Karl oskar translate Portuguese
40 parallel translation
- Karl Oskar, bilmiyorum...
- Não, Karl-Oskar, melhor não.
- Hepsi Tanrının cezası bu hava yüzünden.. - Küfretme Karl Oskar!
- Tudo culpa do clima do Senhor.
Karl Oskar?
Já está em casa?
Zavallı çocuk, nasıl da dövmüş seni! Gel, Karl Oskar.
Pobre pequeno, que surra te deu!
Karl Oskar, teşekkür ederim.
Está fora do distrito.
"Sevgili yeğenin Kristina'nın eşi Karl Oskar'a git."
De Deus.
"Korpamoen'deki Karl Oskar'a git. O sana yardım edecektir."
"Sai de sua terra, de sua pátria e da casa de seu pai..."
Cemaatimin diğer üyelerine kötü örnek olacaksın Karl Oskar Nilsson.
Ele nos ajudará com seu poder, ao cruzarmos o perigoso oceano.
Jonas Petter bile. Karl Oskar, sana söylemem gereken bir şey var.
Eram caras.
- Seni de diğerleri gibi deniz tutmaz mı? - Hayır, Karl Oskar. - İsa benim günahlarım için öldü.
Os que estão com Cristo não devem temer essa enfermidade.
- Şüphelerin var Karl Oskar.
Acredito-te, não tenho medo.
Karl Oskar, Marta'nın çok ateşi var ve yemek yemiyor.
Acha que pegou daquela menina?
Karl Oskar, nefes alamıyorum.
Tem tanto ar como eu.
- Gidip kaptanı uyandıracağım. Hayır, hayır... beni bırakma Karl Oskar!
Não, não... não me deixe, Karl-Oskar!
Onları senin için saklıyordum. Sen iyi bir adamsın Karl Oskar.
É bom, Karl-Oskar, mas não posso mastigar.
- Karl Oskar!
Não, não a vi.
- Hiç tatmin olmuyorsun, Karl Oskar.
- Nunca está satisfeito, Karl-Oskar.
- Çok daha önce ayrılman gerekirdi. Kendinden utanmalısın.
Karl-Oskar já tem suficientes bocas que alimentar.
Gerisini aldıysan, Bunu da alabilirsin. Karl Oskar!
Venha, leve tudo isso e nos deixe sem nada.
Tanrıya meydan okuyorsun!
Karl-Oskar! Desafia a Deus!
Yaptığın için Tanrı seni affetsin. Tanrı seni affetsin, Karl Oskar.
Que tenha piedade de ti pelo que tem feito, Karl-Oskar!
Şuna bak. - Bunu kim yaptı?
Entra Karl-Oskar.
Şimdi senden başka bir şey istemem gerekecek.
É bom comigo, Karl-Oskar.
- Senin için bir mesajım var Karl Oskar. - Kimden?
- Então o que acontece?
Kendi vatanımızda zulüm içinde yaşıyoruz.
"vá ver o Karl-Oskar ao Korpamoen. Ele te ajudará."
Hızlı ve becerikli bir çiftçi olarak biliniyorsun. Çiftliğinden geçinmeyi başarabilirsin.
É mau exemplo para os demais paroquianos, Karl-Oskar Nilsson.
Duydum ki evli kadınlar denizde diğerlerinden daha fazla sıkıntı çekiyormuş.
- Crês que não vai enjoar? - Não, Karl-Oskar.
Çoğu kadını şehvet ele geçirmiştir.
- É um cético, Karl-Oskar.
Nerede yaşayacağız?
- Karl-Oskar!
- Mutfağı ne zaman kullanabileceğiz?
Karl-Oskar, Lill-Marta tem a testa quente. Não quer comer.
- Sadece deniz tutuyor seni.
Karl-Oskar, não posso respirar.
Orada öyle yalnız yatma Karl-Oskar.
Não deve ser bom ficar preso para um garanhão, Karl-Oskar.
Evet Karl-Oskar bunu gemiye bindiğimden beri biliyorum.
Não sairei viva daqui.
Çok yorgunum Karl Oskar.
Estou muito cansada, Karl-Oskar. Não posso mais.
- Karl Oskar?
- Sim.
Bizim için daha iyi bir hayat istiyordun, hepimiz için.
Não esteja triste, Karl-Oskar.
Üzülme Karl Oskar. Yani beni affediyor musun?
Perdoa-me Kristina?
- Marta!
- Karl-Oskar!
- Kendime düzgün bir yer arayacağım. - Ben de Karl Oskar ile kalmayacağım.
- Também não fico com Karl-Oskar.
Çeviri :
Karl Oskar Nilsson Sueco