Koşan translate Portuguese
753 parallel translation
200 m. mesafede koşan bir hedefin büyük yanılma payı olabilir.
A duzentos metros e movéndo-se não é tão simples.
Ha orası ha burası, evlenmediğin sürece kadın peşinde koşan erkeklerin avısın.
Tu precisas é de um marido.
Bir kızın peşinden koşan ve kız onunla konuşunca tartışmaya başlayan bir adam için ne söyleyebilirsiniz?
Que diria de um homem que segue uma rapariga... - Que a segue... - E quando ela lhe fala, ele ralha-lhe.
Sadece hikaye peşinde koşan bir muhabirim.
Sou apenas um repórter. Vim para cá atrás de uma história.
Bilgi havuzuna koşan susamış beyinler.
Pequenas mentes sedentas correndo para a fonte do conhecimento.
Koşan bir adam için bir son vardır.
Há um limite para as fugas de um homem.
- Sana söylüyorum, Onun koşan ayak seslerini duydum!
- E portas? Estou a dizer-lhe, ouvi-o a correr à minha frente!
Yarından itibaren adın gazetede boy gösterecek yardım çağrısı alır almaz kurtarma operasyonunu yönetmek için koşan adam.
A partir de amanhã colocarei o seu nome no jornal. O homem que, ao primeiro grito de socorro, tudo abandonou para tratar a operação de resgate.
Ben korna çalınca koşan kızlardan değilim.
Não sou mulher que quando soe uma buzina saia a correr.
Şu koltukların arasından koşan kız!
A rapariga na coxia!
burada çok hızlı koşan bir hayvan olmalı, ama yine de, bir kediden büyük birşey olduğu kesin, ne dersiniz
São cerca de 30 metros de fundo. converge para outra abertura, Suficientemente grande para um puma rastejar através dela.
Benden hızlı koşan erkek isterim.
Gosto de um homem que corra mais depressa que eu.
Mescalero'ların koşan köpek çetesi.
A mando de Dog Lodge dos Mescaleros.
- Koşan Kurt'la konuş.
- Bom. Fale com o Lobo Corredor...
Bizim gibi altın peşinde koşan ve altın çalan insanlar sence öldürülmeye değer mi?
Acham que vale a pena para eles, matar pessoas como nós, que vêm em busca de ouro e depois vão embora?
Sizi hapse tıkamak, belki de öldürmek istiyorlar... Ama bizler sevginin ve mutluluğun peşinden koşan insanlarız.
Querem aprisioná-la, talvez matá-la... mas nós somos a favor da liberdade, do amor.
Dinleyin. Koşan bir var.
- Oiçam, vem aí alguém a correr.
Ben hep söylerim, en iyi savaşan ordu, koşan ordudur.
Como digo, um exército em luta é um exército em fuga.
- Bu kadar hızlı koşan birini görmedim.
- Nunca vi um homem correr tão depressa.
Seni ucuz, zavallı, para peşinde koşan, paragöz efendi.
Seu desprezível, miserável, avarento, mãos de vaca...
Tellerdeki aralıktan geçerek ağzında fenerle önümde koşan... Muffy'yi takip ettim.
Atravessei a abertura da vedação e segui o Muffy, que corria à frente com a lanterna.
- Üçüncüde koşan bir köpek var.
- Há um cão que corre na terceira.
Bataklıkta koşan bir zenci değildim.
Não era melhor do que um fugitivo negro do pântano.
Koşan Kurt...
Running Wolf.
Koşan Kurt adlı çocuk...
Queremos comprar um rapaz chamado Running Wolf...
Şimdi daha büyük bir hayal kırıklığı yaratıyorsun Koşan Kurt Wringle'ın oğlu diyorsun...
Agora, está disposto a dar-lhes mais um desgosto, fazendo passar este Running Wolf pelo rapaz Wringle quando não há provas
Koşan Kurt'u bir ata bağlayıp getirdiler.
Bem, Running Wolf foi trazido para aqui atado a um cavalo.
Bak Cortona. Ben kız peşinde koşan tiplerden değilim. Vaktim de yok zaten!
Cortona, não sou daqueles que se divertem com as raparigas... nem tenho tempo para isso.
