo ano, Jared era o único filho do homem conhecido em todo o mundo como pai dos substitutos.
Sizin suretiniz ile oğlunuz Jared'in kullandığı arasındaki benzerlik dikkatimi çekti.
Não posso deixar de reparar nas semelhanças entre o seu substituto e aquele que o seu filho Jared estava a usar.
Jared'in çocukluğunu pek göremedim.
Não conheci o Jared em criança.
Birilerinin Jared'e zarar vermek istemesinin bir nedeni olabilir mi?
Sabe porque é que alguém quereria fazer mal ao Jared?
bugün yanımızda profesyonel futbol oyuncuları Erik Ainge ve Jared allen var, ve bugünkü hakemimiz, Seann WiIIiam Scott.
Temos aqui os jogadores de futebol profissional Erik Ainge, Jared Allen, e nosso árbitro de hoje, Seann William Scott.
Jared, niçin böyle bişey yaptın?
Jared, porque é que fizeste isso?
Hey, Jared!
Ei, Jared!
Eğlenmek için ne yaparsın?
Então, Jared, o que fazes para te divertires?
Bence o iyi biriydi ve adı da Jerret
- E o nome dele é Jared, não "tipo".
Jared, bence çok kötü.
Bem, Jared, acho uma merda.
Jared'e yol vermek zorunda kaldım.
Eu tive que deixar Jared ir.
Jared'i kontrol etmek mi?
Controlar o Jared?
Jared?
- Jared?
Jared kontrolü geçti.
Jared controlos fora.