Kraft translate Portuguese
87 parallel translation
Komutanları Mösyö Kraft da senin gibi biri diyebilirim.
E tenho dito que o seu chefe, o Sr. Krafft, posso compará-lo a si.
Mösyö Kraft öyle enerjik birine benzemiyor.
O sr. Krafft não me parece. um homem de acção
Dediğiniz gibi Mösyö Kraft bana benzeyen biriyse on kişiye karşı bir kişiyle karşı koymanın mantıksız olacağı konusunda kendisini ikna edebilirim.
Se o Sr. Krafft for, tal como o dizem... Não terei dificuldades em o convencer... com grande probabilidade, que toda a resistência será inútil.
Bu sabah aldığımız kesin bilgilere göre Yüzbaşı Kraft asker topluyormuş.
E portanto temos a certeza que esta manhã... o tenente Krafft está a recrutar.
Mösyö Kraft.
Sr. Krafft.
Mösyö Kraft, sizi Mösyö Fresnoy ile tanıştırayım.
Deixe-me apresentar o Sr. Fresnois
Kraft-Ebbing'in de olabilir.
Talvez fosse do Kraft-Ebbing.
Bayan Kraft'ı tanıyorsunuz belki.
Não conheces a Sra. Kraft, pois não?
Basitleştirmek gerekirse vasiyetnameye göre mallar eşit şekilde Heather ile Bn.
Em termos gerais... ... a vontade expressa é a divisão em duas partes iguais... ... entre Heather Kraft e a Sra. WaIker.
Kadeşi, şu Kraft denen hatun anlattı.
A cunhada, a Kraft...
Henüz ayrıntıları bilmiyoruz ama Kraft küçük kızı getirecek, anlatsın diye.
Não temos pormenores, mas a Sra. Kraft... ... traz cá hoje a miúda para nos contar...
Dinle Kraft denen hatunu hemen görmek istemeyebilirsin.
... Ouça... ... é melhor não te encontrares com a Kraft.
Merhaba Bayan Kraft.
olá, Sra. Kraft.
Ben Gene Kraft. Psikoloji bölümünden.
Sou Gene Kraft, do Departamento de Psicologia.
Bir kase Kraft karamel parçası istiyorum.
Quero uma taça de caramelos da Kraft.
... kısa cümlelerle konuşan Kraft ve sert mizaçlı Jim McDivitt.
... a brevidade de Kraft e as frases terríveis de Jim McDivitt.
Elise Kraft, ulusal güvenlik konseyi.
Elise Kraft, Conselho Nacional de Segurança.
Elise Kraft, Ulusal güvenlik konseyi.
Elise Kraft, Conselho Nacional de Segurança.
Şehirde teröristlerin hücre evi var mı?
Henry Kraft. Há uma célula terrorista a operar na cidade?
- Elise Kraft.
- Elise Kraft.
Bu aramızda kalsın, Elise Kraft bir şeyhin aynı isimle başka işler yapabileceğini de bilmiyor.
Entre nós, ela não seria capaz de distinguir um xeque de um preservativo com o mesmo nome.
Fransız kâhinin yazdıklarını yorumlaması için Goebbels ünlü bir astrolog ve Nostradamus uzmanı olan Karl Ernst Kraft'ı işe aldı.
Para interpretar o profeta francês, Goebbels recrutou um astrólogo de renome e perito em Nostradamus,
Goebbels'e Nostradamus'un kehanetlerini yeniden yorumlayan... Goebbels'e Nostradamus'un kehanetlerini yeniden yorumlayan ve dikkat çekici tahminleriyle tanınan Karl Kraft eski bir meslektaşına göre en ağır şekilde cezalandırıldı.
Karl Kraft, o homem que facultou a Goebbels as poderosas reinterpretações de Nostradamus, juntamente com previsões astrológicas inacreditavelmente precisas, sofreria o pior dos castigos, de acordo com um antigo colega.
