Jost translate Portuguese

Seçim yapmak zorundaydım. Ya O'nu da yanımda götürecektim ya da öldürecektim.

Ou levar o Jost comigo, ou eliminá-lo.

- Neyi? - Jost, köprüyü havaya uçurmak...

Mas Jost, explodir uma ponte...

Çorbalarımızı içmeye başlamıştık - Ve ben hala O'na hiçbir şey anlatmamıştım.

O jantar foi distribuído sem eu ter dito nada ao Jost.

- Jost, uyan.

Acorda, Jost.

- Güven bana, herşeyi ayarladım.

E acredita, Jost, tenho tudo a favor.

- Jost, bir daha seçme şansın olmayacak.

Mas, Jost... já não tens escolha.

- Minderimi kesip içini Jost'unkine doldurdum. İstediğim uzunluğu elde ettim.

Esvaziei o meu colchão no de Jost e cortei o tecido seguindo as medidas.

- Keşke annem şimdi beni görebilseydi!

Jost. Se a minha mãe me visse.

Jolson, Jones Jordan, Jost.

Jolson, Jones, Jordan, Jost.

- Bir saat önce, efendim.

Há uma hora, Sir. Por Hermann Jost.

Hermann Jost. Joseph Dietrich Akademisi'nden bir SS adayı, sabah koşusu sırasında bulmuş.

Um cadete da academia Sepp Dietrich na sua corrida matinal.

Jost... Sen, burada kal.

Jost... fique aqui.

Genç öğrenci, Jost.

O jovem cadete, Jost.

Şu Hollandalı herif Jost'un sergi açılışı var.

É a inauguração de uma exposição de um tipo holandês, o Jost.

Tamam, Bayan Jost, tahtaya çıktığında gözlerini kıstığın hakkında beni aradı yine.

A Sra. Jost ligou-me novamente a dizer que não vias o quadro.

Bayan Jost'un korkunç el yazısı yüzünden.

- Não é dos óculos. - A letra da Sra. Jost não presta.

Jost, çok derinden...

Jost, eu sinto...

Jost bana zamanın kaçıp gittiğini söyledi.

O Papá Jost disse-me que o tempo é efémero.

- Adın ne?

Jost.

Jost, François Jost.

François Jost.

- Bana elini ver, Jost.

Dá-me a mão, Jost.

- Ne tür iyilikler? - Dikkkatli ol Jost.

Atenção, Jost.

Jost titriyordu.

O Jost tremia, eu talvez também.

Alexander Eulosky, Clan Boyle, Brenner Jost, Nason Narrow, Ness, Nickels Teeny, Sandstrom Skroes, Skully...

Albus, Aldus, Alexander, Balowski, Clan, Donstille, Boyle, Brenner, Bromley,