Ölüm döşeğindeki bir adamı, arkadaşından destek alırken ve koşan birini tek bir atışla vururken düşünemiyorum.
Não o imagino a entregar a alma apoiado por um amigo, e abatendo com um único tiro um tipo que corre a toda velocidade.
İlk gece bahçede koşan şeyin... bir hayalet olduğu, kapıya vuran şeyin bir hayalet olduğu... elini tutan şeyin bir hayalet olduğu fikrine hepimiz direniyoruz.
Nenhum de nós quer acreditar que... o que correu pelo jardim na primeira noite fosse um fantasma... o que bateu na porta foi um fantasma, o que segurou a sua mão foi um fantasma.
- Koşan Buffalo.
- Running Buffalo.
Koşan Buffalo, kabileni kil kuyusuna getir.
Running Buffalo, traz o teu povo para o escorrega de barro.
Tıpkı bu şekilde Koşan Buffalo'nun kafasına nişan almıştım ama benim 50 kalibre tutukluk yaptı.
Foi mesmo assim. Tive o velho Running Buffalo sob mira e a minha Sharp calibre 50 não disparou.
Bu, karanlık ve yalnız bir gecede, çalmayı reddeden telefona koşan bir okul öğretmeninin düşünceleridir.
São estes os pensamentos que passam por uma mente... quando o telefone não toca, quando está escuro e solitário.
Aşağıda koşan bir adam görüyorum!
Vejo alguém a correr lá em baixo.
Dişi peşinde koşan bir köpek gibi!
Como um cão atrás duma cadela!
O bir iki saat içinde, topun peşinden koşan bir futbol yıldızı gibiydim.
Fui, nessas curtas horas, o grande DiMaggio a retroceder, retroceder para uma bola alta.
Ben bir kadınım, ama burada benden daha iyi koşan, at süren ve ateş eden görmüyorum.
És uma mulher. Sou uma mulher, mas não vejo aqui ninguém que corra, monte ou dispare melhor do que eu.
Sokaklarda koşan adama dikkat edin.
"Fiquem atentos a um homem a correr pelas ruas."
Sokaklarda koşan adama dikkat edin.
"Fiquem atentoss a um homem a correr pelas ruas."
Böyle güle oynaya ona koşan birini Tanrı reddetmez.
Não recusará quem para ele se dirige tão ledo.
Bunu her iki elinle, yarı sarhoş, yarı uyanık, karanlık bir odada, ya da koşan bir atın üstünde yapabilirsen şansın olabilir.
Vê se consegues fazer isto com ambas as mãos quando estiveres meio bêbedo, ou meio acordado, ou dentro de um quarto escuro, ou a cavalo. Talvez tenhas hipótese...
Kafaderisi peşinde koşan bir grup kızılderili çabuk iş görür.
Índios à procura de escalpes dá resultado.
Kiliseden dışarı koşan adamı.
No tipo que fugiu da igreja.
Herzaman 3 bacağı varmış gibi koşan oğlanlara, göz süzmeyi ve kıkırdamayı kes.
Deixa de mostrar as pernas e de provocar cada vez que passa um menino de três pernas.
Hızlı koşanın ayağı dolaşır.
Quem corre, tropeça.
Şeyh aramak için çöllerde macera peşinde koşan şu kadınlar gibi.
Como aquelas mulheres que se perdem pelo deserto em busca de cheiques.
Babam, Şef Koşan Aygır, ulu Kızılayak kabilesinin lideri çok sevmek Michael Denison ve Dulcie Gray.
Meu pai, Chefe Veado Corredor, líder de poderosa tribo Pé-Vermelho ele gostar de Michael Denison e Dulcie Gray.
Reis Koşan Geyik, çıplak elle manda öldürmek güneş tepedeyken bin adım koşmak.
Chefe Alce Corredor, ele matar búfalo com próprias mãos, correr milhares de passos quando sol ir alto.
Tahta çitli bir ev. Bir ahır var. Rüzgargülü kosan at seklinde.
Uma casa com uma cerca e um celeiro com um cata-vento em forma de cavalo.
Bu benim arkadaşım, "Koşan At".
Este é meu amigo, "Mão Manchada".