English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Koko

Koko translate Portuguese

141 parallel translation
"Bir numaralı arabayla, Koko Head yakınlarındaydık."
"O primeiro carro circulava perto de Koko Head."
- Terimi silebilir miyim Patron? - Tamam Koko, silebilirsin.
- Posso limpar o suor, Chefe?
Haydi Koko, bu çaylaklardan birine bir kıyak çekip bugünlük süpürgeni ona versene.
Porque não deixas um dos carnes novas... ficar com a tua vassoura?
Hey Koko, gerçekten de işini satacak mısın?
Koko, vais mesmo trocar?
2 dolar. Buraya. Koko'ya gidiyorum.
Aqui estão dois dólares.
Koko, bir kağıt getirsene.
Koko, arranja papel.
Koko paraları topluyor.
O Koko recebe a massa.
Şimdi kapa çeneni de paranı Koko'ya ver.
Dá a massa ao Koko.
Ortaya koydun bile Koko!
Isso já serve, Koko.
Kendine bir iyilik yap. Koko'nun altını çizdiği şu bölümü okuyuver.
Faz-me um favor, lê a parte sublinhada.
Hey Koko, bana dergiyi kim yollamış?
Quem será que me manda revistas?
Koko, şunu keser misin artık?
Koko, acaba com isso!
Sonra Koko'yu da oradan çıkaracağız.
E depois vamos libertar Koko.
Sen ve Koko bensiz de idare edebilirsiniz.
Tu e o Koko passam bem sem mim.
Koko alınca hep böyle oluyor.
Sempre que te metes na coca, acontece isto.
Koko aldığında hep böyle oluyorsun.
Acontece quando "metes" coca, meu.
Bana koko aldığımda "Koko aldığında hep böyle oluyor" diyorsun.
Sempre que "meto" coca, tu vens com essa tanga, meu.
- Birçok zeki adam koko alıyor.
- Os tipos espertos "metem" coca.
- Sherlock Holmes koko alıyor.
- O Sherlock Holmes consome coca.
Bir daha asla koko almayacağım!
Nunca mais consumo coca.
Bir daha sefere koko olanını getiririm.
E se eu trouxer de coco da próxima vez?
Ben esrar kreması ile koko çorbası alayım.
Quero o creme de Hasch com sopa de cevada.
Deney başarılı oldu, Koko stüdyoda bizlerle.
Vocês não têm medo?
Emin değilim, ama koko galiba.
- Acho que é coca. Mas não tenho a certeza.
Evet, koko bu.
É mesmo coca.
Bayat espri ve biraz da buz kokaini. Haplar, koko ekipmanı, hortumlar, kamışlar ve öğütücüler. Silah var.
Temos crack, de cocaína da boa... temos comprimidos, mais uns frascos de coca, um cachimbo, um moinho... temos uma pistola, uma soqueira, facas...
Koko Mağazasından.
Folhas de coca.
Annem sana hamileyken koko mu çekti nedir?
Então? És um atrasado?
Çayımız yok ancak Koko var.
Não temos chá, - mas temos Coca e isso. - Que cena!
Adım Grev Kırıcı Koko.
O meu nome é Coco, O Fura-Greves.
Koko.
Era o Koko.
Evet, Koko.
Pois era! O Koko.
Doğru. Koko.
O Koko!
Maymun Koko'sun.
Koko, o macaco.
- Koko.
- Koko!
Koko.
Koko!
Koko. Koko...
Koko!
- Koko?
- Koko? !
Senin takma adın Koko mu?
A tua alcunha é Koko?
Biliyor musun, eğer Kruger'ın karşısına Coco'yu çıkarırsam bana bundan sonra Koko diyemez. Çünkü Kruger iki tane Koko'ya izin vermez.
Se conseguisse meter a tal Coco na Kruger, eles já não poderiam continuar a tratar-me por Koko, porque o Kruger nunca permitiria que houvesse dois Kokos.
Elveda Koko'ya.
Diz adeus ao Koko.
- Güle güle, Koko.
- Adeus, Koko.
- Güle güle, Koko.
- Adeus, Koko!
Hey, Koko, bu da kim?
Koko! Quem é esta?
Tamam benim için sorun yok, Koko.
Por mim, tudo bem, Koko.
Vulva! ilkokul çocukları- - koko!
Vulva!
Koko 500 kelimeden fazlasını biliyor...
Koko agora tem um vocabulário de mais de 500- -
Ot ya da.. .. koko satmaya devam edecek misin?
Vais voltar a vender erva, droga?
Bana koko yollamalısın.
- Manda-me um carregamento de droga.
Kö-kökö-köpe... Köpekbalığı!
O tubarão!
Koko nerede?
- Onde está a droga?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]