Jumper translate Portuguese
429 parallel translation
Jumper'la küçük gezintilere bile çıkabiliyor artık.
Sua tia Grace está muito melhor. Ela já pode até passear um pouco com o Jumper.
Bir pulluk bağladığın zaman yaşlı Jumper'i idare edebilecek misin?
Acha que poderá com o velho Temper e com o arado?
Çüş, Jumper! Hey!
Detenham esse burro!
Hey! Dur, Jumper!
Volte!
- Jumper'i tekrar korkutması için mi?
Para fazer uma estampida como o fez?
Jumper, seni testi kafa!
Jumper você é um cabeça oca!
Gidip Jumper'ın kuyruğundan bir kıl kopart.
Traga-me um fio da corda do Jumper.
Haydi Jumper.
Vamos, Jumper.
John Jumper'i, Chilly Mclntosh'u Buffalo Hump'u Jim Pock Mark'i ve beni.
John Saltitante, Friorento Mclntosh Corcunda de Búfalo o Jim Marca de Bexiga e eu.
Görünüşe göre geçide ulaşamadan Jumper'ına saldırdılar.
Parece que a nave do Sheppard foi atacada antes de chegar ao portal.
En azından bir ana kucağı ile alt değiştirme masası alayım.
Ao menos posso manter o "jolly jumper" e a mesa de mudas.
Şu üçü Boston Yuvarlakkafası, Solabina at gözlüğü de bir Sıçrayan Johnny.
Esses três são Boston Roundheads, o Solabina e o que pisca é um Johnny Jumper.
O Jumper'la aynı ayarda değildi.
Não devia combater contra aquele galo.
Nedir bu? Jumper.
Jumper.
Kule, Burası Gölcük Atlayıcısı ( Jumper ) ;
Torre, aqui...
Puddle Jumper fırlatmaya izin verildi.
Certo. Salta-Pocinhas, pode iniciar lançamento.
Binbaşı, Jumper şu an güvende... -... ama büyük bir sorunumuz var.
Major, o salta está desimpedido, mas temos um problema grave.
Onları Jumper'a geri götürüyorum.
Eu levo-os para o salta.
Lütfen kemerleriniz Puddle Jumper tamamen durana kadar takılı kalsın.
Permaneçam nos vossos lugares até o Salta-Pocinhas estar completamente parado.
Nasıl bir kazak giyiyordun?
Que jumper tinhas?
Çok açık. Kaçtıkları Jumper'ın bir çeşit zaman makinası olması lazım. Ek bileşenler içermesi gerekiyor.
O Salta-Pocinhas em que se escaparam devia ser uma máquina do tempo, devia ter um componente adicional.
Anlamıyorsun. Sadece Jumper değil. Hiçbir aletim de çalışmıyor.
Os meus instrumentos não funcionam.
Ben ise çok güzel bir Jumper'ı kurtarabilmeyi düşünüyordum.
Estava era a pensar em salvar o Salta-Pocinhas.
Dartları köye yaklaştığı zaman elektromanyetik alan hepsini hallediyor diye... Wraihtler gelmiyorlar artık. Bizim Jumper'ımıza olan şeyin neredeyse aynısı.
Os wraith não vêm porque o campo magnético lhes causa avarias como a nossa.
Jumper'ı EM alanının dışına yerleştirdim, yani işim bittiği anda gidebilelim diye.
- O Salta está fora do campo magnético. Devemos poder partir mal tenha terminado.
Jumper'dan tıbbi çantayı getir.
Tragam o estojo de primeiros-socorros do salta.
Seni Jumper'la gelip almamız o kadar sürer.
É o tempo que demorava a ir buscá-lo de Salta-Pocinhas.
EM darbesinin Jumper'a etkisi olacak mı? Umarım olmaz.
A frequência vai afectar o Salta-Pocinhas?
Binbaşı Sheppard ve Teğmen Ford mahkûmu Jumper İki'ye koydular.
O Major e o Ford estão a transferir o prisioneiro para o Salta Dois.
Jumper İki ben Weir. Durumunuz nedir?
- Salta Dois, qual a vossa posição?
Jumper İki, kalkabilirsiniz. Anlaşıldı.
- Salta Dois, pode prosseguir.
Teğmen, Weir'a haber ver, Jumper'da tam bir tıp ekibi istiyoruz hem de hemen.
Vá. Tenente, comunique com a Weir. Diga-lhe que metam uma equipa médica completa no salta, para já.
Gördün mü? Jumper'la gelebilirdik.
- Podíamos ter vindo no Salta.
Gezegenin enerji izlerini taramak için Jumper'la başka bir ekip gönderelim.
- Sondar o planeta a ver se há códigos.
Proculis'e Jumper'la geri gidiyorum.
Vou voltar a Proculus no Salta.
Jumper sahasının üstünde açılan bir çatı kapağı olduğunu duydum.
Eles conseguiram abrir o tecto da doca dos saltas. - Pois.
Evet... Ayrıca bir Jumper'ı çıkarmayı planladığınızı da duydum...
- Ouvi dizer que ia sair num.
Kule, burası Jumper Üç saha kalkışına çıkıyoruz.
Aqui Salta Três. Estamos a postos para o lançamento.
Anlaşıldı Jumper Üç.
Entendido, Salta Três.
- Veririz. Jumper Bir'den tamam.
Jumper 1 a desligar!
Giriş noktamıza geri dönüyoruz. Jumper'a geri dönüyoruz.
Vamos voltar ao ponto de entrada e regressamos ao Jumper.
Ona Jumper'ı nereye bıraktığımızı söyledim.
Eu disse-lhe onde deixámos o Jumper.
Elizabeth başka bir Jumper daha yollayacak.
A Elizabeth vai mandar outra nave.
Gall telsizin yüzeyde sorun olacağıyla ilgili bir şey söylemişti, yani umalım da sadece Jumper'ın alt-uzay iletişimi kapanmış olsun.
Gaul disse qualquer coisa sobre os rádios não funcionarem na superfície. Então esperemos que seja por essa razão que as comunicações subespaciais do Jumper estão desactivadas.
Buraya başka bir Jumper gelene kadar karanlık olması ihtimali yüksek.
Já vai estar escuro quando a outra nave chegar aqui.
Ben Jumper'ı...
- cão?
Lorne'dan bütün Jumper'lara.
- Aqui é o Lorne para todas as naves.
Jumper
É uma nave!
Jumper'a geri dönün.
Voltem para o Salta.
Laboratuarlar, güç jeneratörleri ve Jumper sahası.
Laboratórios, geradores e a doca dos saltas.
Jumper Üç kalkabilirsiniz.
Salta Três, prossiga à vontade.