Kell translate Portuguese
157 parallel translation
Hayır, Kel.
- Não, Kell.
Ne yapmalıyım Kel?
O que vou fazer, Kell?
Sen bir pisliksin, Kel.
Não vales nada, Kell.
Uzun boylu, kızıl saçlı bir kadın gördünüz mü?
Até os saloios têm sentimentos, Kell.
Dudakların "Evet" demeyi, gözlerin "Ah" demeyi bırakırsa bitersin.
Não, Kell, quando os lábios deixarem de dizer "Sim" e os olhos "Duh", aí é que não serás nada.
Kelly.Sabum kızı.
É Kelly. A rapariga do rabanete. Olá, Kell.
Vazgeç, Kelly. Onun tipi değilsin.
- Desiste, Kell, não fazes o género dele.
Bir başka ay daha cak caklamak, ha, Kel?
Já aguentaste mais um mês sem engravidar, certo Kell?
Hey, Kel.
Então, Kell.
Kell, dün akşamki randevun için giydiğin elbiseyi giymişsin.
Bem, Kel. Estás a usar o mesmo vestido que levaste ao encontro, ontem à noite.
Hadi Kell, benim yaptığımı yap.
Vá lá, Kel. Faz como eu. Usa a tua esperteza.
Hey, burda film izlemeye çalışıyoruz.
- Olha para eles, Kell. Que velhotes!
Doğum günün kutlu olsun, canım.
É na aula de ciência, Kell.
Kell.
Temos entre nós um mirone em série.
Kötü bir bahse girdin, Kell.
- E somos miúdas para o fazer.
Sorun nedir?
Kell, conta aos pais a teoria da relatividade.
Al. ne farkeder ki, borçlular zindanında bir ay daha?
Sabes, Kell, às vezes acho que consigo ouvir o teu cérebro a parar.
şu arabayla şehri turladığınız yakışıklı seks makinesine ne oldu?
Dirias que é um cadeadozinho ridículo, não é, Kell? Sim, um Jacobson 360.
$ 2000'lık bir telefon faturası.
É "voilà", Kell.
Konuşacak çok bir şeyimiz olduğuna inanmıyorum, Kell
Kell, não me parece que tenhamos muito que falar.
Yetti artik Kell.
Kell, acabou-se.
Bugün okulda ilginç bir şey oldu mu? Ah, benimle ilgili bir şey değil. Şey, iyi gece.
Não, Kell, se fosse uma noite de sábado normal, eu estaria ocupado a vender números rascas aos gajos que estão à tua janela.
Al'ın annesi sadece içine attı. İzin vermemişlerdi, değil mi? Bu kadar çorap nasıl geldi Al?
Vá lá, Kell, limpei-te o quarto todo, pus os teus álbuns todos por ordem alfabética e até pendurei o letreiro "Mais de Um Milhão Servidos" por cima da tua cama.
Borneo kralı değil, biraz çorap almaya gitti
Não, rabo-de-gato, não podes. Vá lá, Kell, não vou tocar em nada.
Ah, her neyse, bir hafta önce on tane çorabım vardı.
Ena, Kell, quem são os velhos?
Seni bilmem Kell, ama ben bir parti düşünüyorum.
Não sei o que achas, Kel, mas eu estou a pensar numa festa.
Kell, babama beni hatırlatacak bir şey vermeliyim.
Sabes, Kel, talvez devesse dar ao pai algo para ele se lembrar de mim.
Kell yi sen git odanda hasta yat.
Kelly, vai ficar doente no quarto.
Yakındır Kell, yakındır.
Já falta pouco, Kel. Já falta pouco.
Kell? !
Kel?
Tamam Kell. İstediğini yaptım.
Pronto, Kell, fiz o que pediste.
Haydi Kell.
Vá lá, Kell.
Dördüncü turda? Bowling dersleri meyvesini veriyor.
As aulas de bowling compensam, Kell.
Aah! Aah!
Kell, os pais disseram para não sairmos sem eles.
Yardım et Peg, yardım et.
Obrigado, Kell.
Ben herkesin tipiyim.
- Eu faço o género de toda a gente. - Desiste, Kell, não fazes o género dele. - Eu faço o género de toda a gente.
Onlar mineral, Kell. Evet.
Então como conseguimos obter as vitaminas e as pedras?
Evet! Ve biz de bunu yapmak için "biçilmiş güzelleriz" Doğru!
Kell, acho que se está a passar algo profundamente pessoal aqui e talvez os adultos fiquem mais confortáveis se as crianças saírem da sala.
Cehenneme gitsin.
Kell, vê-me a gozar com este empregado.
Şimdi yeminini tutmak zorundasın.
- Já a tens, Kell?
Çok cesursun.
Confusa novamente, Kell?
Haklısın Kell.
Os miúdos estão em casa?
Daha önce yaptığını görmemiş olsam Steve omurganın bir dal gibi kırıldığına inanırdım.
E um compositor. Conta-lhes, Kell.
Kell, tatlı yemeye gelir misin?
Docinho.
Bana cevaplayamayacağım sorular soracaklarını biliyorum, mesela, "nasılsın?" "nasıl gidiyor?"
Deixa-a ferver, Kell, tenho um plano.
Hey, okulda değilim, hesaplamayı düşünmek zorunda değilim tamammı?
Olá, Kell.
kusmuk ve gözyaşı için çok geç değil bir dakika annem ile babam ne olacak?
Essa tem piada, Kell.
Saç çıkarıyorlarmış. Kell
- Estão a fazer o cabelo crescer, Kell.
Step dans klubü azınlık mahallesinde resital veriyordu. Şimdi, görünüşe göre, tüm çeteler bir araya gelmiş ve otobüslerine saldırmışlar.
Kell, pelo buraco da parede dos chuveiros femininos, consta que vais fazer uma festa do pijama.
Şempanze bulamadığımız için üzgünüm, bu durumda standartlarımızı daha da düşürüp, ikisinden istiyoruz İşte alın.
Kell, está aqui alguma coisa.
Hadi, Kel. Bütün odanı temizledim bütün albümlerini alfabetik olarak dizdim
Kell, não consigo.