Kirkland translate Portuguese
181 parallel translation
"TOBACCO ROAD" SAHNE OYUNU JACK KIRKLAND TARAFINDAN ERSKINE CALDWELL'IN ROMANI ESAS ALINARAK YAZILDI.
A PECA "TOBACCO ROAD" Ç FOI ESCRITA POR JACK KIRKLAND E BASEADA NO ROMANCE DE ERSKINE CALDWELL.
Git Memur Kirkland'ı bul.
Vá ter com a Agente Kirkland ao parque das motos.
Memur Kathleen Kirkland ve bana efendim deme.
Agente Kathleen Kirkland e agradecia que não me chamasses senhor.
Konu Kirkland. Ortağım.
É a Kirkland, a minha parceira.
Kirkland konusunda...
No que diz respeito à Kirkland...
- Kirkland ile randevum var.
- Tenho um encontro com a Kirkland.
Kirkland.
Kirkland.
İyi geceler Kirkland.
Boa noite, Kirkland.
Kirkland, 46!
KirkIand, 46!
Kirkland!
KirkIand!
Kirkland'ı... ee... Cuma, 1.30'a al.
Transfira o Kirkland para sexta, 1 3 : 30.
Dinle, Kirkland'ı ertelemeni istiyorum.
Quero que marque o Kirkland para outra altura.
Çok baskı altında kaldım şu... şu Kirkland meselesinde.
Tenho andado muito enervado com esta coisa do Kirkland.
- Kirkland'ın bürosu.
- Escritório do Sr. Kirkland.
- John Millaney, Brian Kirkland'ı arıyorum.
- John Millaney para Brian Kirkland.
Mr Kirkland asked me to inform you he's obtained representation elsewhere, and that if you have a message for Mr Kirkland to leave it with me.
O Sr. Kirkland pediu-me que o informasse que já arranjou outro advogado, e que se tem alguma mensagem, ma dê, que eu depois transmito.
Kirkland Smith, telefonun var.
Kirkland Smith, telefone para ti.
Günaydın Kirkland, konukların var.
Kirkland, tens visitas.
Reggie'nin içerde yaşamasını sağlayan, Kirkland Smith, dostumuz
O Kirkland Smith manteve o Reggie vivo dentro da prisão.
- Evet Dr.Crane. Kirkland'dan Russell hatta. Merhaba Russell.
Sim, na linha quatro, temos o Russell de Kirkland.
- Kirkland uyuyor mu?
- O Kirkland dorme? - Que nem uma pedra.
Kirkland'dan AWACS'lar bize karışıyor olabilir.
Podia ser um AWACS da base de Kirkland que interferiu.
Powell, Bakan Kirkland'la beraber içeri giriyor.
Agora não te enganes. Ali vai o Powell com o Ministro Kirkland. Faz "zoom" sobre eles.
Kirkland tüm haberlerde. Adam manyakları ortaya çıkartıyor.
Todos os jornais falam do Kirkland.
Ve şimdi sayın Amerikan Savunma Bakanı Charles Kirkland.
Ora ouve. E agora o ilustre Ministro da Defesa dos Estados Unidos o sr. Charles Kirkland.
Kirkland'ın benimle daha iyi korunacağını söyledim bölgeyi, arenayı, yerel polis teşkilatını tanıdığım için.
Disse que o Kirkland ficava mais bem protegido por mim porque conheço a zona, o pavilhão e as autoridades locais.
Sonra yerimden ayrıldım ve Kirkland boğazından vuruldu. - Neden ayrıldın?
Depois abandono o meu posto e o Kirkland leva um tiro na garganta.
Kirkland boynundan vuruldu.
O Kirkland foi atingido no pescoço.
Bu Kirkland'ın kanı.
Isto é sangue do Kirkland.
Ailesi, haberlerde Kirkland'ın iç organlarını görsün istemiyorsan tabii.
Salvo se quer que os jornais mostrem o interior do Kirkland à família dele.
Bakan Kirkland Atlantic City Tıp Merkezinde ve durumu kritik. Atlantic City Arenasında bir boks maçı sırasında vurulmuştu.
O Ministro Kirkland está em estado crítico no Hospital de Atlantic City depois de atingido a tiro quando assistia a um combate de boxe.
Kirkland'a isimsiz E-Mail gönderdim. Test sonuçlarıyla oynandığından şüphelendiğimi söyledim.
Mandei um "E-mail" anónimo ao Kirkland a dizer-lhe que suspeitava que os resultados fossem falsos.
Sayın Bakan, resmi görevde misiniz? Hayır.
Ministro Kirkland, está aqui em missão oficial?
Rabat ateş etmeden onunla mıydı?
A falar com o Rabat antes dele disparar sobre o Kirkland?
Kirkland 10 dakika önce öldü. 5 dakikaya kadar TV'ye çıkacağım.
O Kirkland morreu há dez minutos e eu vou à TV daqui a cinco.
Şu anda öğrendiğime göre Bakan Charles Kirkland öldü.
Acabo de ser informado de que o Ministro Kirkland morreu às 10 : 48 da noite.
AirGuard Füzelerinin yapımı devam edecek. Bakan Kirkland'ın isteklerine uygun olarak.
A produção do sistema de mísseis Air Guard continuará de acordo com os desejos do Ministro Kirkland.
Charles Kirkland politikacıydı.
O Kirkland era um político de beijar bebés e não um soldado.
Richard Santoro, Atlantic City'nin kahraman polisi bugün, Belediye Başkanı Frank Sanchini'den özel ödül aldı. Julia Costello'yu korumak için gösterdiği çabalar için. Araştırmacı Julia Costello Charles Kirkland'ın ölümüne neden olan komployu ortaya çıkarmıştı.
Hoje, Richard Santoro, o herói da polícia de Atlantic City recebeu o prémio por coragem excepcional do "mayor" Sanchini pelos seus esforços para salvar a vida de Julia Costello a cientista que desmascarou a conspiração que levou ao assassinato de Charles Kirkland.
Kirkland! Eline dikkat!
Kirkland, cuidado com as mäos.
Gel Kirkland. Gidiyoruz.
Vamos embora, Kirkland.
İyi günler Kirkland.
Bom dia, Mr. Kirkland.
Tabii Bay Kirkland.
Claro, Mr. Kirkland.
Ne oldu Bay Kirkland?
Mr. Kirkland, o que aconteceu?
- Merhaba Bay Kirkland.
- Olá, Mr. Kirkland.
- Bu hiç de komik değil Bay Kirkland.
- Essa näo teve graça, Mr. Kirkland.
- Bu bir oturum Bay Kirkland.
- Isto é uma audiência, Mr. Kirkland.
Vay, Bay Kirkland!
Uáu, Mr. Kirkland.
Ben Arthur Kirkland.
Sou Arthur Kirkland.
Arthur Kirkland, derdine çare odur, dedi.
Disse que Arthur Kirland era o homem indicado.
Sen ve Kirkland, ha?
Tu e a Kirkland?