Calic, toplama kampında geçirdiği sürede Kraft'la arkadaş olan bir siyasi mahkumdu.
Eduard Calic foi um prisioneiro político que se tornou amigo de Kraft durante o tempo que passaram juntos num campo de concentração.
Ben dedektif Samuel Kraft.
Sou o detective Samuel Kraft.
Polis Kraft hakkında ne diyor biliyor musun?
Sabes o que dizem sobre este polícia, o Kraft?
Geri çekil, Kraft!
Para trás, Kraft!
Şeker Adam Kraft'mış.
O Kraft era o Candyman.
Uzun ve yorucu bir araştırmadan sonra... dedektif teğmen Samuel Kraft için bir karara varıldı. Pskiyatrik ve disiplinsizlik geçmişi olan bu memurun... seri işlenen Şeker Adam cinayetlerinin sorumlusu olduğu tespit edilmiştir.
Após uma exaustiva investigação interna... o departamento chegou à conclusão que o tenente detective Samuel Deacon Kraft, um agente com um longo historial de problemas psiquiátricos e disciplinares, foi o responsável pela série de homicídios chamados "os assassinatos do Candyman".
Bay ve Bayan Kraft, mutlu balayları.
Ah, Sr. e Sra. Kraft, uma feliz lua de mel.
Frank Kraft kamyonetimi çaldı.
O Frank Kraft roubou-me a camioneta.
- Tahmin edeyim, Frank Kraft çitin öbür tarafındaki mavi evde oturuyor.
- Deixe-me adivinhar. Frank Kraft vive na casa azul ao lado
Kraft denen adamı sokaktaki herkes şikâyet etmiş.
O Kraft foi alvo de uma dúzia de queixas de moradores do bairro.
- Frank Kraft? Benim, n'olmuş?
- Chama-se Frank Kraft?
Çenenizdeki kötü bir yara Bay Kraft.
Tem uma enorme nódoa negra no queixo.
Kraft'ten ödü kopuyor.
Têm um medo terível do Kraft.
Sonuçta Kraft'le kurbanın arasının bozuk olduğunu söyledi.
Resumindo, disse que o Kraft e a vítima tinham desavenças graves.
Kraft, Edmonds'ın kablolu yayına girmiş.
O Kraft via TV cabo às custas do Edmonds.
Mahkeme emri olmadan Kraft'ın evini arayamayız ama...
Não podemos revistar a propriedade do Kraft sem mandado, mas...
- Pekala Bay Craft...
Bem, Sr. Kraft
Bay Craft, ihbar hattımızı arayan biri. İki gece önce gerçekleşen bir soygunu aydınlatabileceğinizi söyledi.
Sr. Kraft, recebemos uma chamada numa de nossas linhas anónimas onde nos falaram que você podia ajudar-nos com um roubo que foi realizado ontem à noite.
- Kevin Craft.
Kevin Kraft.
- Merhaba Bay Craft.
Olá, Sr. Kraft.
- Kola, Heinz, Smuckers, Kellogs, Nestle, Kraf
O lobbista da Coca-Cola, Heinz, Smucker's, Kellog's, Nestlé, Kraft, Hershey's, Sara Lee, Cadbury, General Mills,
Evet, bu Kraft-Nabisco Profesyonal Kadınlar Golf Turnuvası.
Sim. É o Torneio Profissional Feminino de Golfe Kraft-Nabisco.
Kraft kolayca sürülür buzdolabından çıktığı anda.
'A margarina'Kraft'não despedaça o pão fresco'
- Sizi telefondan istiyorlar Bay Kraft.
- Uma chamada para você, Sr. Kraft.
Henry Kraft.
O meu pai ensinava economia.
... Goebbels ünlü bir astrolog ve Nostradamus uzmanı olan Karl Ernst Kraft'ı işe aldı.
Karl Ernst Kraft.
Kraft.
Kraft.
Ned, Kraft'ın köpeğiyle ilgili bir şey söyledi mi?
O Ned mencionou o cão do Kraft?