English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ J ] / Jordan

Jordan translate Portuguese

3,582 parallel translation
Tranquil, Jordan'ı bir tehdit olarak gördü.
A Tranquil Hours viu a Jordan como uma ameaça.
Henry onu Jordan Lowell'ın DNA'sı ile karşılaştırmış.
Bem, o Henry acabou de comparar com o ADN da Jordan Lowell.
Helen ve Jordan kardeş değiller.
A Helen e a Jordan não são irmãs.
Jordan Lowell'ın yarı kız kardeşi Tranquil Hours'taydı.
A meia-irmã de Jordan Lowell estava na Tranquil Hours.
Donna, özür dilerim ama bilim bilimdir ve DNA sonuçları Helen Jordan ile Jordan Lowell'ın yarı kardeş olmadığını kesin olarak gösteriyor.
Donna, sinto muito, mas ciência é ciência, e os resultados de ADN mostram, conclusivamente, que Helen Jordan e Jordan Lowell não são meias-irmãs.
- Jordan Lowell kız kardeşini Helen Jordan'ı soybilim yoluyla buldu. - Doğru.
A Jordan Lowell encontrou a sua irmã, Helen Jordan, pela genealogia.
- O halde Jordan'ın kız kardeşine ne oldu?
- Então... O que aconteceu com a irmã da Jordan?
Şey, Tranquil Hours Jordan'ın vakfından her yıl milyonlarca dolar alıyor.
Bem, a Tranquil Hours recebe vários milhões de dólares por ano
Ta ki Jordan Lowell ortaya çıkıp bunları açığa çıkarmakla tehdit edene kadar.
Até a Jordan Lowell aparecer e ameaçar expor tudo isto.
Ama Jordan ortaya çıkalı aylar oldu.
Mas a Jordan apareceu à meses atrás.
Jordan sahte Helen'dan örnek aldı ve işte o zaman Tranquil Hours'ta bilirleri ürktü çünkü açığa çıkmak üzere olduklarını fark ettiler. Şimdi soru şu :
A Jordan obteve amostras da falsa Helen e foi quando alguém na Tranquil Hours se assustou, pois perceberam que estavam prestes a serem descobertos.
- Bu durumda Helen Jordan'ı görmeyi istiyoruz.
- Grande surpresa. Nesse caso, gostaríamos de ver a Helen Jordan.
Üstelik Helen Jordan'ın milyonlarından sorumlu kayyum da o.
Ele é o curador responsável pelos milhões da Helen Jordan.
Dolandırıcılık tezgâhını Helen Jordan'dan milyonlar sifonladığını onun pahasına kendini zengin ettiğini biliyoruz.
Sabemos sobre o seu golpe, a desviar milhões da Helen Jordan, enriquecendo-se às custas dela.
Dr. O'Keefe'i Jordan'a Chicago'ya bedava bir charter uçuş teklif etmesi için ikna ettiğinizi biliyoruz artık.
Já sabemos que persuadiu a Dra. O'Keefe para oferecer a Jordan um voo fretado grátis para Chicago.
Jordan Baker, çok ünlü bir golfçüdür.
Jordan Baker, uma jogadora de golfe muito famosa.
Jordan Baker, ünlü spor yıldızı nerede? Şu golfçü...
Jordan Baker, a famosa estrela do desporto?
Hadi Jordan.
Venha, Jordan.
- Sen Nick ve Jordan'ı al.
- Leve o Nick e a Jordan.
Bundan biraz ister misiniz?
Querem um pouco disto? Jordan?
Jordan?
Nick?
- Papaz Jordan Wells.
- Pastor Jordan Wells.
Başta bu isme karşı çıkmıştım ama hanımefendinin hiçbir zaman bir Jordan olamayacak kaprisli tiplere zaafı var.
Ao início não gostei muito mas aqui a patroa gosta muito de "donzelas" - que nunca serão como o Jordan.
Michael Jordan'ın zayıflık hakkında ne söylediğini hatırlıyor musun?
Lembras-te do que disse o Michael Jordan sobre a fraqueza?
- Jordan, çoklu bıçaklamanın kodu kaç?
Jordan, qual é o código Para esfaqueamento? 245.
Jordan?
Jor?
Jordan?
Jordan?
Hadi Jordan. İçeride olduğunu biliyorum.
Vamos, Jordan, Sei que está aí.
Neden kendini harap ediyorsun Jordan?
Por que estás a sofrer com isto?
Daha öncede böyle olaylar yaşadın Jordan.
Não fiques assim.
Koordinatlar çıkmıyor Jordan.
Jordan, não há localização.
Ne yapacağımı bilmiyorum Jordan.
Jordan, não sei o que fazer.
Ölmek istemiyorum!
O que lhe digo? Jordan? - Não quero morrer.
Jordan ne yapacağız?
O que faço?
Adım Jordan, tamam mı?
O meu nome é Jordan.
Sesini yeniden duymak güzel Jordan.
É bom ouvir a sua voz de novo, Jordan.
- Hayır, yapamam Jordan.
- Não, não. - Ele vai ouvir.
Başardım Jordon, başardım.
Consegui, Jordan, consegui.
Boya bitmek üzere Jordan.
A tinta está a acabar, Jordan.
Jordan, hayır!
Não! Jordan?
Jordan!
Jordan?
Jordan, beni duyuyor musun?
Jordan? Jordan consegue ouvir-me?
- Jordan?
- Jordan?
Jordan?
- Jordan? - Casey.
Casey.
- Jordan?
- Jordan.
- Jordan.
Bu iş... Lütfen.
Jordan, vai ser rapidinho, por favor.
Ona üzgün olduğumu söyle.
Sinto muito. Por favor, Jordan, dê-lhe isso.
Benzin istasyonun adresini bul ve Jordan'a ver.
Veja o endereço do posto e avise a Jordan.
Jordan mı?
Jordan?
Merhaba Jordan.
Olá, Jordan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]