Kima translate Portuguese
96 parallel translation
Ya Kima'yı vuranlar? Sokakta istedikleri gibi geziyorlar.
E os atiradores que alvejaram a Kima continuam por aí à solta.
Kima, Avon'ın kulübündeki striptizcilerden birini saffımıza çekti.
A Kima deu a volta a uma das dançarinas do clube do Avon.
- Kima.
- Kima.
Bayan Kima, Kalpsiz Anthony'i de tanımadığını söyleme.
Menina Kima, não me diga que não se lembra do Anthony Sem-Coração.
Lanet olsun, Kima, bu boya çıkmaz.
Bolas, Kima, a tinta de marcador não sai.
- Kima orda mı?
- A Kima está?
Kima, kafası karışmış bir beyaz çocuk.
É para ti, Kima. Um rapaz branco claramente muito confuso.
Kimlik tespiti için Kima'ya gittik bugün.
Vi a tua rapariga, hoje, para fazer a identificação.
Özür dilerim, Kima.
Lamento, Kima.
Kima, gerçekten çok sıkıdırlar.
Estão muito bem organizados, Kima.
- Haydi, Kima.
- Vá lá, Kima.
Kima, polis olmak istediğini nasıl anladın?
Kima, como soubeste que querias ser polícia?
Haydi, Kima.
Vá lá, Kima.
Hayda, Kima'da buradaymış.
Merda, a Kima está aqui!
Kima'yla bir dönem çıkmıştım o yüzden böyle konuşuyor.
A Kima fala assim porque a tive quando ainda prestava.
Yani Kima satın alma işi için arabada olacak.
A Kima estará no carro, passando por namorada do informador.
Kima söyleyebileceği her şeyi söyleyecek.
E a Kima vai-nos dando pistas, quando puder.
Hey Kima, nereye gidiyoruz?
Kima, para onde nos levas?
Kima, eğer sormamın sakıncası yoksa ilk ne zaman kadın olmanın erkek olmaktan iyi olduğunu hissettin?
Kima, se não te importas que pergunte, quando foi que percebeste que gostavas mais de mulheres do que de homens?
Hey, Carv. Dikkat ettin mi hiç Kima her zaman bizden fazla şey biliyor?
Carv, já reparaste que, a maior parte do tempo, parece que a Kima se acha superior a nós?
Eğer bilmeniz gereken biriyse bende başına kırmızı şapka taktım Kima'da fotoğraflarını çekti.
Se houver alguém que vos interesse, ponho-lhe o chapéu vermelho e a Kima tira as fotografias.
Yani, Kima, beni biraz idare et.
Quero dizer, só para me aguentar, Kima.
Hiç kimse Kima'nın ailesine haber verdi mi?
Alguém contactou a gente da Kima?
Kima'yla beraber çalışıyoruz.
Trabalho com a Kima.
Kima'nın arkadaşıyla şurada oturuyorum -
Estou ali sentado com a miúda da Kima e...
Kima Greggs'in iki kurşun yemesine karşıIık herkesi rahatlatacak fotoğraflar çektirmek istiyor.
É uma operação publicitária, para nos sentirmos melhor em relação à Greggs. - Caramba!
Kimanın üzerine koyduğu şeyi hala taşıyor.
Ainda se arrasta desde que a Kima lhe encheu a mala.
Kima hakkındaki tek şey, seni adam gibi benzetmesi.
Uma coisa que a Kima tem, é que ela bate como um homem.
Bu or. spunun bana bakışını görmeliydin Kima.
Devias ter visto a forma como a cabra olhava para mim, Kima.
- Her şey tamam Kima, sakin ol.
- Está tudo bem, Kima, acalma-te.
Onlar bilgisayar gönderecekler. Herc'de birazcık porno seyredecek. ve Kima'da 24 keredir hala aynı haltla uğraşmaya çalışacak.
Se nos ligarem os computadores, o Herc vai às páginas de pornografia e a Kima terá de escrever os relatórios naquele monte de sucata.
- S.ktir et, Kima.
- Porra, Kima.
Şimdilik, Narkotik için çalışacağız. Kima'da dosyayı kontrol edecek.
Trabalharemos a partir dos Narcóticos, com a Kima a tratar do processo.
Kima ve benim adamlarım Terrace'da elden alışveriş yapacaklar.
A Kima e a minha gente tratarão dos passadores do Terrace.
Kima, Prez, sizler o kızları araştırın.
Kima, Prez, quero que comecem a olhar para raparigas.
Kima dışarı dedektiflik yapmaya çıktı mı demeliyim?
A Kima anda na rua armada em detective?
Terminale de Kima bakacak.
Isso deixa o terminal em si para a Kima.
Kima, tır limandan çıkana kadar gözle.
Kima, vigia-o até sair do terminal.
- Kima nöbet tutuyor.
- A Kima está de vigia, esta noite.
Kima rıhtımda cep telefonunu kullandığını gördüğü sırada aldığımız kayıtlardan depoyu aradığını öğrendik.
E os registos mostram uma chamada para o armazém na altura em que a Kima o viu usar o telemóvel.
İstemese de gidecekmiş gibi duruyor. - Kima
Claro que não teria de pagar...
- Kima nasıl gitti oraya?
- Qual é o disfarce da Kima?
Yemin ederim Kima, ne bir şifre, ne bir tanışma hiç bir şey yok.
Juro por Deus, Kima, não falam em código, não pedem um encontro, nada.
Haydi Kima, bizimle gel, biliyorum özledin.
Vá lá, Kima, junta-te a nós. Sei que tens saudades.
Şunu söylemem lazım Kima, eğer erkek olsaydın ki zaten belli yönlerden tanıdığım bir çok erkekten daha iyisin. Erkek olsaydın, arkadaşların bir bira ısmarlar ve sana anlatırlardı.
Devo dizer, Kima, se fosses um gajo - e, em certos aspectos, és melhor que a maioria dos gajos - os teus amigos pagar-te-iam uma cerveja e dir-te-iam.
Kima mı?
A Kima?
Kima, o...
- A Kima...
Kima işte şu an da.
- A Kima está a trabalhar.
Kima için.
Pela Kima.
12-14, Kima.
12-14, Kima.
- Kima?
- A Kima?