Kongo translate Portuguese
359 parallel translation
Kongo'nun altını.
- Marfim- O Ouro do Congo.
Kongo'nun kanunu bu ve kimse bunu değiştiremez.
É a lei do Congo... e nada pode mudá-la!
Verilen ifadelerden de anlaşılacağı gibi Çocuk müvekkillerimle birlikte yaşadığı Kongo'da "kayalık" olarak bilinen yerden alınmıştır.
As declarações dizem que Boy foi trazido da selva de um lugar do Congo conhecido como " o maciço''... ... onde vivia com os meus clientes.
İsteseler bile Kongo'dan gelmeyecekleri kesin,
Uma coisa é certa, eles não subirão pelo Congo.
Ayrıca Kongo'ya kadar peşinden koşmam gerekse bile, o kediyi yakalayacağım.
E vou apanhar aquele Ieopardo, nem que tenha de ir até ao Congo.
- İyi ki geldin. Karın buraya geldiğinden beri bu Kongo Kazanovası onun peşindeydi. Senin keyfini kaçırmamak için onu elinden geldiğince uzak tutmayı denedi.
Este reles conquistador anda atrás da sua mulher desde que chegaram, e ela tem sido forte para o evitar e nâo Ihe contar, estragando a viagem.
Burundi, Kongo ve Uganda'ya kaçan insanlar.
Alguns fugiram para o Burundi, outros para o Congo e para Uganda...
Güç elinde olan, Hutu ordusu, yenildi. Ve Kongo'ya çekildiler.
O exército hutu que estava no poder, perdeu, e se retirou para o Congo, para a região de Goma.
Kongo'da olan ve gidecek hiçbiryeri olmayan Hutu'ların dönüşü için bir yıl sonra Rwanda'ya gittim.
Voltei ao Ruanda um ano após a catástrofe. Para cobrir o retorno dos hutus que estavam no Congo e não tinham mais aonde ir.
250.000 kişilik insan grubu Goma şehrinden ayrıldı ve Kongo ormanına gittiler.
Uma leva de 250.000 deles saíram da cidade de Goma e foram para a selva do Congo.
6 ay sonra, Merkezi Kongo'daki Kisangani'de gözükmeye başladılar.
Seis meses mais tarde, eles começaram a aparecer, perto de Kisangani, no centro do Congo.
Ve buradaki Kongo'lular, hesap makinesiyle insanlardan dolar toplamaya
Havia até um congolês com uma calculadora.
Bir avcı duvarlarını bir zamanlar Tanganika'da vurduğu bir aslan başıyla ya da Kongo'da güneş banyosu yaparken yakalanan zavallı talihsiz bir rino ile süsler.
Alguns caçadores decoram as paredes com a cabeça de um leão que uma vez mataram no Tanganica, ou algum pobre e infeliz rinoceronte apanhado a tomar banhos de sol no Congo.
Baba, Kongo'da bana, sevdiğim işi verecekler.
- No Congo, Pai, estarão me solicitando para trabalhar o que amo.
Kongo'ya hiç gidemeyebilirsin.
- Pode nunca ir para o Congo.
Kongo'da hemşire rahibeydi.
- Ela foi uma irmã enfermeira no Congo.
Seni ve Kongo'yu sordu.
- Ele perguntou sobre você. - E sobre o Congo.
Rahibe Pauline, Kongo'da ne kadar kaldınız?
- Irmã Pauline, quanto tempo esteve no Congo?
Ben de Kongo'nun güneşinde, çabukluğumun ve... ve hafızamın bir kısmını yitirdim.
- Eu, também, tenho perdido parte de minha agilidade, minha memória... - por sol demasiado do Congo.
Eğer bugün, 1930'da, Kongo'nun bizim 20 yıl önce gittiğimizdeki... gibi bir yer olduğunu düşünüyorsanız... yanılıryorsunuz.
- Se alguém pensa que o Congo que encontrarão hoje em 1930... - é algo como o Congo que encontramos quando fomos lá há 20 anos... - estarão enganadas.
