Kieran translate Portuguese
358 parallel translation
Bayan Harding de, Bay Kieran da el kaldırdı.
A Menina Harding e o Sr. Kiran estão com as mãos para cima.
Bay Kieran?
- Bem, Sr. Kiran?
Yapma onu, Kieran.
Já basta Kieran.
Serbest gazeteci.
Nick Thomas - nome verdadeiro, Kieran Harvey. É um jornalista freelance.
En azından bir çay içebilirsin, Kieran.
Ou pode, pelo menos, ficar para uma chávena de chá, Kieran.
Bu büyükelçi Dreylock ve Dr Kiernan.
A Embaixadora Dreylock e o Dr. Kieran.
Dr Kieran ve ekibi başarılı bir naquadria bomba denemesi gerçekleştirdiler.
O Dr. Kieran e a equipa dele testaram com êxito uma bomba de naquadria.
Dr Kieran.
Dr. Kieran.
Dr Kieran'a göre, üç ülkede de bu harekete destek var.
Segundo o Dr. Kieran, há apoio popular por um acordo negociado nos três países.
Sen gittiğinden beri Dr Kieran artık aynı değil.
O Dr. Kieran nao tem sido o mesmo desde que partiu.
Nasıl yaralandığı konusunda hiçbir bilgileri olmadığını iddia ediyorlar.
Afirmam nao saber como foi que o Dr. Kieran se magoou.
Eğer Dr Kieran gerçekten naquadria çalıp Direniş merkezine getirmişse, onun izini takip edebilirim.
Se o Dr. Kieran realmente desviou naquadria para a sede da resistência, posso seguir-lhe a pista.
Dr Kieran'ı burada buldular.
Foi aqui que encontraram o Dr. Kieran.
Bunlar Dr Kieran'ın tarama sonuçları.
Sao tomografias por emissao de positrões do Dr. Kieran.
O, onların en önemli bilimadamlarından biri, en gizli projelerinin başında.
O Dr. Kieran e um dos principais cientistas Kelownans. e o chefe do programa mais secreto deles.
Dr Kieran şizofreniymiş.
O Dr. Kieran e esquizofrenico.
Peki ya Dr Kieran?
E o Dr. Kieran?
Birazdan cezan başlıyor.
Kieran, tens detenção daqui a cinco minutos.
Biz birinci sınıftayken Karen ve Patrick Fitzpatrick hâlâ son sınıftaydılar, hatırladın mı?
Lembras-te quando o Kieran e o pobre Fitzpatrick andavam cá na escola? - Quando éramos caloiros?
- Kieran!
- Kieran!
- Sen bunu yap Kieran ve diğerlerini arayacağız.
Nós vamos procurar o Kieran e dos outros. - Estás ferida!
Kieran'la beraber bir şeyler almaya gitti.
Foi buscar umas coisas com Kieran.
Bu da onun sağdıcı Kieran.
- Olá. E este é o padrinho, Kieran.
Kieran, saag paneer'den ister misin?
Kieran, queres alguma coisa de este saag paneer?
- Bu Kieran, sağdıç.
Este é o padrinho, Kieran.
- Çok memnun oldum. Ben Kieran.
Encantado por a conhecer.
Büyükanne nasıl?
Sou o Kieran. Como está a avó?
- Kieran. - Hah, evet.
Kieran.
Kieran, makineyi boşaltabilirsen, bu delikanlıya gününü göstereceğim.
Tentei arranjar. Kieran, se pudesses esvaziar a máquina. Então procederei a corrigir a asneira deste homem.
- Ne kadar kaldı? Kieran?
Quanto fica?
On, dokuz, sekiz, yedi, altı, beş, dört, üç, iki, bir...
Kieran? Dez, nove, oito, sete, seis, cinco, quatro, três, dois, um...
Sean, Kieran, siz yan kapıdan gireceksiniz.
Sean, Kieran, vão pela lateral.
Çentik, son Gerçek Arayıcı Kieran, Barrier Peaks savaşındayken olmuş.
O último verdadeiro Seeker, Kieran, fê-lo na batalha da Barreira dos Cumes.
Kieran.
Kieran.
Ayrıca Kieran'ın mezar odasının tek anahtarı da bende.
E eu tenho a única chave para a cripta interior onde jaz o Kieran.
Kieran'ın yattığı iç mezar odası.
A cripta interior onde jaz o Kieran.
Richard, kutuyu alıp Kieran'ın yanına koy.
Pega na Caixa, Richard. Coloca-a lá dentro com o Kieran.
Kieran gömüldüğünden beri bu anahtar hep Büyücülerin elindeydi.
Esta chave tem estado apenas na posse de feiticeiros desde o dia em que o Kieran foi sepultado.
Vivian, görevi tamamlamasında Kieran'a yardım etti.
A Vivian ajudou o Kieran a completar a sua demanda.
... yazıyor.
"Aqui jaz Kieran, o Verdadeiro Seeker."
Vivian, Kieran'a yardım etmemizi istediği için bizi burada tutsak etmiş olabilir ve belki Kieran serbest kalınca o da bizi bırakır.
Talvez a Vivian nos tenha prendido aqui porque quer que ajudemos o Kieran. E talvez, quando o Kieran estiver livre, ela nos liberte também.
Kieran, görevi için her şeyinden vazgeçti.
O Kieran abandonou tudo pela sua demanda.
Kieran'ın feda ettiği şeyleri düşün.
Pensem em tudo o que sacrificou.
Kieran'ın ruhu serbest ama bedeni sanki utanç verici bir şeymiş gibi hâlâ saklı.
O espírito de Kieran está livre, mas o seu corpo continua escondido, como algo vergonhoso.
Artık Kieran huzur içinde yattığına göre umarım buradaki görevimiz bitmiştir.
Agora que o Kieran voltou a descansar, esperemos que a nossa tarefa aqui esteja terminada.
Artık Richard değil Kieran'ım.
Já não sou o Richard. Sou o Kieran.
Kieran, Vivian bizden ayrılmalı.
Kieran, a Vivian tem de nos deixar.
Kieran'ın büyücüsü Anfortas'ın ruhuyum.
Sou o espírito do Anfortas. Feiticeiro de Kieran.
- Kieran, dinle beni, tamam mı.
Kieran, ouve a minha voz.
Kieran!
Kieran!
"Burada Kieran, Gerçek Arayıcı yatıyor."
Diz :