Jarod translate Portuguese
97 parallel translation
Jarod, 16.
Jarod, 16.
Jarod adında küçük bir çocuk.
Um miúdo chamado Jarod.
Kaptan Jarod'un bizi ihbar etmesine sevindim.
Ainda bem que o Capitão Jarod nos denunciou.
Şimdi siz aslında lafı Jarod gerçekten kaptan değildi mi demeye getiriyorsunuz?
Está a tentar convencer-me que o Jarod não era um capitão de verdade?
Jarod canavar değil.
O Jarod não é um monstro.
Dr. Jarod Russell, Dr. Alan Trader, cerrahi şefi
Dr. Jarod Russell, Dr. Alan Trader. Chefe da Cirurgia.
Jarod'un Anchorage'deki hesabını takibe aldık.
Marcámos a conta dele em Anchorage.
Jarod'un odasında binlerce kere bulundum.
Já estive no quarto do Jarod milhares de vezes.
Bu Jarod'un son projesi.
Este é o último projecto do Jarod.
Doğuştan gelen davranıcı yeteneklerini kullanarak Jarod etkili bir şekilde her bir uçuş görevlisinin yerine kendisini koydu ve tam olarak kazanın nedenini müşterimiz için belirledi.
E usando as suas capacidades inatas de Pretender, Jarod tornou-se eficazmente em cada um dos membros da tripulação. E identificou a causa do acidente para o nosso cliente.
Jarod söyleyebilir.
O Jarod pode.
Jarod'un Anchorage hesabından bir şey yakaladık.
Identificámos uma movimentação na conta do Jarod em Anchorage.
Merhaba Jarod.
Olá, Jarod.
Kafanı topla Jarod.
Mantém-te concentrado Jarod.
En azından Jarod dişli çıktı.
Pelo menos o Jarod dá luta.
Jarod, Queen of Angels senden geçer not aldı mı?
Então, Jarod, o hospital passou o teste?
Benim adım Jarod.
Eu chamo-me Jarod.
Çok zekice Jarod. İyi misin?
Muito esperto, Jarod.
Jarod onlar askeri sözleşmelerdi.
Jarod, isto eram contratos militares.
Jarod bu simülasyona dört ay harcadı. Sorun nedir.
Jarod gastou 4 meses com esta Simulação.
Müşteri Jarod'un sonuçlarını test etmek için bize beş milyon dolar verdi.
Qual é o problema? O cliente deu-nos 5 milhões para testar os resultados do Jarod.
Jarod bu günün test günü olduğunu biliyordu.
O Jarod sabia que hoje era o dia do teste.
- Alan, Selam. - Jarod Selam.
Alan, olá.
Denise bir tane daha zencefilli gazoz lütfen.
Jarod, olá. Denise, outro Ginger-Ale por favor.
Jarod bunu binlerce kere konuştuk. Senin ailen uçak kazasında öldü.
Jarod, já falámos sobre isto milhares de vezes, os teus pais morreram num acidente de avião.
Üzgünüm Jarod.
Desculpa Jarod.
- Dr. Trader.
Alan, é o Jarod.
- Alan? Ben Jarod. - Konuşmamız gerek.
Nós precisamos de conversar.
Jarod Russell.
Jarod Russell. Jarod?
Söylesene Jarod neden kendine eziyet ediyorsun?
Porquê a auto-tortura Jarod?
Geçen gece bana Jarod'un beş milyonu iade etmek için buraya geldiğini söyledin.
Ontem à noite tu disseste-me que o Jarod tinha vindo cá para devolver os 5 milhões.
Jarod'un dosyasını takibe aldım.
Eu marquei o seu registo. Ele conectou-se esta manhã.
Oldu mu? Ameliyatı sen yap Jarod.
Você faz a operação, Jarod.
Önce zemin kattan başlayıp yukarı doğru devam edeceğiz.
Nós vamos começar no 1º andar e passaremos para os andares de cima. O Jarod não sai daqui!
Şu noktada bence hepsi bize yalan söylüyor. O zaman Cinayet Masası'nı arayalım gelsinler.
E se a Michelle era funcionária, isso faz do Jarod um mentiroso.
Neyse gitmem lazım.
Da Discoteca Canvas. E dos anéis que tanto o Jarod Parker e o Michael Guerra usam.
- Kemikleri var ya.
Não. O Jarod e o Michael estão inocentes.
Çünkü bir kadının kocası ölünce maaşın yarısını kesiyorlar.
A Riboul descobriu o joalheiro que fez os anéis do Jarod e do Michael. Disseste que os anéis estavam limpos.
Sağol, Jarod, bu iyi geldi.
Obrigado Jarod, isso é agradável.
peki, Jarod.
Então, Jarod.
Jarod.
Jarod.
Jarod erkekliğinle ilgili kendini güvende hissetmemek nedir bilirim
Então, Jarod. Eu sei o que é sentires-te inseguro... acerca da tua virilidade.
Baba! Jarod'u kurtardığın için teşekkürler.
Pai, obrigado por salvares o Jarod!
Hayır, Jarod!
Não, Jarod!
Jarod senden bahsetti.
O Jarod falou-me de ti.
görünüşe bakılırsa Küçük Richard'ın da hoşuna gitmiş.
Parece que o pequeno Jarod também gosta.
Merhaba Jarod.
Olá Jarod.
Jarod bu iş gittikçe ciddileşiyor.
Jarod, isto está a ficar sério.
- Ne yapıyorsun Jarod.
A usar as capacidades que tu me ensinaste. O que é que tu estás a fazer Jarod?
Jarod. Senin için ne yapabilirim?
O que posso fazer por ti?
Hafızam senden daha iyi.
Michael Guerra e Jarod Parker.