Jenna translate Portuguese
2,410 parallel translation
Jenna'nın eski kankası Bobby "Mavi Taşak" Davis'le de böyle olmuştu.
Foi assim que começou com antigo colega da Jenna, Bobby "Bolas Azuis" Davis.
Jenna'yla yapabildiği tek şey Scrabble'da triple letter bonus olmuştu.
A única coisa que ele conseguiu foi um bónus de 3 letras na noite de Scrabble.
Jenna'nın yanına taşınıyorum!
Vou morar com a Jenna!
Jenna'nın Drew'de en çok sevmediği şey ne?
Qual é a coisa que a Jenna odeia mais no Drew?
Kaybetmeye dayanamıyor. Tek yapmam gereken onu bir şeyde yenmek ve kafayı yerken Jenna'nın da bunu görmesini sağlamak.
Olha, tudo o que tenho de fazer é derrotá-lo em algo e garantir que a Jenna está lá para o ver perder a cabeça.
Jenna hazır sayılır.
A Jenna está quase pronta.
Evet, Jenna'ya spor karşılaşmalarından uzak duracağıma dair söz verdim.
Eu tipo que prometi à Jenna que deixaria o lado desportivo competitivo de lado durante um tempo.
Kurallar böyle değil, Jenna.
Essas não são as regras, Jenna.
Dur, Jenna!
Espera, Jenna!
Jenna'yı hiç bu kadar üzgün görmemiştim.
Eu nunca vi a Jenna tão chateada.
Jenna benden ayrıldı.
A Jenna acabou comigo.
Bu konu üzerinde Jenna'nın yanındayken düşünsem olur mu?
É na boa se eu for confortar a Jenna enquanto penso no assunto?
Selam, Jenna ben Ryan.
Olá, Jenna, é o Ryan.
Üstünde konuşalım.
DEPOIS NÓS FALAMOS. BEIJOS, JENNA.
Drew ve Jenna'yı barıştırabildin mi?
Alguma sorte em tentares juntar o Drew e Jenna outra vez?
Halloldu, Jenna Drew'i affetti.
Bem, é oficial, A Jenna perdoou o Drew.
Jenna'yı düşünüyordum.
Ainda estou a pensar na Jenna.
Belki de sorunlarınızı aşın diye Jenna ile aynı sınıftasınızdır.
Talvez estejas na turma da Jenna para se poderem reconciliar.
Jenna'nın pek bağışlayacak biri olduğunu sanmıyorum.
Não me parece que a Jenna seja uma pessoa que perdoa facilmente.
ama saklanamazsın. Jenna'yla işleri düzeltebileceksen, neden bunu yapmayasın?
Se podes fazer as pazes com a Jenna, porque não o fazes?
Jenna'yla aynı dersi almak değil mi yani?
A sério? E ter aulas de arte com a Jenna é?
Jenna'nın, orada olduğumu bilmesini istemediğimden öyle dedim.
Só disse isso porque não queria que a Jenna soubesse que lá estava.
Eğer Jenna, "A" ysa, resmen onu tahrik ettim.
Se a Jenna é "A", só a enfureci mais.
Jenna'nın uyuşturucu etkisindeyken canlı yayında göğüslerini okşayarak sözleşmeyi ihlal ettiğini söylüyorlar.
Eles alegam que a Jenna violou o contrato quando acariciou as mamas em directo, e que estava sobre a influencia de drogas.
Ama Jenna esrar şekeri yediğini bilmiyordu.
Mas ela não sabia que era um rebuçado de erva.
Jenna'ı elde etme şansın bu.
Esta é a tua oportunidade de ficares com a Jenna.
Yani diyorsun ki eğer Jenna'nın işini geri alırsam, benim için Drew'i terk mi edecek?
Portanto estás a dizer que se eu salvar o emprego dela, ela acaba com ele por minha causa?
Kazanman için ne gerekiyorsa yap, sadece bu seferlik ben de Jenna'yı elde edebilmen için gerekeni yapayım.
Faz o que for preciso para ganhar, só desta vez, E eu vou fazer tudo o que for preciso para que fiques com a Jenna.
Jenna işini geri alırsa, hayatına devam edebilirsin.
Se a Jenna recuperar o trabalho, Então podes prosseguir.
Eğer kazanırsam Jenna'yı ayarlayacağını söylemiştin.
Disseste que me entregavas a Jenna se eu ganhasse.
Dostum, Jenna'yı 30 dakikada teslim garantili bir pizza mı sandın?
Meu, a Jenna não é uma piza. Não posso entrega-la em 30 minutos.
Ben de Jenna'yı istiyorum.
- E eu quero a Jenna. - Ryan...
Jenna'yı bu şekilde kazanmak istemezsin.
Tu não queres conquistar o coração da Jenna dessa maneira.
Jenna ünlü olacak artık.
A Jenna vai ser uma celebridade.
Anladığım kadarıyla, kardeşinin ve eşinin arasını açmak için Bay Patel'i kullanıyorsun. Böylece başarısız evliliklerini Jenna'ya gösterebilecektin.
Portanto estás a usar o Sr. Patel para criar problemas entre a tua irmã e o marido para que possas destruir as esperanças de casamento da Jenna.
Jenna, bana hemen yanıt vermeni istiyorum.
Jenna, precisas de me dizer agora. "Sim" ou "não"?
Bütün gece Jenna'nın göz yaşlarını yalamak zorundayım şimdi.
Vou ficar a noite toda acordado a lamber as lágrimas da Jenna.
- Jenna'nın başı dertte.
- A Jenna está em apuros. - O que se passou?
Jenna şu an gelecek kariyerinin son demlerini yaşıyor.
A Jenna está a perder aquilo que já foi uma carreira promissora.
Jenna'yı kaybedeceğim ve bu senin suçun.
Vou perder a Jenna, e a culpa é toda tua.
Tanrım, Jenna bak...
Meu Deus, ouve, Jenna...
Jenna, dur.
Jenna, espera.
Jenna'nın kuru temizlemelerini alacağına söz vermiştin, ve kablocu için 2 gibi evde olmaya.
Prometes-te que ias buscar a roupa da Jenna e que estarias em casa ás 14h por causa do técnico da tv.
Çünkü Jenna'nın kuru temizlemelerini almam lazımdı.
Para ir buscar a roupa da Jenna?
İkimiz de Jenna'yı seviyoruz.
Nós os dois amamos a Jenna.
Korkunç kedi ölümü videoları, izlemenin Jenna'yı koruduğunu bilmiyordum.
E não acho que passar o dia a ver gatos a morrer no YouTube conta como protecção.
Benim gözlerim her zaman Jenna'dadır..
Estou sempre de olho na Jenna.
Konuştuğumuz gibi Jenna evde, Game Show Network, MTV2, Univision'dan yoksun bir şekilde kalıyor.
A Jenna está em casa, sem nenhum canal a cabo.
Şu an Jenna'nın camına sürtünen bir ağaç dalı var.
Neste momento, está um ramo a bater contra a janela da Jenna.
Jenna'ya yardım edebilir misin lütfen?
Importas-te de ajudar a Jenna?
- Jenna -
- Jenna...