Kaltak translate Portuguese
4,809 parallel translation
Aç şunu, kaltak!
Abre, sua vaca!
Del kaltak!
Tás doida sua puta.
Bu kaltak hepimizi öldürecek.
Esta cabra, vai matar-nos a todos.
O kaltak, haklı çıkmasaydı iyiydi!
Caramba, se aquela cabra não tem razão.
Yürü, kaltak!
Mexe-te, cadela!
O kürk için en az 15 hayvanı öldürdü kaltak. Julian.
Esta cadela acabou de matar 15 animais, esta manhã.
Evet ama senin gibi para için el alemin sikini emmedim leş kaltak.
Sim, mas eu não engoli paus por gorjetas, sua porca suja.
Silahını indir, kaltak!
Cabrão, abaixa a merda dessa arma!
Bu arada şu kaltak dövüşmek zorunda olduğunu bile bilmezken onu öldürmenden ilham aldım.
Foi no gozo. Afinal mataste aquela cabra e nem sequer sabia que tinha que lutar.
Hadi, kaltak.
Vamos, cabra.
Kaltak, sana bedavadan birşey vereceğimi mi sanıyorsun?
Puta, achas que te vou dar "merda" de borla?
Sana ondan uzak dur dedim kaltak!
- Afaste-se dela, sua vadia.
- Selam kaltak!
- Qual é, vadia?
İşte bu be! Seksi kaltak!
É, sua depravada boazona.
Evet bizimle yaşasaydı daha iyi olurdu. Ve annesinin alkolik, nefret dolu bir kaltak olduğunu düşünüyorum. Henry'yi New York'tan yasal olarak taşımak için Paris'te olduğumuz,... benim doğum yaptığım ve neredeyse ölmek üzere olduğum zamanı seçtiği için.
Sim, acho que seria melhor se ele morasse connosco e acho que a mãe dele é uma alcoólica de merda e uma cabra maldita que usou o tempo quando estávamos em Paris, comigo a dar à luz e quase a morrer,
- Bana bak kaltak bu inek kim bilmiyorum ama burada çuvalla para harcadım.
- Ouve, cabra não sei quem é o marrão, mas eu gasto muito dinheiro aqui.
Nasılsın, çatlak kaltak?
Como estás, sua cabra maluca?
Bak adamım, kaltak önüme böyle birden atlamasaydı.
Olha, meu, a cabra não pode aparecer-me daquela maneira.
Tanrım, bu kaltak çok korkunç.
Cristo, essa cabra mete medo.
Adamı bıraksana, kaltak!
Sai do meu homem, cabra!
Lanet kaltak, al sana.
Cabra fodida, toma lá.
- Ama daima seni seveceğim kaltak.
Mas eu sempre te amei, estupor!
- Bu işi almamın tek sebebi Alejandro ile arkadaş olabilmek içindi. Böylece müziğimi dinletebilirdim ama hiç olacak gibi görünmüyor! Şu topallayan kaltak yoluma çıkıp duruyor.
Apenas aceitei este emprego para ser amiga do Alejandro e mostrar-lhe a minha música, mas, isso nunca acontecerá se esta vagabunda manca continuar sempre a interferir.
Bana bağırma, kaltak! Yoksa seni pişman ederim.
Não me lixes, vagabunda, ou vais-te arrepender.
ve bir kaltak gibi çığlık atıyordu, tıpkı oğlun gibi!
E ela gritou como uma cadela, tal como o teu filho!
Dolabımdaki kağıdın birinde "Vereceğim şey boğazına duracak, kaltak." yazıyordu.
Bilhetes no armário a dizerem ; "vou dar-te algo para te engasgares, puta"
Kaltak!
Cabra de um raio!
Hadi, sana ihtiyacım var kaltak.
Vamos, preciso de ti, cabra.
Evimde bir kaltak, bir fahişe istemiyorum.
Não prestas, és uma puta!
- "Kaltak."
- "Cabra".
"Kaltak."
"Cabra".
Kaltak karı.
Escoria Feminino!
Kaltak karı.
Que louca...
Araba sürmeyi öğren kaltak.
Já viste como conduzes, conas!
- Kaltak karı.
- Escória Feminina!
Kaltak karı.
Escoria Feminino.
Kaltak!
Maldita cabra!
Kaltak eski karım çaldı.
Roubado pela cabra da minha ex-mulher.
Bu kız tam bir kaltak.
Esta rapariga é uma prostituta.
Şu elektrikli bıçağı bana ver yoksa seni sokağa atarım. Tamam, kaltak.
Muito bem, vaca.
Kim bu kaltak?
Que tipo idiota!
Şu küçük kaltak üzerime düştü.
Essa coisa caiu em cima de mim.
Hayır, sen dinle, kaltak.
Não, ouça-me você, cabra.
İşte yangın başlıyor, kaltak.
Fogo no buraco, cabra.
- Gel haydi, kaltak!
- Força, cabra!
- Sakın ona elini süreyim deme kaltak. Kaltak mı?
Nem penses em tocá-la, puta.
Siktir seni kaltak dedim!
Eu disse, vai-te foder, puta.
Kaltak.
Puta.
Hala özel spesiyalimizle ilgileniyor musun kaltak?
Queres o especial da casa, puta?
Kaltak.
Filho da puta.
Siktir seni kaltak.
- Foda-se, puta.