Kama translate Portuguese
920 parallel translation
Ben burada, günden güne köle gibi çalışayım, yıkama yapıp,..
Aqui estou eu a trabalhar como uma escrava dia após dia,..
Çorbasını şapırdatırsa... ya da el yıkama tasından içerse gülmeyin.
Se ela sorver a sopa... ou beber da tigela de lavar as mãos, não riam.
- Yıkama da yapıyoruz.
- Tambem temos banhos.
Bayım, bilmiyor olabilirsiniz ama ben Fas Çamaşır Yıkama Şirketi'nin başkanıyım.
Senhor, pode não saber, mas sou o presidente da Empresa de Lavagem de Roupa.
Kama.
Punhal.
Kıyafetleri hor kullanırız, yani bayağı yıkama ve tamir işin olacak.
Nós não somos muitos bons com a roupa. Haverá muita roupa para lavar e coser.
Lütfen o bardağı yıkama zahmetine girme.
Por favor, não se preocupe em lavar esse copo.
Bu yıkama işinde aşırı müpteladır.
Tem mania de lavar.
- Motor yağı değişimi ve yıkama yağlama istiyorsunuz, değil mi?
- Troca de óleo e lubrificação. É o que quer?
Müthiş bir kama hamlesi.
Um golpe de punhal brilhante.
Muhtemelen yeni bir tür kama olduğunu zannedeceklerdir.
Com certeza pensarão que são punhais novos.
Onun güleç yüzünü sevdiğimi söyle yıkama yağlama yap.
Diz-lhe que é só porque gosto da cara sorridente dele, etc sabes, o de sempre.
- Yıkama suyum nerede?
- A água para me lavar?
Bugün iskele tarafı yıkama gerek.
Hoje dever lavar bombordo.
- Yıkama.
- Não laves isso.
Kedi hayvanların en acımasızıdır, kama-dişli kaplandan beri.
O gato é o mais cruel dos animais, desde o tempo do tigre-dentes-de-sabre.
Tabakları yıkama işi bana bir fikir verdi.
Lavar pratos trás ideias.
- Tüm yıkama ekibinin kıçına tekmeyi basın.
- Despeça todo o pessoal da lavagem.
Yüzünü yıkama nezaketini bile göstermemişsiniz.
Nem tiveram a decência de lhe lavar a cara.
- Hayır, Wonka Yıkama'nın tersten hecelenmişi.
- Não, Lavagens Wonka dito ao contrário.
Şimdi, Lilly, kama sahnesinin başlangıcında içeri girdiğinde...
Lilly, a sua entrada...
- Yıkama için mi?
- É para lavar?
Oto yıkama.
Lavagem de carros.
- Oto yıkama. - Evet.
- Lavagem de carros.
Oto yıkama. Pekala.
Lavagem de carros.
Dinle, oto yıkama işi sayesinde çok para kazanabilirsin. Evet.
Escuta, podes fazer muito dinheiro no negócio da lavagem de carros.
Gerçekten iyi bir oto yıkama işimiz olacak.
Vamos ter um excelente negócio.
O oto yıkama işine sahip olacağım.
Vou ter essa lavagem de carros.
Oto yıkama işimiz olunca her şey düzenli olacak.
Quando tivermos a lavagem de carros... vai tudo estar na devida ordem, certo?
Akşamları sen kapatmadan bu oto yıkama işini dünyada açmam.
Não vou conseguir abrir a lavagem de carros... contigo aqui preso.
Yıkama ve cila.
Lavagem e cera.
- Denek beyin yıkama işlemine hazır.
Indivíduo pronto para a lavagem cerebral completa.
Güneş çıkmaya başladığında temizleme ve yıkama işine başladık. Elbette evlerimizde su vardı.
Quando o sol começou a brilhar, começámos a limpar e lavar, porque já tínhamos água.
Araba yıkama yeri bulamadığımdan.
Não encontrei um sítio para lavar carros.
Bir yıkama-fön için mi?
Por um mero tratamento?
Bir yıkama-fön için bu kadar para vermem.
Não pagarei tudo isso!
Senin şu çift, "Kama Sutra" seti.
É o teu casal "Kama Sutra".
Beyin yıkama hoş olabilir. Hayır!
Uma foda mental pode ser boa.
Yıkama suyunu bilmem, onu siz ikiniz halledin!
Para tomar banho não preciso, deixo-vos aos dois irem buscar.
- Yıkama, fön.
- O que veio fazer?
Dee-Luxe-Oto yıkama.
Dee-Luxe-Carwash.
Bekle, oto yıkama varisi demek ki su oyunları istiyor.
- Espera, o herdeiro da firma quer brincar na água.
- Oto yıkama yolundan geçen ilk insan benim!
- Fui o 1º homem a atravessar a limpeza de carros!
Yani telafi edemem de, fakat bu herşeyi ayarlar, araba yıkama da şirketten.
Bem, não posso substitui-lo, mas vou compensá-lo, e ofereço-lhe a limpeza do carro.
Yağmur yağdığında, bir yıkama bedava.
Se chover, tem uma limpeza de graça.
Oto yıkama için geç.
É muito tarde para lavar o carro.
- Yıkama tesisi ve bu da sen.
- A limpeza de carros, e isto és tu.
Benim adım Theodore Chauncey Elcott, "Dee-Luxe-Otoyıkama" da çalışıyorum.
Sou o Theodore Chauncey Elcott e trabalho no "Dee-Luxe-Carwash".
Yıkama.
Não a laves.
Kabukları yıkama küvetleri gibi büyük olduğuna.
Tanto o norte como o sul, não sabem como calá-lo.
Neden oto yıkama işini burada yapmıyorsunuz?
Por que não abrem aqui o vosso negócio?