Juris translate Portuguese
155 parallel translation
- Bö.. bölge.
- Juris... jurisdição.
Yarın, yarışma resmen başlıyor, önce yemekli bir resepsiyon arkasından da jüri üyeleriyle birinci etap var.
Amanhã o concurso começa oficialmente... - Vamos! Com uma recepção e rodeada de juris.
Yarın birinci etap var.
Tenho o 1º encontro com os juris amanha.
Bn. Porto Riko'nun jürili birinci etabı var.
Miss Puerto Rico tem o 1º encontro com os juris amanha.
- Jüri önüne çıkmam lazım.
- Eu tenho de conhecer os juris.
Jüriyi gerçek Bayan Porto Riko olduğuna ikna et.
Convencer os juris que tu és a Miss Puerto Rico.
... onları idare yolları da çeşitlidir.
Há toda a espécie de grandes júris e há uma série de formas de lidar com eles.
Anlamıyor musun Jean, baskınlar ve cinayetler için ödeme yapan kişiler mahkemeyi, hâkimleri ve jürileri de satın alabilir.
Mas Jean, não vês que as mesmas pessoas... que podem pagar por motins e assassínios... podem também subornar juízes e júris?
Ben bu tür konuşmaları jüriye karşı yaparım.
Eu só falo assim diante de júris.
Mahkemeler, hakimler, jüriler.
Os tribunais, os juizes, os júris.
Tanrı jürileri korusun.
Deus abençoe os júris.
Jüri dediğin öyle olmalı.
Isso é que são júris bem fornecidos.
Her üç haftada bir, böyle soruşturma komisyonları kurmalılar.
Esta malta põe um destes júris a funcionar a cada 3 semanas.
Çiftlik sahipleriyle karşılaştım, kanunsuzlarla, kanun adamlarıyla... Sizin gibi dahi olduğunu düşünen kimselerle yani...
Conheci grandes júris, bandidos, detetives de gado... e são sábios mentais, como o senhor.
Mübaşir, senden jürilerin yerlerini değiştirmeni istiyorum.
Meirinho, quero que troque os júris.
Neden jüri heyetlerini değiştirdi?
Por favor, por que ele trocou os júris?
Beyzbol şapkalı yaşlı adam, torununa sarılmış ayak takımının çığlıklarına maruz kalıyor.
Um velho num gorro de urso, com o braço sobre o neto... a ser ameaçado por uma populaça ululante. Os júris vão adorar.
Jüri üyelerinden biri de sensin.
És um dos júris.
Miss Twin Peaks Jüri ve Yönetim Komitesi'nin oturumu başlamıştır.
Começa a sessão da Comissão de Júris e Regras do Miss Twin Peaks.
Gördüğünüz gibi bayanlar ve baylar, Mississippi'de ki beyaz jüriler, bir siyaha karşı suç işleyen bir beyazı, yine suçlamadılar.
Porque reparem, senhoras e senhores os júris brancos nunca condenariam um branco no Mississípi por cometer um crime contra um negro.
Jüri onları bırakacağa benziyor ama jüriler görevden alınabilir.
O júri está inclinado a absolvê-los, mas os júris podem ser dispensados.
Jürilerin karar almasını dinleyerek 5 yılımı geçirdim.
Passei cinco anos a ouvir os júris a deliberarem.
Jüri-ayarlama, vergi kaçırma, zimmete para geçirme, adını sen koy.
Suborno de júris, evasão fiscal, lucros não declarados!
Bugünlerde insanlar jürilere gülüyor.
Hoje em dia, as pessoas fazem pouco de júris.
- İki jüri de onu suçlu bulmuş.
- Dois júris condenaram-no.
- Hepsi beyazmış.
- Dois júris brancos.
Bir tarafta Rubin Carter'ın sunduğu ırkçılık yüzünden suçlandığı, kanıtların saklanması ve yalan ifadelerle ilgili belgeler var, diğer tarafta ise Bay Carter'ın iki farklı jüri tarafından yargılandığı ve bu yargılama sonucunda New Jersey üst mahkemesinin...
Por um lado, Rubin Carter submeteu um documento, alegando preconceitos raciais, coerção de testemunhas e sonegação de provas. Por outro lado, o Sr. Carter foi julgado duas vezes, por dois júris diferentes, e essas condenações foram confirmadas pelo Supremo Tribunal Estadual de New Jersey.
İnan bana, jüriler ve kadınlar hakkında bilmediği şey yoktur.
Perito em júris e mulheres.
Telkinin gücünü takdir edebilecek kadar jüri karşısına çıktığından eminim.
Decerto já se dirigiu a vários júris para entender o poder da sugestão.
- Jüri, kurbanlarının temiz olmamasından hoşlanmıyor.
Eu sei, mas os júris não gostam de quem já se drogou. Tu sabes disso.
New York'tan.
Sim, consultores de júris, Nova lorque.
Senin gibi kaç kişiden mektup, telefon geliyor biliyor musun?
Adivinhe quantos telefonemas e cartas recebo de especialistas em júris, como o senhor.
35 yıllık dava deneyimim ve sezgilerim jüri seçiminde bana yetiyor.
Tenho 35 anos de experiência em tribunais e o meu instinto para escolher júris tem-me valido, até agora.
Jüri seçiminde iddialı değilim.
Näo percebo nada da selecçäo de júris.
Jüri seçiminde iddialı değilsin.
Näo devia ter a pretensäo de saber seleccionar júris.
Daha önce de silah yapımcılarına davalar açıldı ve bugüne kadar jüriler hep silah imalatçılarını akladı.
Foram apresentados outros processos contra fabricantes de armas e os júris sempre tomaram o partido dos fabricantes, até hoje.
Saat 11 : 30.
Ok, Vou conhecer os juris.
Jüri görevine hoş geldiniz.
Bem-vinda ao serviço de júris.
Teksas futbolu hakkındaki yorumu es geçebilirdin ama gücünü gösterdin, Alan.
Os júris desaprovam opressores. Mesmo quando são capitalistas. - Então, a ideia da China...
- Bu yüzden hakimler, jüriler ve kanunlar var.
É por isso que há juízes, júris e leis.
Farklı jüriler... biri sorumluluk, diğeri ise zarar için.
Júris separados por danos. O cliente concordou.
Olay yerindeki hiçbir jüri üyesine veya mahkeme görevlisine ait değil.
Yeah. Não condiz com nenhuma dos júris ou pessoal do tribunal que estava lá.
Ondan sonra fotoğraflarını çekeriz ;
E irão escurecer e iremos fotografá-las. E os júris adoram fotografias.
Bende bunu düşündüm, benden hizmet etmemi istemeyecekler "Seinfeld" ceketine bakacaklar ve...
Não os querem nos júris. Vale a pena tentar. - Olham para o casaco e rejeitam-te?
Bay Whitaker, daha önce hiç jüri görevinde bulundunuz mu?
- Mna. Whitaker, já esteve em júris?
Las Vegas'a gidip juri olmaya ne dersin?
O que achas de ir a Las Vegas para seres um daqueles júris famosos?
Bir başka ünlü jüri üyesi.
Outro dos nossos júris famosos.
Eee... Vov...
Então, vamos ser ambos júris nisto?
Ben Joey Tribbiani, jüri üyesiyim.
Sou Joey Tribbiani, um dos júris.
İsimsiz jüri sistemine nasıl sızdıklarını bulamadığımız sürece işe yaramaz. Ne yani?
É inútil, se não soubermos como acederam ao sistema de júris anónimos.
sayın jüri üyeleri...
Caros júris...