Kinder translate Portuguese
21 parallel translation
Çocuk, mutfak, kilise.
Kinder, Küche, Kirche.
Şimdi git yüzbaşı Kinder'i gör.
Vais falar com o Capitão Kinder.
Yüzbaşı Kinder bana okuma yazma öğretecek.
O Capitão Kinder acha que pode ensinar-me letras.
Yemin ederim size, bizim Nazilerimiz onların yanında melek gibi!
Juro-vos, os nosso nazis, para nós, são uns anjos! " voile feine kinder" ( Todos bons rapazes )
Kinder! Ben böyle... o da, er... maken ze lieben benimle.
Kinderl Eu estou deitada... e ele... faz ze lieben comigo.
- Sistem kırıcısı ödülünü bulmanız gibi.
Encontraram o prémio no ovo Kinder.
Sürpriz yumurtadan mı çıktı?
No ovo Kinder?
Enron yöneticilerinden Rich Kinder şirketten ayrılırken Lay ona görüntülü bir hoşça kal mesajı hazırladı.
Quando Rich Kinder, um dos executivos da Enron, saiu da empresa, Lay organizou uma despedida através de vídeo.
"Çocukların olduğu gruba gittim.." "... yaşıma göre bayağı uzundum ve aniden bir Alman asker bana ;... " " Haben Sie Kinder?
Fui para o grupo das crianças e, como era muito alta para a minha idade, um soldado alemão perguntou-me se tinha filhos, em alemão.
Birkaç tane de sevdiğim sürpriz yumurtalardan getir.
E trazias alguns daqueles ovos Kinder de que eu gosto.
Sürpriz yumurta. Çikolata yumurtalar.
Ovos Kinder Uns ovos de chocolate.
Duvar kasaları Jack Box gibidir öyle olmadıkları gerçeği dışında.
Não é, avô? Os cofres de parede são como os ovos Kinder... Está bem.
Ve sanki hiçbir şey olmamış gibi gelip bana Kinder yumurtası veriyorsun.
E voltas, como nada fosse, e dás-me um ovo Kinder?
"Unter einem Vogel mit seiner kinder."
"Em baixo com o pássaro e o filho."
Albträume für Wesen Kinder.
Albtraume fur Wesen kinder.
Öğle yemeğinde sadece bir gofret yedim.
Só almocei um Kinder Bueno.
Kadınlar ve çocuklar.
Frauen und kinder
Atıştırmalık bir şeyin var mı?
Tens aí um Kinder?
Ben de seni kurtarmıştım Kraker Jack kutusunda ki son bir ödülü almanı sağlayan benim beynimdi.
Bem, guardei-te um último prémio do Ovo Kinder que é o meu cérebro.
Dr. Kinder sizi ele verene kadar bizi de ikna edemiyordu.
Foi difícil convencer-nos, até o Dr. Kinder denunciá-la.
Ve her şey farklı olsaydı belki, Dünya bize kinder olsaydı,
E talvez se as coisas tivessem sido diferentes, se o mundo tivesse sido mais gentil com a gente,