Bu da Kongo'ya geri dönemeyeceği anlamına geliyor.
- Isto poderia significar facilmente que ela não poderia voltar para o Congo.
Rahibe Pauline Kongo'ya dönecek.
- A Irmã Pauline voltará para o Congo.
Kongo'ya gidecekler.
- irão para o Congo, também.
Belki de Muhterem Rahibe Kongo için henüz hazır olmadığınızı düşünüyordur.
- Talvez a Madre Superiora sente que ainda não está pronta para o Congo.
Hiçbir şey olduğumu hatırlamak Kongo'da daha kolay olacak.
- Isso será mais fácil no Congo para lembrar que eu sou nada.
Kongo'da bir bot gezisinden sonra evinizde olacaksınız.
- Agora, uma pequena viagem de barco através do Congo e estará em casa.
İşte Kongo.
- E há o Congo.
Berber bu sakala gıcık oluyor... ama yerlilerde Tanrı'nın sakallı bir resmi var... bu yüzden Kongo'daki papazlar sakal bırakmak zorundalar.
- O barbeiro esteve cobiçando para tirar esta barba durante anos... - mas os nativos tem uma foto de Deus com uma barba... - assim os sacerdotes têm de usar barbas no Congo.
Tüberküloz Kongo'da ileri düzeyde hizmeti imkansız hale getirir... bu yüzden burada iki görevi yerine getireceksin.
- A tuberculose faz também o serviço no Congo impossível... - assim terá de ser responsável por dois trabalhos lá.
Peder Vermeuhlen Kongo'daki ilk misyonerlerden biridir.
- O Padre Vermeuhlen foi um dos primeiros missionários no Congo.
Fakat sen Kongo'da birlikte çalışabileceğim tek hemşiresin.
- Mas você é somente a única em todo o Congo que posso trabalhar.
Kongo'daki bu küçük topluluğa dönmek bile.
- Até mesmo para esta seleta pequena reunião aqui no Congo.
Kongo'da tüberküloz olduğun saçmalığına inanmıyorum.
- Não acredito nestas besteiras de ter tido tuberculose no Congo.
İçimden Kongo'yu söküp atamazsam nasıl iyi bir rahibe olabilirim?
- Como posso ser uma boa freira se não posso tirar o Congo fora de meu sangue?
Savaş söylentileri dolanırken, seni tekrar Kongo'ya gönderemem.
- Não vou mandar você de volta para o Congo com o rumor de guerra.
Kenya Afrika'daki en güzel ülkelerden biridir. Kongo'dan, Rodezya'dan Somali'den veya Güney Afrika'dan daha güzeldir.
O Quênia é um dos países mais belos da África..... melhor que o Congo, ou Rhodesia, Somália...
Kongo'ya bak mesela... İlkokulu bitirince, hepsi kendini lider sanıyor.
Olhe no Congo, por exemplo..... depois de terminar o primeiro grau, todos se acham líderes.
Angola, Kongo...
Angola, Congo.
Kongo da yönetimi devralmak için Belçika Kralı ile bir anlaşma yapmış.
Fez um contrato com a Bélgica para conquistar o Congo.
- Kongo'da denizin altında 5 milyon var.
500 milhões de francos se perderam no mar, no Congo.
- Kongo'da.
No Congo.
- Kongo'da. - Demek Kongo'da.
- Sim, no Congo.
- Gel hadi. - Yemin ederim, Kongo'da.
- Não minto, é no Congo!
- Hani Kongo'da olan.
- No mar do Congo.
Konu Kongo'daki hazine.
Sobre o tesouro no Congo.
Merak etme, Kongo'dan geliyor.
- Nativo do Congo.
Doktor Kongo'ya sıram var.
Doc, tenho uma linha para o Congo.
Burnumu sokmak istemem ama Kongo diğer yönde.
Sem querer influenciar-te, o Congo é para o outro lado.
Beş yıl önce Kongo'da evlenmiştik.
Casámos há cinco anos, no Congo.
- Kongo.
- Do Congo.
Evet. Kongo'da.
Oh, sim, no Congo, sim.