English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Kek

Kek translate Portuguese

3,048 parallel translation
Kek vitrininde tutulmalı ve pudra şekeriyle kaplanmalı.
Devia ser mantida numa montra de bolos coberta de açúcar em pó. Ela é de outro mundo.
Kek de var.
Há bolo.
- Artık kek yok mu?
- Então acabou-se o bolo?
Barış teklifi olarak onlara bir sepet kek bıraktım.
Deixei-lhe um cesto com muffins como pedido de tréguas.
Ben zaten kek sevmem.
Nem gosto desses muffins.
- Kek mi yapacaktın?
- Fazer-lhe um bolo?
Ve sen de ona kek yapıyorsun?
E vais fazer-lhe um bolo!
Kek yapmayı biliyor musun?
Sabes fazer panquecas?
- Kuku... - Pas. Dondurmalı kek.
- Bolo de gelado.
İnsanlar benden hep hoş şeyle yapmamı ve kek falan pişirmemi beklediler ama ben diğer yolu seçtim.
Bem, sempre esperavam que eu entrasse em concursos de beleza, assasse biscoitos e todas essas guloseimas, mas eu vou seguir outro caminho.
- Carnegie pastırma göndermiş. Junior's kek göndermiş. Faico da salam.
Bem, temos pastrami da Carnegie, temos cheesecake do Junior's, salami do Faicco's.
Ya da kek.
Ou panquecas.
Carl testis şeklinde kek yapıyor.
Se fosses o Carl, ias fazer "cupcakes" escrotos.
Sen bana kafeteryadan bir kek alıp gelsene.
E se me trouxesses um queque do bar?
Görünüşe göre, Hanımefendilerine sürpriz bir kek yapıyormuş.
Parece que fez um bolo para a senhora, como surpresa.
Ve Carson, onaylasan da onaylamasan da kek sürpriz olacak. Yani, lütfen beni ele verme.
E, Carson, o bolo será uma surpresa quer aprove ou não, por favor, não me denuncie.
... meyveli kek yemeye başlasan iyi olur.
É melhor começares a comer strudel. Ele gosta muito das gordinhas!
Oh size birer parça kek getireyim mi?
Algum de vocês gostava de um bocado de bolo?
O hiç bir şey söylemedi mi Sana bir parça limonlu kek getirdim.
Eu trouxe uma fatia de bolo de limão.
L vefalı demek. Ve E çok lezzetli kap kek demek.
L de leal e E de Extremamente deliciosos cupcakes!
Biz de kap kek alabilir miyiz? - Oylar Paterson'a.
Também podemos comer um cupcake?
Kap kek gibi hissettiriyor.
Parece um cupcake.
Hatırlarsanız, o büyük günde... Sam'a benzeyen bir kek yapmışlardı. Hiç birimizin yemesine izin vermemişti.
No dia importante dele, fizeram um bolo que parecia o Sam e ele não nos deixou comê-lo.
Kek yapıyorsun, halı dövmüyorsun.
Estás a fazer um bolo não a bater uma carpete.
Bana da "kek" demelerini istiyorum.
Bem, eu gosto que me chamem "biscoito"...
Toplantının, toplantı kısmına artık başlasak mı "kek"?
O que me diz de irmos até à conferência... ou fazer parte desta conferência, biscoito?
Kek için yolda durdun, kahve mi içtin?
Paraste para comer um bolinho e tomar café no caminho?
- Kek.
- Cake.
- Kek bendendi tabii.
- E o bolo, claro, é meu.
Keşke imzalayabilseydin, ama bunlar kek ve ve bu şeyler hemen bayatlıyorlar.
Gostaria que pudesses, mas são bolinhos, e essas coisas estragam bem rápido.
Kek!
- Queques. - Não, não.
Kek idare ederdi bizi.
Um bolo basta.
O elmalı kek fazla değil mi?
Tanto pão de maçã.
Kek karışımı kullansan daha çabuk olmaz mıydı?
Um bolo de pacote não era mais rápido?
Seni maçta oynatabilmek için kek yapıyoruz.
Estamos a fazer muffins para te meter naquele jogo.
Sarhoş olmaya ve kek yemeye geldim.
- Vim embebedar-me e comer bolo.
Ben çikolatalı kek pişiriyorum ve Berta da kafamda bir düş kapanı yapıyor.
Estou a fazer uns brownies e a Berta está a fazer um espanta-espíritos com o meu cabelo.
İki parça çikolatalı kek ve Ice Tea şeftali.
Dois brownies e um Snapple de pêssego.
Alan, bir dilim kek al.
Toma, Alan, come um brownie.
"C" athy için "C" evizli Kek
BOLINHOS PARA A CATHY
"C" evizli kek, "C" athy.
- "Cupcakes", Cathy...
Binlerce kek eder bu.
São muitos bolinhos.
Aslında senden daha tatlı olan tek şey şuradaki kek.
Na verdade, a única coisa mais doce do que tu é aquele bolo ali.
Hey, bayana kek verin!
Bolo para a senhora!
Herkese kek!
Bolo para todos!
Siz inekler de kek sever misiniz?
Seus ineptos, estão a apreciar o bolo?
Magnolia Pastanesi'nden şöyle kırmızı kadife kek falan.
Ou Red Velvet.
Bu da "Kek var dediler geldik" adlı çok satan kitabın yazarı Sloane Crosley.
E este é Sloane Crosley, a autora best-seller de "Disseram-me que havia bolo".
- Yok kek falan.
- Acabou-se o bolo.
Kek hazır.
O bolo está pronto.
Sen de bize daha güzel kek al o zaman.
Se tivessemos cupcakes melhores, de magnólia ou assim...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]